Dünya nereye gidiyor? Güç dengeleri kime geçiyor?

Dünya pandemiden sonra bambaşka bir yöne ilerliyor. Geçen gün eski yazı ve makalelerimi okudum. Bunların içlerine Yunanistan ve Türkiye geriliminin artacağına dair bilgiler paylaşmışım. Hatta Yunanistan İstanbul’a işaret edecek ve bizler bununla ilgili büyük bir savaşa girebilmeye açık olacağız demişim. Sonra yeniden haritaları değerlendirdiğimde gerçekten birtakım oyunların döndüğü ortada görülüyor. Diğer ülkelere şunu hatırlatmak isterim. 

Amerika liderlik yapabilir ama tüm kaynakları sağlayamaz. Daha çoğunu kendi kaynaklarınızdan sağlamanız gerekecek. 

Ben size neyin değişeceğinden daha çok neyin değişmeyeceğini söylemek isterim. 

Dünya tarihine baktığınızda Ortadoğu, Bosna, Rusya ve Çin hep kritik bir değişken olmaya devam edecek. Rusya ve Çin dünya tarihinde büyük olaylara imza atacak. Çin ekonomisi dünya tarihinde çok büyük bir devrime gidecek. Ayrıca çin çok önemli bir nükleer güç. Çin’in seçtiği yön bugün Asya’da yanıtlanamamış en büyük soru. Cinde çok farklı politik bir evrim olacak. Komünizm kendisini esas olarak farklı bir şeye dönüştürecek ama bu demokrasi olmayacak. Belki daha büyük bir kişisel özgürlük olabilir. Hindistan nüfus olarak çok büyük artış gösterecek ve bu dünyaya farklı yansımalar getirebilir. Hindistan’a yönelecek dünyanın gözleri bir anda. Sonuç olarak ilerleyen zamanlarda güç dengeleri büyük değişecek ve Rusya-Çin-Hindistan üzerinde dönen bir çark olacak. 

Size liderlerin doğum haritalarından nasıl insan olduklarından falan bahsetmeyeceğim. Ülkeleri ve devletlerin kaderlerini ne kadar belirleyici olsalar da kaderin üstünde bir kader var kısmı unutulmamalıdır. Liderler geçici devletler kalıcıdır. 

Bu kadar şuursuz insanların zaten haritasına baksanız ne olur bakmasınız ne olur? Ehliyeti olmayan insana verilen araba gibi düşünün. Bunlarında düşünme ve iç görü ehliyetleri olmadığı için inanın bizi hiç ilgilendirmiyorlar. 

Herkes doğum haritasındaki gerçekleri ile bir gün tanışacak. Bu değişmiyor.

Kader böyle bir şey. Ayrıca Putin’in hassas mı ya da cani mi olduğu bilgisi bizi hiç ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren kendi doğum haritamıza göre herhangi bir caniliğe ya da hassasiyete karşı nasıl davranacak yeteneklerimizin olduğunu keşfetmektir. 

Hangi yönü seçersem ya da ne işi yaparsam yarın bir gün kendini bilmez bir liderin dünya gidişatını değiştirmeye çalışmasıyla ya da kendini bilmez bir yöneticinin emeklerimi yok sayma isteğinin gelmesiyle beni ayakta tutabilecek gücün nedenin ne olduğunu keşfetmemdir. 

Olaylara asla ve asla bugünler nasıl geçecek fikriyle yaklaşmadım. İyi günler ne zaman gelir?

Yanlış sorudur. İyi günler nasıl yaratılır? 

Hayat öyle ya da böyle geçiyor. 

Bunu erken yaşta anladım. Iyi gününü siz kendiniz yaratıyormuşsunuz…

Gününüz kötüyse sizin yüzünüzden. Dedem bana her gün sorardı.

Nasıl geçiyor günün?

Kötü ve mutsuz derdim. O senin beceriksizliğin ve işe yaramazlığın derdi.

Sonra bana satranç öğretti ve oynamaya teşvik etti. Sonra günlerim aşırı eğlenceli geçiyordu. Herkesle satranç oynayıp onlarla mücadele vermek kendi yeteneğimi göstermek istiyordum. Demek ki insanoğlu bu dünyada yeteneklerini doğru sergilemediği için öfkeli ve mutsuz diye bir anlam çıkarttım. 

Dün canlı yayında Ukrayna’da bir üniversite öğrencisinin konuşmasını dinledim. Sığınaktan canlı yayına bağlanmış. Gözlerindeki korkuyu görünce ekrana kilitlendim. 3 gündür yemek yemedik dedi. Sonra sözlerine şöyle devam etti. Bunun bir önemi yok. Biz zaten öğrenci evinde bir öğün makarna ile günü geçiren insanlardık. Buna alışkınız. Su bulup su içiyoruz dedi. Yanı başımızda benim vatandaşım başka bir ülkede bunu yaşarken nasıl mutlu olayım diye düşünmüyor değilim. Bunun yanısıra başka bir yerde gazeteden arkadaşım haber yapmak için kara yoluyla Ukrayna’ya habere gidiyor. Dönemem belki diye vedalaşıyor. Hayat çok tuhaf değil mi? 

Gücü tatmış herkes maalesef haksızlık ve vicdansızlıkla sınanıyor. Bazen düşünüyorum öldükten sonraki taraf ne kadar kıymetli ki bunlarla burada sınanıyoruz. 

3. dünya savaşı çıkacağını 2024 olarak öngörüyorum. Yani bir 3 yıl önümüzde zaman var. Şu an yaşananlar durulacak ve çok hızlı bitecek ama bu böyle kalmayacak. Bunlar küçük belirtiler. Ukrayna halkının onurlu direnişi ve haklılığı dünyaya örnek olası şekildedir. Şehir o kadar mahvolmuş durumdaki bazı şeylere çok yazık oldu. Bizim ülkemizin 3 yıl içinde çok güçlenmesi ve eksikliklerini tamamlaması lazım. İnşallah bu büyük uyanışa bu yıl gireceğimizi düşünüyorum. Atatürk’ü sevgiyle, özlemle anıyorum… 

İspanyolca öğrenin! 

Kendinizi geliştirin ve farklı dillere sahip olmaya çalışın. Aygül hanım benim İngilizcem bile yok diye söyleneceğinize ikisini bir arada yapıp kendinizi cezalandırın. Ah akılsız kafam diyin kendinize…Şu yaşa kadar öğrenmediysem İngilizceyi şimdi her ikisini öğreneceksin diyin.

Bu yaşıma kadar nasıl olmadı diye düşünmeyin. Nerede işime yarayacak diye düşünmeyin. Saçma sapan toksik ilişkilere ayırdığınız zamanı herhangi bir dil öğrenmeye ayırsaydınız şimdi anadiliniz olurdu ve size katkısı olurdu. Bir adamın ya da kadının arkasından döner mi diye beklemek yerine dil öğrenin. Gelecek yüzyılın başkanları ve liderleri genelde ünlü isimler olacak. Sanatçılar ve başarılı iş, spor ya da eğitim adamları hatta sinema yıldızları lider olabilecek. Özellikle ABD bu çok şaşırtıcı olacak. 

Peki 3.dünya savaşı ile İspanyolcanın ne ilgisi var? Bir şey mi demeye çalışıyorsunuz yazar hanım? Diye şüphelere de düşmeyin. Mesajları alın ve gerekeni yapın. 

İki zorlayıcı gezegen MARS/PLÜTON kavuşumu gerçekleşecek. 

Bu stresli bir görüntü olacak. Şu an bulunduğumuz durumda stresli olduğu için bu neyi tetikleyecek inanın tahmin etmesi zor. Bu dönemde astrolog olmakta imtihan. Gördüklerin var söylesen dert söylemesen dert. Herkes kaygılı insanlara ne desen boş gibi… 

Bilmediğimiz ve beklemediğimiz bir yerden yıkım ile karşılaşmamız çok mümkün olabilir. Bu iki gezegen etkisi sarsıcı ama hızlı geçicidir. Balık yeniayı ile birlikte olması adeta Allah’ın bana güven ve teslim ol demesi mesajını gösteriyor. 

Nükleer bir savaş olmamasını diliyorum. Ya da herhangi bir suikast, rehin alınma belki de bir patlama olabilir. Belki bir liderin ölümü olabilir. Bu hemen 2 Mart günü olacak anlamı taşımıyor ama stresi eğer 9 Mart’a kadar iyi yönetebilirlerse bunun bir müzakere ile bitme ihtimalide yüksek. 

Hepsini izleyip göreceğiz. Tabi etkilerin sizlerin de haritasında olacak olması şaşırtıcı gelişmelere getirebilir. Bazı harabeler ya da duygusal yıkıntılar içinden yeniden kendinizi güçlendirmek gibisi yoktur aslında…Bugün kontrol edilemez gibi görünen sorunlar insanlar yüzünden yaratıldı. (Sağlık, eğitim, politika)Öyleyse bunun yine insanlar tarafından çözülebileceğini unutmayın. Bu sorunlar uzaydan gelmedi ya da gezegenler yüzünden de olmadı. Plan böyleydi ve biz planı anlamadan hala plan dışı hareket etmeye devam ediyoruz.

Korkmayın ve sadece kendinizin en iyi versiyonuna gelmek için harekete geçin. 

Mutlu günler dilerim.

Bugün saat 14:00’da Radyo 104 frekansında sizleri haftalık burç değerlendirmelerinizi dinlemeniz için bekliyor olacağım. Saatleri kurun :)