Paylaş
HEMEN her sokak başında rastlıyoruz. Kesin bir araştırma yok ama, Türkiye'de 10 bine yakın internet cafe olduğu sanılıyor.
Gençlerin, hatta çocukların pek ilgi gösterdiği bu mekanlar, ne menem yerler?
Zinhar okul ve dersane yakınlarında olmaması gereken ‘‘sakıncalı’’ mekanlar mı, yoksa tam aksine ‘‘yararlı’’ mekanlar mı?
Cafe sahipleri farklı, yetkililer farklı düşüncelere sahip bu konuda.
*
Biz önce, internet cafelerin ne olduğuna bakalım:
İnternet bağlantılı bilgisayarlar vasıtası ile oyunlar oynanan ve uluslararası internet ağına bağlanılan, bunun yanısıra alkolsüz içecekler ile birlikte hafif yiyeceklerin de satıldığı yerler, internet cafedir.
İçişleri Bakanlığı'nın genelgesi, İnternet Cafelerin tanımını böyle yapıyor. Bu tanıma göre, internet cafelerde;
Oyunlar oynanabilir.
Alkolsüz içkiler içilebilir.
Hafif yemekler yenilebilir.
Aynı genelgede, internet cafelerde bilgisayarlar dışında başka oyun cihazları ve aletlerinin bulundurulamayacağının altı çiziliyor.
İnternet cafelerde okey, tavla, kağıt ve benzeri oyunlar olmayacaktı.
Bu mekanlarda tek eğlence ve iletişim aracı bilgisayardı.
*
Bu genelge çerçevesinde girişimciler yatırımlarını yaptılar.
Dekorasyonu, iletişim donanımı ve müşteri profili açısından kahvehanelerden farklı mekanlar oluştu.
Sigara dumanı ve kumar oyunlarından uzak, farklı bir sosyal faaliyet alanı.
Güzel de, internet cafeler maalesef o kadar da masum değildi.
Hepsi değil kuşkusuz, ama iletişim çağının bu güzel olgusunu kötü amaçlarla kullananlar da vardı.
Çocuklara porno seyrettirenler...
Bölücü ve terörist amaçlarla kullandıranlar çıktı.
İçişleri Bakanlığı da, internet cafelere el koydu.
Bir uygulama talimatı yayınladı. İnternet Cafe Genelgesi'ni uygulama talimatı.
Buna göre internet cafelerde:
Ülkenin birlik ve bütünlüğünü bozmaya yönelik faaliyette bulunulan sitelere girmek,
Pornografi içerikli sitelere girmek,
Bilgisayar oyunları oynatmak ve bunlara ait CD'leri bandrollu olsalar dahi bulundurmak,
Bandrollu CD'lerden bile olsa film izletmek
YASAKTIR.
*
Pornografiye ve bölücülüğe karşı gösterilen hassasiyete tamam da, badrollu da olsa film ve bilgisayar oyunlarına yasak getirilmesini anlamak güç doğrusu.
Bilgisayar oyunları oynatacaksanız, okul ve öğrencilerin gittiği dersanelere 200 metreden uzak olma koşulu cabası.
İletişim çağının bu modern mekanlarına, kahvehane-birahane veya atari salonu muamelesi de ağır oluyor.
Çocukları ‘‘polis zoruyla’’ pişti-konken masalarına mahkum etmenin anlamı yok.
Paylaş