Paylaş
Yarım yüzyılı aşkın bir süre önce insandan insana ilk kalp nakli yapıldığında benzer bir heyecan yaşanmıştı.
Gazeteler günlerce bu haberi konuştu. Bundan yaklaşık bir yıl sonra da Türkiye’de ilk kalp nakli 22 Kasım 1968’de yapıldı. Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi’ndeki bu tarihi başarıya kalp nakline imza atan isim ünlü kalp cerrahı Kemal Beyazıd’dı.
Beyazıd henüz 38 yaşındaydı.
Çalıştığı fırındaki patlama sonucunda beyin ölümü gerçekleşen 14 yaşındaki Erdal Yıldırım’ın kalbi, 40 yaşındaki Maviş Karagöz’e nakledildi.
HÜRRİYET DE ORADAYDI
Beyazıd’ın yanı sıra 10 doktor ve 12 sağlık personelinin katıldığı ameliyatta Hürriyet muhabiri Metin Yalman da vardı. Kalbi alınmadan önce bir savcı, kalbi alınacak Yıldırım’ın beyin ölümünü tespit etti.
Saat 03.15’te vericinin kalbi açıldı, saat 04.35’te kalp çalışır halde çıkarıldı.
Küçük bir küvetin içindeki kalp Beyazıd’ın ellerinde hemen yandaki ameliyathaneye götürüldü. Kalp nakli saat 05.20’de tamamlanmıştı. Esas önemli haber 06.05’te geldi: Kalp çalıştı. Ama aynı günün akşam saatlerinde ulaşan haber üzücüydü. Maviş Karagöz yeni kalbiyle sadece 18 saat yaşayabildi.
Yine de bu operasyon, Türkiye’deki ilk kalp nakli olarak tarihteki yerini aldı.
KALP İSTEMEK BORÇ İSTEMEYE BENZEMEZ
İlkinden 4 gün sonra Doç.Dr. Siyami Ersek, Haydarpaşa Göğüs Cerrahisi Merkezi’nde Türkiye’nin ikinci kalp naklini gerçekleştirdi.
Sinoplu genç çiftçi Ali Akgül’e, trafik kazasına kurban giden, kendisinden 25 yaş büyük Cihat Önol’un kalbi nakledildi. Ersek, Önol’un eşinden nakil için izin almayı şöyle anlatıyordu:
“Ölmekte olan bir insanın yakınından kalbini istemek, dünyanın en zor şeyidir. Bu bir insandan 50 kâğıt borç istemeye benzemez.”
Ali Akgül, gözlerini açtı, yakınlarıyla uzaktan selamlaştı.
Ancak 38 saat 57 dakika sonra hayatını kaybetti.
Gözyaşlarına boğulan Dr. Siyami Ersek, bir süre kalp nakli yapmayacağını açıkladı.
HAYATIN HER DAKİKASI KABULÜM
DÜNYADA ilk kalp naklini Christiaan Barnard, Aralık 1967’de Güney Afrika’da yapmıştı. Ancak bu hasta 18 gün yaşayabildi.
Barnard, dünyadaki üçüncü, kendisinin ise ikinci kalp naklini Philip Blaiberg’e yaptı. Blaiberg, ameliyattan 74 gün sonra evine döndü. Hatıraları 19 gün boyunca Hürriyet’te “Takma kalple yaşıyorum” başlığıyla yayınlandı.
Operasyondan 18 ay sonra, 17 Ağustos 1969’da hayatını kaybetti.
Bleiberg’in Hürriyet’teki uzun yazılarındaki mesajı çok netti:
“Belki bedava yaşadığımı söyleyeceksiniz. Söyleyin umurumda değil. Bedava da yaşasam, hayatın her dakikası kabulüm.”
UĞURSUZ DON KİŞOT
GÖSTERİ sanatlarında batıl inançlar vardır. Bazı oyunların uğursuzluğuna inanılır.
Shakespeare’in Macbeth’i bunlardan biridir.
1960’larda ise bir başka eser, uğursuz sayılmıştı.
İzmirli Dario Moreno, tüm dünyanın tanıdığı ünlü bir isimdi.
Türkiye’de “İstanbul’un kızları”, “Canım İzmir” gibi şarkılarıyla biliniyordu.
1968’de Brüksel Kraliyet Operası’nın sergilediği Don Kişot’ta Sanço Panço’yu oynadı. Başrolde ise ünlü isim Jacques Brel vardı.
3 ARALIK 1968
Gala gecesi Belçika Kraliçesi Paola’nın tebrik ettiği Moreno, “Ben bir Türküm” demişti. Zaten daha önceki yıllarda Cannes’da kazandığı bir birincilik sonrası göndere Fransız bayrağı çekilmesine de müdahale etmişti Moreno.
Fransız bayrağını indirmiş, yanında getirdiği Türk bayrağının göndere çekilmesini sağlamıştı.
Moreno, Don Kişot’un galasının ardından Türkiye’ye döndü.
Bir süre sonra ikinci temsilin yapılacağı Paris’e gitmek için Yeşilköy Havalimanı’na geldi. Bir görevliyle tartıştı. Fenalaştı, 2 Aralık 1968’de hayatını kaybetti.
Don Kişot’un başrolündeki Jacques Brel de kan kanserine yakalanınca Don Kişot ile ilgili “uğursuz” yorumları yapıldı.
Ancak Brel kan kanserine yenilmedi.
Kültür Bakanlığı’nın 1969’da Dario Moreno adına verdiği ödülü Brel aldı.
Gerçek Laurel ile Hardy
LAUREL İLE HARDY TOSUN İLE YOSUN
DÜNYA sinemasının en ünlü çiftlerinden biri Laurel ile Hardy’di.
Türkiye’de de defalarca yayınlandı o filmler.
1963 yılında bu ünlü çiftin Türkiye uyarlaması yapıldı. İsmi de “Tosun ile Yosun”du.
Başrollerinde Necdet Tosun ile Muzaffer Yosun vardı.
Meşhur oyuncu Necdet Tosun, daha yakın kuşakların hatırlayacağı Erdal ve Gürdal Tosun kardeşlerin babasıydı.
Paylaş