Paylaş
Birlikte Yaşamanın Yolunu Bulmalıyız
Geçen hafta Bodrum Yalıkavak’taki M Gallery Otel, Yunanistan’ın yıldız ismi, dünyaca ünlü Antonis Remos’un konserine ev sahipliği yaptı.
Nazlı-Hacı Sabancı, Murat-Yasemin Delibalta, Yiğit Sezgin, Erol Özmandıracı, Lal Ersu, Yiannis Magkos, Yalçın-Pınar Ayaydın gibi ünlü isimlerin katıldığı gece resmen İstanbul ve Atina sosyetesini bir araya getirdi diyebilirim.
Konser öncesi konakladığı otelde bir araya geldiğimiz Remos “Hem İstanbul hem de Bodrum benim için evim gibi. Bunun sebebi kültürel ya da mimari yönlerimiz değil, insanlarımızın benzerlikleri. Çok şükür ki Türkiye’de beni evimde hissettiren dostlarım var” dedi. Türkiye-Yunanistan arasındaki ilişkilere atıfta bulunan Antonis Remos “Her iki millet için tek bir yol var. O da beraberlik yolu. Zaman kavganın değil, beraber ne yapabileceğimizi düşünme zamanı. Bir sanatçı olarak dostluğun ve birlikteliğin sesi olmak istiyorum. Müziğin birleştirici gücüne inanıyorum. Türkiye’de Yunan müziğinin, Yunanistan’da ise Türk müziğinin işte böylesine bir etkisi var. Birlikte yaşayabilmenin yolunu bulursak bölgemiz dünyanın cenneti olur” diye konuştu.
Türk müziğine de dair sohbet ettiğimiz sanatçı “Türk müziği oldukça zengin çünkü kökleri Anadolu’dan geliyor. Birçok duyguyu ve rengi kendinde barındırıyor. Favori şarkıcım İbrahim Tatlıses. Onun müzikleriyle büyüdüm diyebilirim. Keza büyük bir Sezen Aksu hayranıyım” dedi. Türkiye’ye dair ilk aklına gelen şeyleri sorduğumda ise Remos ilginç bir şekilde gözleme cevabını verdi.
Türk gastronomisine övgüler yağdıran sanatçı “Türk mutfağı Yunan mutfağı ile birçok benzerlik taşıyor. Gözlemeniz ve mantınıza hayranım. Keza dostum Nusret’in bu alandaki başarısı takdir edilmesi gereken bir konu. Kendisi ülkemizdeki yeni mekânıyla adeta bir Mykonos vatandaşı gibi. Türk kültüründe müzik ve gastronomiden sonra en hayran olduğum konu ise aile değerleriniz. Anne babaya duyulan saygı. Yunan kültüründe de bu değerler var ama sanırım Avrupalılaştıkça bunlardan biraz uzaklaşıyoruz. Geleneklerinize bağlı olmanız beni çok etkiliyor” dedi.
Sohbetimiz sonrası eşinin tasarladığı mavi taşlardan oluşan Begleri denilen Yunan tesbihini ise sanatçı Türk-Yunan dostluğunun bir temsili olarak bana hediye etti.
Akşam ise tıklım tıklım dolan yemekli konser alanında Remos seyirciyle arada Türkçe kelimelerle kısa sohbetler etti.
Yunan şarkılarının yanında Yeni Türkü’den ‘Olmasa Mektubun’ şarkısını seslendirdi.
Konserin gerçekleştiği M Gallery Otel hem ünlü sanatçılara düzenlediği konserler hem de birçok ressam ve heykeltıraşın eserlerine ev sahipliği yapmasıyla tam bir sanat oteli olduğunu bu yaz da kanıtladı.
Teknede yüzler gülüyor
Bodrum’da herkes otel ve restoranlardaki yoğunluğu konuşsa da bence konuşulmayan ve bir o kadar da ülke turizmi için kıymeti olan konu tekne turizmi.
Özellikle zengin turistlerin ülkemizi yazın tercih etmesinde teknelerde verilen hizmetin kalitesinin önemi büyük. 250 farklı teknenin Türk turizm dünyasında pazarlamasını yapan Dorist Yatçılık’ın kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Gonca Güler ile bu konuda sohbet ettik.
Gonca Güler “Eskiden Boğaz turlarımızda Arap misafirler ağırlıktayken bu sezon Avrupalı turistlerin yoğunlukta olduğunu görüyoruz. Pandemi sonrası İspanya, İngiltere ve ABD’den misafirlerimiz arttı. Güneyde ise yine İspanyollar ve Amerikalılardan gulet talepleri var.
Özellikle modern modern yatlardan çok geneleksel eski tip guletler tercih ediliyor. Bodrum yine liderliğini korurken Fethiye ve Göcek yabancılar için popüler. Turistler hem koylarımızın güzelliğini hem de Türk misafirperverliğinin cezbediciliğini başka Akdeniz ülkesinde bulamıyorlar” dedi.
Paylaş