Kadıköy’de şampiyonluk kokusu

Ligin bitimine 11 hafta var… Fenerbahçe’nin lider ile arasında ciddi puan farkı var. Ama benim burnuma şampiyonluk kokusu geliyor…

Haberin Devamı

Kurbağalıdere kötü kokar…
Ama bu kez şampiyonluk kokuyor…
Şükrü Saraçoğlu şampiyonluk kokuyor…
Nasıl alıyorum bu kokuyu…
Anlatayım…


***

Bir:
Taraftar istiyor, takıma inanmış ve itiyor…
İki:
Takımın fiziği üst düzeyde…(14 günde 5. maç).
Üç: 
Webo ve Sow ikilisi, Türkiye’deki klasik defans oyun sistemini açan bir anahtar olmuşlar…
Dört:
Emre takımı ileriye taşıyor, lideri olmuş…
Beş:
Kulübe, sonucu değiştirebilecek alternatiflerle dolu… Ümit veriyor…
Altı:
Fenerbahçe, dönen topları almaya başlamış…
Yedi:
Maç bitmiş. Takım dakikalarca sahadan ayrılmıyor… Taraftarla kucaklaşıyor… Yaptığı işten keyif almaya başlamış…
Sekiz:
Fenerbahçe,111,3 kilometre koşmuş... Sanırım rakibinden fazla koştuğu ilk maç…
Dokuz:
9 oyuncu 10.000 metreden fazla koşmuş. Sorumluluk paylaşılmış…
On:
Ligin lideri Galatasaray, çok önemli iki Dünya yıldızını kadrosuna kattı.
Ama bence yönetim, hocasının eline bomba verdi…
Ya yıllardır sürdürülen sistem (önde baskı) değişecek ya da alınan transferler kulübe de olacak… Bence başka çare yok…
Terim tecrübelidir…  Ama hayatının sınavında… Yıllardır oynattığını, öğrettiğini değil oyuncu yapısının gerektirdiğini oynamak zorunda… … Belki kızacaksınız ama durumu; Alex ile oynamak zorunda kalan ve sadece tek sistem oynayabilen son yılardaki Fenerbahçe’ye benziyor…
İşi zor. Başarırsa elini sıkmak lazım…
On bir: Şans.
Üç kez son maçta kaybeden takımın dördüncü kez kaybetme ihtimali;
16 da bir…  Yani yüzde altı…
Tabi ki son maça iddianı taşıyabilirsen…
Ve olanlar sadece şans ise…

On iki:

Haberin Devamı

En önemlisi ve tekraren:
Taraftar istiyor, takıma inanmış ve itiyor…

*** 

Hakemi beğenmişler…
Ben beğenmedim…
Belki tüm kararlarında haklı…
Ama ben beğenmedim…
İlk yarı sadece, “düdük sesi” duydum.
45 dakika da 50 düdük sesi duydum.
Yere ölmüş gibi yatan sonra aslan gibi oyuna giren oyuncular gördüm…
Hiç uyarı görmedim…
Bir yarıda 30 tane faul gördüm…
Sadece iki sarı kart…
Her serbest vuruşta oyunculara kaideleri anlatan, “elinizi kaldırırsanız kart gösteririm” diye uzun uzun anlatan bir hakem gördüm…
Ve tüm bunların sonunda; sadece İki dakika uzatma…
Olmaz!

***

Haberin Devamı

Oyun durduğunda hakemlerinde hata yapma şansı azalır…
Kimi hakemler duran oyunu severler…
Riskleri azalır…
Oysaki seyirci 90 dakika maçı seyretmek için gelir…
Ben de;
Az hata yapanı değil, topu oynatan hakemi severim…
O nedenle Hüseyin Sabancı’yı bugün beğenmedim…
Aynı nedenle Süper finalin finalini yöneten Cüneyt Çakır’ı da beğenmemiştim…

Yazarın Tüm Yazıları