Paylaş
Çay: İyi bir harmanla hazırlanmış ve demlenmiş bir çaya doyum olmaz. Ben klasik Rize çayını biraz earl grey ile harmanlıyorum. İçimi yumuşak ve lezzeti kıvamında bir harman oluyor. Farklı çay almak için adres önerim Karaköy’de yeni açılan ‘Dem çayevi.’
Kaymak: Her pazar sofrada olması lüks olabilir ama bayram sofrasında mutlaka güzel bir kaymak olmalı. Hatta olmuşken en iyisi olmalı. Manda kaymağını artık hakkıyla yapan çok az yer var. Bunlardan birisi Fatih semti Balipaşa Caddesi’ndeki ‘Aslan çiftliği’. Ben hayatımda bu kadar güzel bir manda kaymağı yemedim o kadar diyeyim.
Bal: Bayram sofrasına balı peteğiyle koyarak görsel bir şov da yapmış olursunuz. Arnavutköy’deki ‘Arnavutköy peynircisi’ genellikle Erzincan ve Siirt bölgelerinden gelen ballarıyla her zaman damağıma hitap etmiştir. Ayrıca yöresel peynirleriyle tüm kahvaltılık ihtiyacınıza da derman olabilir bu dükkân.
Reçel: Eğer ki aile büyüklerinden birisi bir reçel ustası değilse, alternatifini arayın. Heybeliada’nın girişinde hemen 50 metre yokuş üzerinde ‘Emine Abla’nın Reçelcisi’ müthiş alternatifler sunuyor. Mevsimlik ürünlerden sıradışı reçeller yapıyor, fiyatları da gayet makul.
Peynir: Bana kalırsa güzel bir bayram sofrası geniş peynir seçenekli olmalı. Bu seçenekleri bulabileceğiniz bir adres isterseniz, Cihangir’deki Antre Gurme’yi öneririm. Özellikle bir tulum peynirleri var ki aklıma geldikçe ağzım sulanıyor.
Zeytin: İster siyah, ister yeşil zeyin olsun, yoğun lezzetli bir zeytine her kahvaltı sofrası ihtiyaç duyar. Hafif baharatlarla da tatlandırırsanız görüntü ve lezzet muhteşem olur. Kadıköy çarşısındaki ‘Gözde Şarküteri’de pancar suyunda ve ıspanak suyunda bekletilip renklendirilen zeytinlerden alırsanız, kahvaltı sofranız rengârenk olur.
Kıymalı Sarıyer böreği
Genellikle kahvaltı sofralarında hamur işleri sevilir ve sıklıkla yer alır. Evde meşhur Sarıyer böreğinin bir versiyonunu yapmak da gayet mümkün. Bu tarifle sofranız bayram edecek
Malzemeleri
Baklavalık yufka
3 yemek kaşığı tereyağı
4 yumurta
4-5 bardak süt
1 tutam tuz
İç harcı için :
400 gr. kıyma
2 soğan
1 avuç kuşüzümü ( ıslanmış )
2 yemek kaşığı kavrulmuş çam fıstığı
3-4 yemek kaşığı zeytinyağı
Tuz-karabiber
Soğanları yemeklik doğrayın.
Geniş bir tavada zeytinyağını kızdırın. Kıymayı ilave edip suyunu çekene kadar kavurun. Soğanları ilave edip yumuşayana kadar kavurmaya devam edin. Kuşüzümünü ve fıstığı ekleyin,
tuz ve karabiberle baharatlandırın
ve kenara alıp soğumaya bırakın.
Yumurta, süt, 1 yemek kaşığı
erimiş tereyağı ve tuzu bir kapta karıştırın.Tezgâhınıza 4 kat
yufkayı üst üste koyun. Sütlü karışımdan en üstüne sürün. Kavurduğunuz kıymadan yufkanın uzun kısmına alın ve yufkayı rulo şeklinde sıkıca sarın.
Fırın kabınızın şekline göre böreklerinizi yerleştirin. Tepsinizin büyüklüğüne göre bu işleme tepsiniz dolana kadar devam edin.
Tepsiniz dolduktan sonra kalan sütlü karışımı böreklerin üzerine dökün.
Kalan 2 yemek kaşığı tereyağını iyice kızdırın. Böreklerin üstünün yağlanmasını sağlayın.
190 derecede ısıtılmış fırında yaklaşık 35-40 dakika üstü kızarana kadar pişirin.
Başka neler olsun?
Sucuk olsun, mümkünse Afyon taraflarının olsun, baharatı dengeli, az yağlı kahvaltılık olsun. www.sucugumafyondan.com sitesinden farklı marka
Afyon sucuklarından satın alabiliyorsunuz.
Riva yolu üzerindeki Ali Bahadır köyündeki köylülerden, serbest dolaşan köy tavuklarının günlük yumurtalarından almak gayet mümkün. Gidin, yiyin ve gezin...
Ekmek olsun, mümkünse, bol tahıllı alternatifleri de olsun, seçenek iyidir. Alman ekmeklerine oldum olası gıpta ettim. Neyse ki Nişantaşı ve İstinye Park’taki Backhaus, zengin ekmek çeşitleri ile bu özlemime merhem oldu.
“Evde yemeyelim, dışarıda bayram kahvaltısı yapalım” diyenlere
Namlı Karaköy: Semtteki en bilinen kahvaltı adresi. Geniş seçenekleri, dolgun mönüsü ile hem göze hem mideye hitap ediyor. Geç kalırsanız biraz kapıda sıra beklersiniz, değmez mi ? Değer elbet.
Kale Arnavutköy: Arnavutköy neredeyse semt olarak kahvaltıcıların buluşma yeri gibi. Nar, lokma gibi birçok farklı seçenek de mevcut. Kale bendeki ilk göz ağrısı gibi. Küçük, sıkışık ama samimi
Güzelcehisar Otağtepe: “İstanbul ayaklarımın altında olsun, Boğaz’a bakarak gözlerim bayram etsin” derseniz, burada açık büfe kahvaltıyı da listeye ekleyebilirsiniz. Menü zengin ama bence yine de olay Boğaz ve manzara.
Paylaş