Paylaş
Türkiye yarışmada yoktu. Ama Viyana’da açılan bir sergide yerini almıştı.
Serginin adı “Sıfır Çekenler”di.
O güne kadar Eurovision’da hiç puan alamayan sanatçılar, özgün çizimlerle anlatılıyordu sergide.
Sergide Çetin Alp böyle resmedildi
Türkiye’nin 1983’te “ilk sıfır puan acısını” yaşadığı Çetin Alp’in Opera şarkısı şanlı yerini almıştı.
“Avrupa’da tüm zamanların en tuhaf şarkısı” deniliyordu. Ve sözlerinden bir bölüm aktarılıyordu:
“Opera, Opera, Carmen, Aida, Opera, Opera, Tosca, Figaro, Fidelio...”
Sergideki Seyyal Taner çizimi
Gerçekten de meşhur opera eserlerinin isimlerinin art arda sıralandığı şarkının nakaratında da sayısız kez “Opera” geçiyordu.
Zaten Münih’teki final gecesinin sunucusu da şarkıyı tanıtırken, nakaratı okumuş ve tam 13 kez art arda Opera demek zorunda kalmıştı.
Sözler, onlarca müthiş şarkıya imza atan Aysel Gürel’e aitti. Ama Gürel bu kez, “İşte opera... Heyecan fırtınası... Coşar ruhumda, duyarım sönmez o aşkı...” demekten öteye geçememişti.
Çetin Alp, bu sonuçla büyük yara aldı.
Çetin Alp - Opera
Yıllar sonra verdiği röportajda bile sıfır puan çekmesinin kendisine hissettirdiklerini şöyle anlatıyordu:
“Bu beni çok üzdü. Birkaç sene kendime gelemedim. Hâlâ psikolojik olarak zaman zaman tekrarlıyor. O iz kaldı. Kimse hatırlanmıyor Eurovision’da, Çetin Alp, Opera hatırlanıyor.”
24 NİSAN 1983
‘BİR MELODİ, DOSTLUK, SEVGİ’
“Sıfır Çekenler” sergisindeki ikinci temsilcimiz Seyyal Taner’di. Sene 1987.
“Şarkım Sevgi Üstüne” tek bir puan bile kazanamadı.
Sergide Seyyal Taner, “sahnedeki canlılığı, Türk müziğindeki yenilikçiliği ve sıra dışı kıyafetleriyle” övülüyordu.
Ama bunların Brüksel’de ona hiç yardımı olmamıştı.
Sözleri ve bestesi Olcayto Ahmet Tuğsuz’a ait şarkı büyük hezimet yaşadı.
Sözler dünya barışını hedefliyordu:
“Bir melodi, dostluk, sevgi... Bütün dünya duysun diye şarkım sevgi üstüne...”
Yarışmanın ertesi günü Hürriyet’te Eurovision’un haberi yer alıyor ama sonuçtan hiç bahsedilmiyordu.
Sonraki günlerde yine politikanın oylamadaki etkisinden söz edildi.
Bu tartışmalarla ilgili en çarpıcı değerlendirmelerden birini Hürriyet’teki röportajında Melih Kibar yapıyordu:
“Siyaset mazereti bana hiç mi hiç inandırıcı gelmiyor. Bir kere biz de siyaset yapıyoruz da ondan, Yunan, Rum ya da İsrail parçasına bayılsak bile tek puan vermiyoruz. Diyelim ki adamların siyaset yaptığı doğru. Ama kendimiz aynı tavır içindeyken başkalarını nasıl ayıplayabiliriz?”
Sertab Erener -Everyway That I Can
EUROVISION’DA HIZLI BİR TUR
TÜRKİYE eskiden yılın bu mevsiminde büyük heyecanlar yaşardı.
Bu heyecanın adı Eurovision’du.
Her ne kadar artık biz yer almasak da, bu akşam Avrupa’da yine Eurovision rüzgârı esecek. Milyonlarca kişi İtalya’daki yarışma için ekran başına geçecek.
Eurovision, bugüne kadar dünya müzik tarihine birçok ünlü isim kazandırdı.
ABBA, Sandra Kim, Johnny Logan, Celine Dion, Toto Cutugno...
Türkiye’nin 1975’te Semiha Yankı’nın “Seninle Bir Dakika” şarkısıyla başlayan Eurovision macerası ise hep aşk-nefret ilişkisinde geçti.
Yarışma öncesinde büyük umutlar... Yarışmadan sonra “zaten politik ayak oyunları var” tesellisi.
Oysa hep dönemin ünlü isimleri katıldı yarışmaya.
Nilüfer, Ajda Pekkan, Modern Folk Üçlüsü ve Ayşegül Aldinç, Neco, MFÖ, Kayahan...
22 MART 1975
İLK BÜYÜK BAŞARI
Yarışmadaki ilk büyük başarıyı 1986’da 9’uncu olan Halley şarkısı getirdi.
Melih Kibar’ın bestesini seslendiren Klips ve Onlar, müzik dünyasına Candan Erçetin ve Sevingül Bahadır’ı kazandırdı.
Sonraki büyük başarı 1997’de Şebnem Paker’e aitti. Dinle şarkısı üçüncülük kazandı.
Ardından yine türbülanslı yıllar.
Ta ki Sertab’ın birinciliğine kadar. 2003’te on yıllar süren hasret son buldu.
Sertab’la gelen başarı büyük umut yarattı. Ve Türkiye, her yıl bir başka ünlü ismi sürdü sahaya.
Athena, Kenan Doğulu, Mor ve Ötesi, Hadise, Manga, Yüksek Sadakat ve Can Bonomo.
Gerçi üç dördüncülük, bir de ikincilik kazanıldı. Ama bir daha birincilik gelmedi.
Türkiye 2012’de oylamadaki adaletsizlikleri gerekçe göstererek yarışmadan çekildi. Bir daha da katılmadı.
37 yıllık Eurovision yolculuğunda nice besteciler, solistler feda oldu.
Ünlü olanlar kariyerlerini sürdürdü ama birçok yeni isim Eurovision denizinde boğuldu. İsimleri bir daha duyulmadı.
Ama hâlâ Eurovision denilince herkesin yüreğinde bir tel titrer.
Paylaş