Dolunay sabahı… “Üzerime gelmeyin çocuklar!”

Biraz yorgun ya da biraz sorumlu olmadığımız olayların derinliklerinde kendimizi kaybetmiş gibi hissediyor olabiliriz.

 Hayatımızda bazı değişimler olmak zorunda gibi görünüyor. Bu biraz olsun bizleri baskılayan veya bizleri dönüştürmeye çalışan konular için, bunu yaşıyor olabiliriz.

 Bu yazıyı size yazarken ay tutulmasını izliyorum.

Aynı zamanda dedemin mektuplarını karıştırıyorum. Bu temmuz günleri için yazdığı bir mektubu var mı diye bakıyorum. Ay oğlak burcuna denk gelmiş bir mektup aradım ve buldum. 

Mektuba gelmeden söyleyeceklerim var…

Bugün ay tutulması tam anlamıyla hissetmeye başlıyorsunuz.

Üzerinizde baskı yaratan konulardan nasıl kurtulup özgürleşeceksiniz bilmiyorsunuz?

Haksızlıklar gözünüzün önünde uçuş uçuş…

Nedenler içinden geçiyorsunuz.

Bunlar geçecek mi diye soruyorsunuz?

Biliyorum söyleyeceklerim pek hoşunuza gitmiyor ama gökyüzü bu kadar zorlayıcı olmasaydı hala taş devrinde yaşıyor olmaz mıydık?

Elbet ki biraz zorlayıcı olacak ve bizler yorulacağız.

Yorulmasak o zaman üretmeyiz, çoğalamayız belki de gelişemeyiz.

İnsan terkedilmese değişemiyor, işten kovulmasa yeni bir imkân bulamıyor,

mobbing uğramasa yaratıcılığı gelişmiyor,

Sevilmediğinde başkalarını daha çok seviyor…

Aslında kötü gibi gördüğünüz her şey bizi geliştiriyor.

Daha iyi biri olmak için yaşıyoruz bunları…

Yaşanılan zorlukların sizi daha iyi biri yapmasına izin verin.

Söylenmek ne fayda.

Yaşanması gereken yaşanacak…

Hadi gelin yıllar önce oğlak burcunda bir dolunay anında yazılmış mektubun duygularına şahitlik edelim beraber…

Yıl: 22.07.1994

Yer: Adana

Yazan: Emekli Öğretmen Ressam Ethem Aydın

Gökyüzü Konumlar: Oğlak burcunda dolunay! Satürn-Venüs Başak burcunda tam karşıt, Ay oğlak burcunda, Merkür Yengeç, Güneş 29.derece Yengeç

 “Üzerime gelmeyin çocuklar!
Deli olmak işten değil 
Karanlık nur oldu bana,
Hayal gerçek oldu bana,
Felek çelik ben bir çomak,
Deli olmak işten değil.

Aza nereye gidiyorsunuz demişler çoğun yanına demiş.

Bu kadarı da olmaz ki, böyle de yapılmaz ki.
Mektuplar yağıyor ardı arkası kesilmez.

Ethem Aydın deyişi vardır: "ulan erkekseniz, bir bir gelin..!!"

Size bugün gelen bir mektubu yolluyorum.

Çokların içinden seçtim.

Eyyy suçlu, ayağa kalk diye bağırasım geliyor. Sen çıkıyorsun karşıma...
Bir şey değil, bir ağlama krizim tuttu.

Her mektuba mutluluk göz yaşları döküyorum belki de…
Deli çocuklar hepinizi seviyor, sizlerle övünüyorum...”

Dememiz o ki; Oğlak dolunayı hiç değişmeyecek gibi… 

Bende hepinizi çok seviyorum.

Bu çok sevme bize miras kalan bir duygu gökyüzünün deli çocukları…

Mutlu günler dilerim…