İş arayan engellilerle, iş vermek isteyen firmalar buluşuyor

Bırakın çalışmayı, sokağa bile çıkamayan 8.5 milyon engelli vatandaşımız için tek yaptığımız ya tekerlekli sandalye hediye etmek ya da bir günlüğüne toplu bir aktiviteye götürmek... Oysa sokaklarımız bırakın tekerlekli sandalyeyi, engelsizler için bile yürümeye müsait değil. Bir günlük saadet de ihtiyaçları olan son şey...
Engellilerin toplum içerisinde birey olarak var olabilmeleri, kendileri için gereken düzenlemeleri yaptıracak gücü kazanmaları için ihtiyaçları olan tek şey İŞ.
Karşıyaka Rotaract Kulübü gençleri, İzmir Kent Konseyi Engelliler Meclisi ve Kariyer.net işbirliğiyle, İzmir’in önde gelen firma temsilcileriyle iş arayan engellilerin buluşabileceği ENGELLİLER KARİYER GÜNÜ düzenliyor. 6 Mayıs Cuma günü, Alsancak’taki tarihi Havagazı Fabrikası’nda İzmir’in önde gelen firma temsilcileriyle iş arayan engelliler bir araya gelecek. Daha önce İstanbul’da yapılan organizasyon İzmir’de ilk kez düzenleniyor. Şimdiden birçok önemli firmanın yerini aldığı kariyer gününe katılmak istiyorsanız www.engellilerkariyergunu.org adresine hemen başvurun. Bence, engelliler kadar İzmirli firmalar da bu projeye gereken ilgiyi göstermeli...

Sınav skandalını yaşayan gençlerden mesaj var

Sınav şaibelerine şimdi de Akademik Personel ve Yüksek Lisans Sınavı eklendi. İsmi bende bulunan İzmirli bir gencimizin gönderdiği mesajdan alıntılıyorum...
“24 Nisan sabahı ALES’e giren adaylardan biriyim. Sınava girip kitapçıklar dağıtıldığında bize kitapçıkları kontrol etmemiz söylendi. Kitapçığı açtığımda sayfa numaralarının yerlerini görünce “Herhalde ÖSYM yeni bir sisteme geçmiştir” diye düşündüm. Çünkü başlayacağım soru en başta değil en sonda idi. Sonra kitapçıklar toplandı ve bize yedek kitapçıkların geleceği söylendi. Bir saat geçti ve kitapçıklar gelmedi. Adaylardan bazıları, “Sınava girmeyeceğim” dediyse de dışarı çıkarılmadı. Bir saat sonra Manisa’dan kitapçıklar geldi ama bizim bulunduğumuz sınıfa yetmedi. Daha sonra ÖSYM’den açıklama geldi: Var olan soruları çözün ona göre değerlendirilecek” denildi. Biz iki saat sonra sınava başladık ancak adayların çoğu soruları çözmedi.
...ÖSYM’nin hatalar zincirine bir de ALES kitapçık krizi eklenince, “Acaba birileri bilerek belirli bir görüş çizgisinde olanları belirli sınav merkezlerine yerleştirmiş ve bu adaylara bilerek yanlış ve hatalı kitapçık göndermiş olabilir mi” düşüncesi bile aklıma gelmedi değil. Bunca emeğin bu şekilde heba olması zaten gelecek kaygısı içinde olan adayları ne biçimde etkiler artık yorumu sizlere bırakıyorum.
Yaşadığım stres ve zaman kaybı dolayısıyla ÖSYM’ye manevi tazminat davası açmayı düşünüyorum. Bizi bir daha sınava alsalar dahi yaşadığımız bu olayın hiçbir telafisinin olmayacağını düşünüyorum.”
Bence de bu yıl sınava giren gençlere yaşatılan sıkıntıların telafisi mümkün değil. Oğlu YGS’ye giren bir arkadaşım, bu yaşananlardan sonra çocuğunu ikinci sınava sokmayacağını, yurtdışındaki üniversiteleri araştırmaya başladıklarını söyledi.
Peki, ya yurtdışında okumaya imkânı olmayanlar? Bu gençler, şaşkın ve güvensiz bir şekilde gelecekleri için endişeleniyorlar. Haklılar, çünkü ben bile, şimdiden dokuz yaşındaki oğlumun geleceği için endişeleniyorum...

Deloitte’un, Fazıl Say’la Boğaz’daki kutlaması

Geçen salı, ‘...ve eşi’ kontenjanından, dünyanın öncü denetim firmalarından Deloitte’un Türkiye’deki 25. Yılı Kutlaması’na katıldım. İstanbul Four Seasons Bosphorus Otel’de düzenlenen 25. yıl yemeğine, Türkiye’deki iş dünyasının en önemli isimleri davetliydi.
Deloitte Dünya ve Avrupa başkanlarının da katıldığı organizasyon gerçekten çok hoş düzenlenmişti... Yemekte, Fazıl Say’la uluslararası üne sahip keman sanatçısı Patricia Kopatchinskaja mini bir konser verdi.
Salonun süslemesi, dekorasyonu sade ve şıktı. “Ne kadar az, o kadar iyi” felsefesinin iyi göründüğünü bir kez daha anladım. Öyle yüksek yüksek şamdanlar, fiyonklu sandalyeler, şıkır şıkır kristaller müthiş itici ve demode, aklınızda olsun...
Menünün başlangıç yemeği ‘İzmir Usulü Enginar Dolması’ olunca, biz İzmirliler daha bir dikkat kesildik. Dünyanın en iyi aşçılarının şeflik yaptığı mutfaktan çıkan her yemek harika, ama aramızda kalsın, yine de annelerimizin Karaburun enginarından yaptığı dolma gibisi yok.
Biliyorsunuz, Deloitte, 2009 Haziran’ında İzmir’de de ofis açtı. Aslında dünya devi firma, 90’lı yıllarda da İzmir’e gelmiş. İlk başta birçok İzmirli müşterileri varken çoğu firmanın merkezini İstanbul’a taşıması nedeniyle kapanmış. İzmir’in yetiştirdiği önemli işadamlarından olan yakın dostumuz, Deloitte Türkiye Yönetici Ortağı sevgili Hüseyin Gürer, önceki yıl ekonomik kriz ortamına rağmen İzmir’e yeniden yatırım yapma kararı aldıklarını ve İzmir’den çok umutlu olduklarını anlatıyor. Umudum, İzmir’in kendine güvenenleri hayal kırıklığına uğratmayacak bir gelişim göstermesi...