Paylaş
Duygular ve arzular yüksek ama bir o kadar da donuk öyle değil mi? Size bir sır vereyim mi?
Bu tam bir kendinizi “soğutma” ve “bırakma” dolunayı…
Ne savaşlar veriyor kalbiniz?
Belki de bedeniniz ne savaşlar veriyor?
Bi dakka! ya aklınız nasıl savaşıyor?
Vücutta her şey hiç durmadan çalışıyor. Bir makine düşünün.
Dün bilgisayarım biraz ısındı ve kamera çekimi yaparken görüntü yavaşladı diye bilgisayarımı biraz soğutmak için bekledim. Düşünsenize bizim yavaşlamamız için soğumamız gerekiyor ve bunun için çekebileceğimiz bir fişimiz yok. Soğuyamazsak makinayı yakacağız ya da emeklerimizi boşa çıkartacağız. Yani makine çalışırken biz soğutma yapmak zorundayız.
*
Ne yapmak gerek peki?
Zaten zor ısınıyorum birde bunun soğuması mı var?
Yahu illa soğumak mı lazım?
Bin bir zorlukla inşa edilmiş duyguların çökmesi de diyebilir miyiz bunun adına?
*
Bir şeye, birisine ya da bir isteğe duyduğun yüksek beklenti denilebilir mi?
Mahcupluktan bir tık ileride, utanmaktan ise bir tık geride diye tanımlayabilir miyim?
Sanki her ikisinin ortasında bir yerde soğumak…
Aralarındaki fark mı?
Boşverin gitsin.
Zaten soğumuşsun bir kere, bu neyin hesabı.
*
İşte aslında bu noktaya gelmemek lazım. "Artık, eskisi gibi olamaz." diye düşünüldüğü an, gerçekten de o eski sıcaklığı bulamıyor insan. Soğuyup, sonra tekrar ısınan insanlar varsa da onlarda bile ilk seviye yakalanmaz sanırım. Diyorum ya bu raddeye gelmemek lazım.
*
Bu soğukluk kalbinizin en küçük noktasına bile girmişse artık demir almanın zamanı gelmiş bu limandan demektir. Ne kadar sevdiğinizi düşünseniz de alışkanlık yaratsa da hatta bağımlı olduğunuzu düşünseniz bile bitmelidir. Direnerek sadece bitmesini geciktirir ve daha çok acı çekmenizi sağlarsınız. O yüzden soğukluk hissettiğiniz an o limandan uzaklaşmak lazımdır. Bir kere oldu mu geri dönüşü olmayan his. Hani o an yanıyor olsa karşındaki, elindeki suyu dökesi gelmiyor insanın dimi?
Ne kötü ve ne acı bir his…
*
Aslında içinde bir sızı duyarsın uğradığın haksızlık veya vefasızlık karşısında gözünden bir damla yaş gelmez...
Öyle bomboş kalırsın.
Soğumak böyle bir şey.
Nice dostlukların canına ot tıkamışızdır ya da ne aşklar gömmüşüzdür bu soğuma yüzünden…
Aslında insan gibi konuşup halletmek ne derdin varsa söylemek, tamir edebildiğin yerden devam etmek, tamiri mümkün değilse bunu da kendine söylemek ne büyük bir güçtür. İnsan kaybetmeye değer mi?
Belki zamana ihtiyacımız vardır.
Bazen sormak lazım. Biz ne kadar vefalıyız?
Belki kendimizi iyileştirmenin en önemli unsuru vefa borçlarımızı ödemektir.
Geçmiş çöptür. Çöp karıştırılmaz. Başkasının çöpünü de karıştırmayın ama geçmiş de vefa duyduğunuz insanları bir düşünün.
Bugün Ay ve Neptün balık burcunda dip dibe gidecek ve siz bugün duygularınızın soğumasını, gördüğünüz vefasızlığı, bitmek bilmeyen ve hep başa döndüğünüzü sandığınız olaylara kızgınlığınızı anabilirsiniz.
Hadi soruyorum size,
Yanmak mı zor sönmek mi zor?
Aslında sönmek de kolay yanmak da kolay.
Zor olan yandığının farkında olup soğumaktır…
Fişi çekmeden bazen kendimizi soğutmak gerekir :)
Hadi devam ediyoruz, ufak şeylere takılmayın…
Mutlu günler dilerim…
Paylaş