Paylaş
• Tofaş mağlubiyeti düşüşün başlangıcı mı olacak? Yoksa bir nazar boncuğu mu olarak kalacak?
• Taraftar salonu dolduracak mı?
Açıkçası iki konuda da çok az bir gevşeme vardı…
Ancak kerpeten gibi Obradovic ve Aziz başkan oradaydı…
Vidaları sıktılar…
***
Biletler bitmişti.
Sanırım kombine sahiplerinden gelemeyenler vardı…
Şimdiden uyarıyorum!
Mesele kombineyi almakla bitmez!
Maça gitmek lazım!
Gidemiyorsan bir renktaşa vermek lazım!
***
Bir an geliyor skor bulamaz oluyoruz…
İçimiz sıkıldığı anlar bunlar…
Geçmiş yıllar geliyor aklımıza…
Acaba takım kırılacak mı? Diye endişelenmeye başladığımız anda;
Savunma başlıyor…
Atamıyoruz ama minimum yiyoruz…
Takımın en güzel yanı bu…
****
Nanterre, yabana atılacak bir takım değil…
Hiç yılmıyorlar ve iyi savunma yapıyorlar…
Çok can yakacak gibiler…
Skora kimse aldanmasın çok zor bir maç oldu…
Çok da iyi bir deneyim…
***
Bizim takımız ise bu yıl çok farklı…
Esas farkta geçen yıllardan tanıdığımız;
Bogdanovic, McCalebb ve Emir’de…
Sanki onlar gitmiş yerlerine bambaşka oyuncular gelmiş gibi oynuyorlar…
Bogdanovic ribaunt alıyor(?)
McCalebb oyun kuruyor… Hem de üçlük atıyor…
Emir savunma yapıyor(?)
***
Daha bu takıma;
Oğuz, İzzet, İlkan, Ömer ve Metecan katkı verecek…
Belki de hiç giremeyecekler…
Obradovic, onların yol ayrımı olacak…
İdman performansları ve arzuları belirleyecek bunu…
Burada da Mirsat’a çok iş düşüyor…
Yol uzun… Kadro geniş olmalı…
Ancak ben, Obradovic’in eli değmiş bir Oğuz’u, İlkan’ı ve İzzet’i çok merak ediyorum…
Umutla bekliyorum…
Hem Fenerbahçe hem Milli takım için…
***
Takımın havasını anlamak için son kareye bakmak lazım:
Maçın bitimine 5 saniye var…
15 sayı ile öndeyiz…
“Oh be maç bitti” havası ile
Seyirci ayağa kalkmış takımı alkışlıyor…
Takımımız da, oynayalım mı yoksa rakibin elini sıkıp bitirelim mi? Gibilerinden kenara bakıyor…
Obradovic bu durur mu?
Neredeyse evinde bile maça devam edecek…
Oynuyoruz, top potadan dönüyor…
Tam üç oyuncumuz hücum ribaunduna çıkıyor…
Hepsi topa elini değiyor…
Bir saniye kala top McCalebb’in elinde kalıyor ve faul kazanıyoruz…
Bu yıl düdük çalmadan Fener bitmiyor…
Bu tablo bana büyük keyif veriyor…
Fenerbahçe Arena vazgeçilmezlerimizden biri oluyor…
Yıllar sonra eşim, basketbol maçlarına benden önce gidiyor…
***
Yolumuz uzun…
Bu tempoda da gitmeyecek…
Arada mutlak tökezlemeler olacak…
Ama birlikte omuzlarsak bu takımı…
Yolun sonu Milano gibi gözüküyor…
Paylaş