Paylaş
TÜRKÇE, bizim dilimiz. Konuştuğumuz, yazdığımız dil. Yok bilim dili olması zormuş, yok çok zayıfmış. Zengin-zayıf, ayrı mesele.
Ama maalesef hor gördüğümüz, üvey muamelesi yaptığımız bir gerçek.
Bunu hep beraber yapıyoruz. Öğrencisi, öğretmeni, politikacısı, bilimadamı, gazetecisi ve hele televizyoncusuyla, bizi birbirimize bağlayan bu güzelim dili katletmek için sanki çaba harcıyoruz.
Doğrusunu isterseniz, iyi bir televizyon izleyicisi değilim.
Ekran karşısında, bir kanaldan diğerine geçerken (zapping diyorlar, değil mi?), sunucu kızımızın dudak uçuklatan anonsunu duydum.
- TAPON...
Haftanın ‘‘tapon’’ parçalarını sunuyormuş.
Allah Allah, şarkının-türkünün taponu da olur muymuş?
Ekrana bakınca ne demek istediğini anladım.
Gerçi, ekrandaki bilgi de Türkçe değildi.
Türkçe ile ilgisi de yoktu ama çözdüm işte. Yazıyla ve rakamla ekranda yazan şuydu:
TOP 10.
Hay dilinizi...
Sevsinler dilinizi televizyoncu kızım, sevsinler.
Başka şey diyemeyeceğim.
*
Tapon, bildiğim kadarıyla tüccar ve esnaf arasında kullanılan bir sözcük.
Kalitesi düşük mal demek.
İlk şaşkınlığım geçtikten sonra üşenmedim, Büyük Sözlük'e baktım.
Tapon: Aşağılık, niteliği düşük. Mal.
*
Bana göre doğrusu, programın Türkçe yapılması.
ZİRVEDEKİ ON denilse ne olur?
İnsanlar ekran karşısından mı kaçar?
Hadi demiyorsunuz, siz de Batı'ya özeniyorsunuz.
Ona da tamam. Ama bari doğrusunu yapın .
İngiliz aksanıyla TOP TEN, Amerikan aksanıyla TAP TEN deyin, inanın anlayışla karşılarız.
Ama sizin yaptığınız o da değil.
Ne İngilizce, ne Türkçe.
Yani, tam bir tapon dil icat etmişsiniz.
Buna hakkınız yok.
Kimsenin hakkı yok.
Çünkü, ekran karşısındaki çocuklar, gençler sizin dilinizi konuşmaya özeniyor.
Sadece Türkçe'ye değil, onlara da zarar veriyorsunuz.
*
Türkçe'ye, güzel dilimize sahip çıkmak, geliştirmek hepimizin görevi.
Özellikle ekranlarda, fizik güzelliği uğruna vurgularda, dil kurallarında yapılan hataları sıralamaya kalksak sütunlarımız yetmez. Hadi bunları geçelim.
Ama tapon dil icat etmeye kimsenin hakkı yok.
Türkçe konuşalım, yazışalım.
Mutlaka ve en az bir dünya dili öğrenelim.
Ama Türkçe'yi de yaşatalım.
O bizim dilimiz.
Paylaş