Paylaş
Sonuna kadar “istemek” önemlidir...
En sonunda “mutluluk” getirir…
Deplasmanda ağırlığını koyabilmek de önemlidir…
Golü attıktan sonra “aynı tempoyla” devam etmek ise geçen yıl görmediğimiz bir güzelliktir…
Peki ya sonra?
Golü yiyince ne oldu?
Bu da çözülmesi gereken yeni bir sorundur...
***
Baroni, Emre ve Selçuk orta üçlüsünü görünce;
“Acaba?” dedim…
“Dönen topları alırlar mı?
Tempoları yeter mi? Oyunu kurarken saklanırlar mı?”
Dedim…
Haklıymışım…
***
Baroni, gayretli ama eksikti…
Ya Emre?
Hatırlarsınız Ersun hocaya sezon başında;
• “Başkası olma kendin ol!”,
• “Formayı, isimlere değil hak edene ver” diye yazmıştım…
Bugün yeniden yazmam gerekiyor…
Emre sakatken Ersun hocam rahattı…
Tavsiyem;
Sow’u, Emenike’yi yanında oturtabiliyorsan, Emre’yi de oturtabilmelisin…
Emre’nin kariyeri, sana hata yaptırmasın!
Fizik ve arzu olarak “hazır” olduğunda koyarsın…
***
Gökhan sakat, Caner kendini attırmak için uğraşıp beceremeyince…
Ersun hoca çıkardı…
Onlar olmayınca, Fenerbahçe’nin akan kanatları durur sandık…
Yanılmışız…
M.Topuz;
Kayseri’nin 10 numarasıydı…
Büyük paraya alındı… Sağ kanatta oynadı.
Şampiyonlukta büyük payı vardı…
Bu yıl yedek kaldı… Küsmedi…
Şimdi sağ bek… Fark etmez, “Oynarım” dedi…
Helal olsun!
Sow, çok iyi dönmüş…
Fizik olarak hazır olmadan formayı alamayacağını anlamış…
Bırak hocam, “Emre’de anlasın.”
Kuyt;
Benim gönlümde çoktan heykeli dikildi…
Futbola başlayacak tüm gençler, bacak arasından topu geçirenleri değil Kuyt’ı örnek almaya çalışmalı…
Emenike de, bir gün Kuyt’ın ona attığı gol pasını atabilirse, büyük futbolcu olacak…
Fuat Çapa;
Düzgün ve inandığı doğruları çekinmeden söyleyebilen özlemini çektiğimiz bir insan…
Yasin de çok iyi oyuncu…
Milli takım için düşünülmeli…
***
Fenerbahçe tempolu oynuyor…
İyi oynuyor…
Daha iyi olacak…
Belli…
***
• Maç 4 dakika uzadı…
Gol, 94,24 de atıldı…
Yayıncı kuruluş uzatmaya kronometre tuttu.
“Maç çok uzamış” demeyi başaramadı(!)
• Sow 5.ci dakikada gole giderken tekmelendi…
Sarı net, kırmızı abartılıydı…
Özkahya, faul bile vermedi…
“Devam” dedi…
“Neden düştün” diye sormadı(!)
Kendini kandırmaktan dolayı sarı kart falan da göstermedi…
Bu pozisyonun üzerinde de pek kimse durmadı(!)
• Caner dengesi bozulup düştüğünde, “beni kandırıyorsun” dedi.
Sarı kart gösterdi…
Yanlış yaptığını biliyordu…
Bu nedenle ikinci sarıyı gösteremedi…
****
Ben Caner’i rakip yerdeyken üç kez topa ve top ile karışık rakibe vururken gördüm.
“Vahşet” gibi geldi bana…
Kesin sarı hatta direk kırmızı gibi düşündüm…
Ersun hocam da benim gibi düşünmüş…
Aldı Caner’i oyundan…
Bu birinci yorum…
***
Peki, bir de başka açıdan bakalım…
Yasin yere düştü…
Önce topu eliyle tuttu, sonra üstüne yatıp oynanmaz hale getirdi…
Hakem düdüğünü çaldı mı?
Oyunu durdurdu mu?
Sanırım hayır…
Oyun devam ediyor…
Yasin ise kafasına göre durdurmuş oyunu…
Caner de oynamak istiyor…
Ne yapmalı o zaman…
Ortada düdük yok...
Dursun beklesin mi?
Kararı hakem mi verecek? Yoksa Yasin mi?
Hakem ya Yasin’in lehine bir düdük öttürmeli, “faul demeli”…
Ya da aleyhine çalıp, “topu elinle tutamazsın, üstüne yatamazsın” demeli…
İkisini de demedi…
Caner de durmak değil oynamak istiyor…
Yaptığı centilmenliğe uygun bir hareket mi?
---Hayır…
Bu da ikinci açı…
****
Uzattım…
Maçın kırılma noktası değildir bu pozisyon…
Kırılma noktası falan da yoktur…
Rakamlar vardır…
Bizim ülkede sayılar sevilmez…
Bilimi sevmeyenler sayılardan hiç hoşlanmaz…
Bir gün yerlerini alacağından korkarlar…
Oysa en az yalanı onlar söyler:
***
Fenerbahçe;
Topa yüzde 67 oranında sahip olmuş…
Ceza sahasına 39 orta yapmış…
114 kilometre koşmuş,
593 adeti isabetli olmak üzere 665 kere pas yapmış…
9 korner atmış, hiç korner fırsatı vermemiş…
Bu sayılar önemlidir…
Avrupa’nın üst düzey takımları düzeyindedir…
İstatistikler her zaman doğruyu göstermez…
Ama şunu bilin ki;
En az yalanı onlar söyler.
Paylaş