Her insan gökyüzünde kaybolmuş bir yıldızdır.

Herkes bazı şeyleri yönetmekten ve bir şeyler için mücadele etmekten bıkmış durumda.

İnstagram da soru cevap köşesi yapıyorum. Hepinizin soruları birbirinden farklı? Bunlardan bir iki tanesine burada paylaşıp en azından bakış açınıza ve astrolojinin ne olduğuna dair fikriniz yenilemeye çalışacağım. Biliyorsunuz hayat felsefemiz “bir kişi bir kişidir”

*

Bugün Merkür kova burcuna ilk girişini yapıyor ve dünden biliyorsunuz ki Venüs’te balık burcuna geçti. İlişkilerde yozlaşmış şeylerin artık kopuş noktasına geldiğini düşündüğünüz bir dönem olabilir. Belki çocuğunuzun belki ortağınızın, patronunuzun, çalışma arkadaşlarınızın ya da eşinizin sizi sömürdüğünü düşünüyorsunuz. Aslında dejenere olmuş ilişkilerin artık son bulduğu bir dönemde diyebiliriz. Herkes gücünü sorguluyor. Güçlüyüm neden bunu yapayım diye düşünüyor. Kimse beni kullanmasın mantığı yükseliyor. Herkes bir şekilde kendini korumak duygusu içinde bulunuyor. Bana sorarsanız ruhunuzu sömüren ya da ruhunuzu kullananlar varsa kalkın o hayat masasından!

*

Ama sizin aklınızı kullanan, sizin etrafınıza ışık olduğunuz insanlar varsa kullandırın kendinizi. Bırakın sömürülün. Demek ki akıllısınız, demek ki yeterlisiniz, demek ki güçlüsünüz. Herkes kullanılabilir mi?

Kullanılmak güzeldir….

Gelelim soru örneklerine;

Mesela aşağıya birkaç tane not yazayım da sizler benzer soruları kafanızdan silin ve atın. Bunları yazma sebebim ise bugüne kadar astrolojiyi bildiğiniz yönü biraz hafızanda silmek.

Örnek 1- Burcum oğlak yükselenim yengeç bu sene oğlak ve yengeç tutulmalarından nasibimi alacak mıyım? Tek kelime ile beni aydınlatın?

Cevap: Bu tür durumlarda kişilerin doğum saati, doğum tarihi ve doğum yeri gereklidir. Hadi bunu bulduk diyelim. Bu durum bile tek başına aydınlanmaya yetmeyecek kadar azdır.

Hangi şehirde büyüdünüz?

Hangi anne babaya doğdunuz?

Hangi koşullarda yaşamak zorunda kaldınız?

Hayat görüşünüz ve bakış açınız nedir?

Yaşama duyduğunuz cesaretiniz ya da hayal kırıklıklarınız hangi yıllarda kırılma uğradı?

Hangi dönemde ve yıllarda dönüm noktaları yaşadınız? Gibi birçok konuşulması gereken konu vardır. Şimdi size soruyorum. Bu kadar fazla dinamik varken bir kelime ile nasıl aydınlanabilirsiniz.

*

Siz bazı hatalar yapıp 100 kiloya gelmiş ve merdiven çıkarken nefes alamayacak durumdaysanız benim size tek bir cümleyle kilo verdirtmem mümkün olabilir mi?

Bu bir süreçtir ve insanın kendisini keşfetmesi zaman ister...

Doğum haritalarınızı bilmeniz ve üzerinde bir işçi gibi emek emek çalışmanız ve bu doğum harita formatınızı geliştirmeniz gerekmektedir.

*

Tabi her meslekte olduğu gibi “gel seni 1 günde değiştirim” diyenler çok olacaktır ama aklınızı kullanarak ve terleyerek bunu yapabileceğinizi bilmeniz çok önemlidir.

Dünyada milyonlarca yengeç-oğlak aksında doğan insan var. Biri evlenirken biri o yıl boşanıyor.

*

Aynı doğum tarihine sahip bu iki kişi nasıl oluyor da farklı olayları yaşıyor.

Farkındaysanız ikisi de konuyu “ilişki durumunda” yaşıyor.

Konu aynı ama başlarına gelen olaylar farklı.

İkisine de ayrı ayrı sordum.

*

2006-2007 yılında ne yaşadınız?

İkisinin de seçim yıllarıymış. Biri o zor seçimi yapıp akıllıca davranamamış, diğeri o seçimden o yıl da vazgeçmiş.

Vazgeçen şu an evleniyor, iyi bir kariyeri ve şirketi var. Diğeri yeni boşanıyor ve mesleği yok. Sudan çıkmış balık gibi ne zaman güzel günlerin geleceğini soruyor. Diğeri de zor günler atlattım. Bazı şeyleri aşmak zor oldu ama halime şükürler olsun diyor. Bakın tekrar ediyorum bu iki kişinin haritası aynı ama hayat seçimleri başka.

Siz hiç kendi doğum tarihiniz, doğum saatiniz ve doğum yerinizden birini buldunuz mu?

Ben buldum :)

Kendisi benim gibi astroloji ile ilgileniyor mu?

Hayır!

O kadar farklı hayatları yaşıyoruz ki…Ama seçim yıllarımız aynı.

Örnek 2: Oğlaklar ev alacak mı bu yıl? Koçlar başarılı olacak mı? Yengeçler evlenecek mi? Akrepler mutlu olacak mı? Başakların yüzü gülecek mi? 2020 yılı şubat ayının en paralı burcu kim?

Cevap: Canlarım ciğerlerim, bu sorulara aldığınız cevaplar sizleri gereksiz umut ya da umutsuzluklara sevk ediyor. Kendinizi neden böyle bataklıklara itiyorsunuz. Bir şey okuyorsunuz moraliniz bozuluyor ve sonra astrologları takipten çıkıyorsunuz. Hepsinden nefret ediyorsunuz. Sonra kimseyle astroloji konuşmak istemiyorsunuz falan filan. Sonra yine geri dönüyorsunuz. Başa sarıyorsunuz. Kendinize bu tür eziyetler etmek yerine akıllı ve fikirli şekilde mantıklı ilerleseniz daha konforlu bir ruh hali olmaz mı?

*

Biz astrolog camiasının da suçu büyük.

Haksız değilsiniz?

Dolunay zamanı tohum ektiriyor ya da bilmem nar kırdırtıyor.

Yahu sen astronomsun.

Sen NASA ile çalışıyorsun. Bırak takip az gelsin bırak az ünlü ol ama öz olsun her şey.

Senin tohumla, narla ne işin var. Sen bilgiyi ver karşıya, ruhsal ölçülerini ve duygu durumunu kontrol etmesi için ona ihtiyacı olanı sunmak için çaba ver.

*

Bırakın o işleri, başkaları yapsın ya da daha farklı alanda uğraşan insanlar yapsın. Hepsi iç içe girmiş durumda. Tarot vb. durumların astroloji ile bir alakası yoktur. Daha nasıl anlatabilirim bilmiyorum…

Örnek 3: Sıla Gençoğlu evlendi ve gökyüzünde Satürn Plüton kavuşumu vardı. Nasıl bir zamanda evlendi. Boşanır mı?

Cevap: Evet, evlenen bir çiftin doğum haritası anı incelenerek bu şekilde öngörüde bulunulabilir. Ya da ilişkilere bakış açısı, evlilikte yaşayabileceği refah ölçüsü veya imtihanları gibi konularla ilgili bir değerlendirme yapılabilir. Ama daha önemli bir konu var. Bundan “BİZE NE”!!!

*

Sıla bunu bilmek isterse profesyonel olarak bunun desteğini alır. İstemezse akışta yaşar. Bunu bir astrolog yorumladığında siz neden bunu okuyorsunuz? Hiç düşündünüz mü?

*

Bu da bir karmadır. Birinin hayatı üzerinde istemeden bir görüş belirliyorsunuz.

Sadece fazladan okunacaksın diye bunu yazmak doğru değil. Âmâ bu durumu sizler bu şekilde getiriyorsunuz. Bunu unutmayın. Kendinizden başka kimseyi suçlamayın.

Ben şimdi yukarıdaki başlığı “Sıla’nın evlilik haritası” diye yazsam 10 binden fazla paylaşım ve beğeni gelir.

Yani hızlı ilerlemek istersen bunu yapıp başlığı atarsın.

Anlayacağınız bu ilmi iyi işler için kullanmak gerek. Bize ne faydası var sorusunu kendinize sorun ve bu küçük detayların bile karmasına girmeyin.

Allah mutlu mesut etsin Sılayı. Bir ikizler kadını olan Sıla, Satürn-Plüton kavuşumunda bir devrim yaptı desek yeridir….

Mutluluk devrimi…

Hepinizin başına…

Mutluluk :)

Dememiz o ki; Astrolojinin bilim tarihine, sadece astronomi ve matematiğe değil, aynı zamanda tıp ve psikolojiye de muazzam bir katkısı olmuştur.

Tıbbın babası Hipokrat'ın "Astroloji bilgisi olmayan bir hekimin kendisine hekim diye hi­tap etme hakkı yoktur," dediği bilinmektedir.

*

Psikanalist Carl Jung astrolojiyi eski çağların psikoloji bilimi olarak görmüştür. Burçların “arketipik im­geler” ya da “kolektif bilinç dışı'nın görünümleri” olduğunu ileri sürmüştür. Bu hiç kuşkusuz astrolojik sembolizmin imgelemi uyandırma, canlandırma yönündeki olağanüstü gücünü̈ açıklamaktadır.

*

Kova Burcu Çağı’nda astroloji bütüncül ve organik dünya görüşünün ortaya çıkmasında kuşkusuz başlıca bir rol oynayacaktır. Astrolojiyi Zümrüdüanka kuşu hikayesine benzetiyorum.7 vadiyi geçmeden ve o aşamaları atlatmadan hiçbir şey olamıyorsunuz…

Yine çok uzattım :)

Belki bugün üstümüzden bir kuş geçer;)

Mutlu günler dilerim…