İçi kan ağlayan yalnızca taraftar!

Terim - Aysal satrancında, ahkâm kesmek bana düşmez ama ben gördüğümü anlatayım…

Haberin Devamı

Terim, “gitmek istedi”.
Aysal ise “göndermek”…
Kalsın diyen kimdi?
----Galatasaray taraftarı…
Bu ayrılıktan iki tarafta mutlu…

***
O zaman bu karmaşa niye?
----İki tarafta, “taraftara oynuyor da” ondan…

***
Ortada başarı var… Neden ayrılmak istediler?
----Terim, başarının devam etmeyeceğini gördü…
----Aysal ise Terim ile devam edemeyeceğini…

***
Başarı getiren birlikteliğin bozulmasında iki tarafında hatası var mıydı?
---- Vardı…
Terim, “Ücret aldığı bir yerde patron olamayacağını bilmiyor.”
Aysal, “Sporun, diğer firmalarından farklı yönetilecek bir ruhu olduğunu”

***
Ayrılığın kırılma noktası neydi?
----“Çilek” transferi

***

Terim, takımın başarısının devam etmeyeceğini nasıl gördü?
---Takımın kimyası iyi kurulmamıştı.
6-0-4 kuralına ise hiç uygun değildi…

***

Haberin Devamı

Takımı kim kurdu?
---Terim’e, “çilek” değil, “çekirdek” lazımdı…
Gerçi istediği Kaka’da bence, “çekirdek olamazdı” ama yine de;
İstediği takımı kuramadı…
Terim’in oyun stratejisinin ana fikri, “önde baskıya” dayanır.
Hakan Şükür aslında defansın bel kemiğidir.
Umut Bulut transferi bu nedenledir…
Ama milli takımda oynattığı Umut’u kendi takımında oynatamamıştır…

***

Neden?
--- Umut oynamadığı zaman problem çıkarmaz da ondan…

***

Peki çilekler, Drogba, Burak ve Sneijder?
---- Drogba, Burak ve Sneijder yıldız oyuncular…
Önde baskı yapmayı sevmiyorlar…
Topu kapmak başkasının işi diye düşünüyorlar…
Özellikle sıradan maçlarda…
Nitekim Galatasaray, en çok Mersin, Ordu gibi küme düşen takımlarla oynadığı maçlarda zorlandı…
Çağımızın futbolu ise bir tane” klasik10 numarayı” bile kaldırmıyor…
Öndeki üçlü seyredince;
Orta saha da gölge müdafaasına geçer…
Takımın temposu hep birlikte düşer…
Nitekim Galatasaray ligin en az koşan takımlarından biri oldu…
Tüm yük defansa düşer ve fatura ona kesilir…
Öyle de oldu…

***

Bunları nereden mi biliyorum?
---Alex ile birlikte baskı yapmayan çift forvet ile oynamaya çalışan Fenerbahçe’den…

***

Çözüm neydi?
--- Drogba, Burak ve Sneijder’ı kimi zaman kesebilmek!
Bazen 60 dakika oynatabilmek bazen ikinci yarı oyuna almak…
Terim denedi ama yapamadı…
Oyundan son dakikalarda çıkarken bile tepki gösterdiler…
Nerdeyse, Terim’in 40 yıllık otoritesini sarsacaklardı!
Burada problemi çözmek daha da zorlaştı…
Terim’in;
“Tepki göstereni, ben koşmadan da bu takımda oynarım” diyeni tribüne göndermesi lazımdı…

Yapamadı…

***

Haberin Devamı

Neden yapamadı?
---Bunu yapabilmek için de başkanın yanında olması lazım(!)
Ancak Ünal Başkan, Terim’in arkasında değil, “çileklerini oynatacak” hoca arayışındaydı…

***
Özetle direksiyon, Terim’den, futbolculara geçti…
Bu çağda, “futbolcu orijinli takımların” sürekli başarı kazanması mümkün değildir!
Hele teknik direktörün egosu yüksekse, hiç mümkün değildir…
Bunu da en iyi Terim bilir!
Araba yoldan daha önce çıkabilirdi…
Rakiplerin sorunlarla uğraştığı yıllarda gelen başarılar, problemin açığa çıkmasını erteledi…

***
Sonuç olarak;
Terim;
Arabanın gitmeyeceğini gördü, şoför koltuğunda kalmak istemedi…
Başkan;
“Karizmatik ve dik başlı şoförünü” hep değiştirmek istiyordu, muradına erdi…
Çileli yolcuların ise tek derdi vardı; Galatasaray…
Şimdi ağlayan ise yalnızca onlar…

Yazarın Tüm Yazıları