Yiğit Sezgin: Dostluk kazanacak

Gelişmeler ümit verici

Yiğit Sezgin’le Dubai’nin milyon dolarlık malikane ve otelleriyle meşhur palmiye şeklindeki yapay adası Palm’da yer alan Raffles Otel’de buluştuk.

Monaco’daki sarayları anımsatan bir mimaride yapılan otel, adadaki en iddialı konaklama seçenekleri arasında.

Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ilişkilerin düzelerek turizm başta olmak üzere birçok alanda yeni işbirliklerinin oluşacağını işaret eden Yiğit Sezgin, şöyle konuştu:

“Türkiye bölge için tek kelimeyle vazgeçilmez bir güç. Birleşik Arap Emirlikleri ise turizm başta olmak üzere birçok alanda dünyaya kendini kanıtlamış parlayan bir yıldız. Bu iki ülke arasında tekrar inşa edilen dostluk herkese çok şey kazandıracak. Ortadoğu’da hem Birleşik Arap Emirlikleri hem de Suudi Arabistan ile Türkiye arasında yaşanan pozitif gelişmeler turizm adına ümit verici.”

Türk turizm DNA’sı

Yiğit Sezgin, Accor Oteller Grubu’nun pandemi devam etmesine rağmen global yatırımlarına devam edeceğini açıkladı:
“Mayıs sonunda Dubrovnik’te Rixos Otel’i açacağız. İstanbul’da ise Haliç Port projesi ile otel ve restoran yatırımlarımız sürecek. Türkiye, global turizm trendlerini başlatan ve dünyaya yayan bir ülke. Orta Doğu’ya Türkiye’nin turizm DNA’sını taşıyarak aynı başarıyı bölgeye yayacağız.”
Sezgin’le buluştuğumuz Raffles The Palm Otel’in teraslı dev süitlerini dolaşırken, tesisin sürdürülebilirlik konusunda da çalışmalar başlattığını fark ettim.
Önümüzdeki yıl otellerinde tek kullanımlık hiçbir plastiğin kalmayacağını belirten Yiğit Sezgin, “Accor olarak hedefimiz dünya çapındaki tüm otellerimizde restoranlardan odalara kadar tek kullanımlık plastiğe son vermek ve binlerce çalışanımıza sürdürülebilirlik eğitimi sunmak” dedi.

Gastronomi cenneti

Yıllar sonra ilk kez ziyaret ettiğim Dubai, gastronomik gelişmeleriyle beni etkiledi.

SLS Otel’deki ünlü İtalyan şef Dario Cecchini’nin menüsünü hazırladığı Carna, açık tezgahlarda taze balık ve sebzelerle misafirlerini karşılayan Gaia, Raffles The Palm’ın içinde Asya mutfağı sunan Magati ve kendinizi Fransız Rivierası’nda hissedeceğiniz Piatti Restoran ilgimi çeken mekanlar arasına girdi.

Özellikle SLS Otel’in 75’inci katındaki Burj Khalifa manzaralı havuzlu bar alanı oldukça iddialıydı.

Servis kalitesi anlamında Türkiye benim gözümde dünyadaki en iyi hizmeti sunsa da, Dubai bu alanda hemen arkamızdan geliyor diyebilirim.

Uçakta lounge

Dubai yolculuğumda bu sefer Emirates Havayolları’nı tercih ettim.

Londra-Dubai arası 7 saatlik yolculuğumu gerçekleştirdiğim Boeign A380 tipi iki katlı uçak, uçan bir otel gibiydi.

Uçağın üst katında konumlanan business class bölümünde büyük bir bar ve dinlenmek için lounge alanı dahi bulunuyordu.

Tuvaletlerdeki Bulgari marka parfümler ve taze orkideler ince düşünülmüş detaylardı.

Kahverengi möbleli tasarımlar özel bir jette uçtuğunuzu hissettirecek türdendi.

Arap lüksünü Orta Doğu misafirperverliği ile harmanlayan Emirates Havayolları ile uçmadıysanız, ilk fırsatta uzun menzilli bir uçuş yapmanızı tavsiye ederim.