Futbolda hep kazanamazsınız.. Her sezon şampiyon olamazsınız.. Hep kazanmak olduğunu düşünürseniz, kaybettiğiniz zaman kulüp olarak depresyona girersiniz.. Bir Ronaldo’ya ihtiyacımız var bizim de.. ‘Yeter artık.. Kazanamadık, çünkü sadece kaybettik’ diyecek...
FRANSA 98 Dünya Kupası’nın finali.. Ronaldo’nun bir gün önce çok gizemli bir nöbet geçirdiği, maçın başlamasına 20 dakika kalıncaya kadar kadroda olmadığı o ünlü final..
Brezilya belki de Dünya Kupası tarihinin en kötü maçlarından birini oynayarak 3-0’la teslim olmuştu Zidane ve arkadaşlarına.. Bu yenilgi Brezilya’da büyük tartışma yarattı. Çünkü bu ülkede final oynamakla ilk turda elenmek arasında bir fark yoktu.. Başarı tekti ve adı kupayı havaya kaldırmaktı..
Aradan uzun süre geçti.. Brezilya Futbol Federasyonu’nun Nike firmasıyla imzaladığı 160 milyon dolarlık anlaşma yüzünden davalar açıldı. Bir çok komplo teorisi ortaya atıldı.. Ve tartışmalar Ronaldo’nun neden hasta hasta finalde oynatıldığına dayandı.. Mahkeme önce teknik direktör Zagallo’yu dinledi.
Tatmin edici yanıtlar alamadı.. Ardından gözler Ronaldo’daydı.. Ünlü yıldız mahkeme heyetinin karşısında soruları yanıtlamak için oturuyordu..
Milletvekili Eduardo Campos sordu ilk soruyu.. ‘Bazı gazeteler Zidane’ı bu maçta senin marke etmen gerektiğini yazmışlardı. Bu doğru mu? Senin finaldeki görevin tam olarak neydi?’
Ronaldo, ‘Bu soruşturmaya gerçekten yardım edecek mi?’ diye şaşkınlık içeren bir tepki gösterir..
‘Evet, kesinlikle.. Yoksa sormazdım’ der milletvekili..
Zidane’ı kim tutacaktı?
Ve tarihin en ilginç diyaloglarından biri başlar..
‘Zidane’ı kimin tutması gerektiğini gerçekten hatırlamıyorum.. Ayrıca onu tutan her kimse bunu iyi yapmadığını düşünüyorum.’
Soruşturmanın asıl amacı, Nike-CBF kontratıdır.. Ronaldo’ya Nike ile yaptığı kişisel kontrat da sorulur..
Yıldız futbolcu sinirli bir şekilde, ‘Nike’ı ya da CBF’yi savunmak için burada değilim. Ama Nike’ın yerinde olsam bu kontratı kesinlikle yapmazdım. Ya da bu sorunlardan sonra bu kontratı yırtar atar ve Brezilya’yı terk ederdim. Brezilya tarihinde futbolun gelişimine bu kadar katkıda bulunacak bir anlaşma olduğunu hatırlamıyorum. Ayrıca benim kişisel kontratım kendi açımdan oldukça iyi bir şeydi.. Çünkü benden kramponları giyip gol atmamdan başka hiçbir şey talep etmiyorladı’ der..
Bu kez sözü bir başka milletvekili Ronaldo Vasconcellos alır.. ‘Tamam Ronaldo, seni üzmek istemiyoruz. Ama insanlar bir sürü şey söylüyor.. Oyuncu Ronaldo olarak bize neden Dünya Kupası finalini kazanamadığınızı anlatır mısın?’
Kazanamadık çünkü..
Ronaldo’nun sabrı taşmıştır.. ‘Neden mi kazanamadık? Çünkü üç gol yedik, çünkü kaybettik, çünkü.. Bilmiyorum. Futbolda; futbolda değil bütün sporlarda, kazanırsın ya da kaybedersin.. Brezilya kaç kere kazandı? Ve hiç kimse neden kazandığımızı sormadı. Ama kazanırsın ve kaybedersin. Biz kaybettik. Buna katlanın. Kaybettiğimiz için illa bir takım gizemler mi icat edeceğiz, bir takım şeyler mi uyduracağız.. Kazanamadık çünkü kaybettik..’
* * *
Amacım Dünya futbol tarihinin en dramatik maçlarından birini anlatmak değildi burada.. Ama artık ‘tak’ dedi..
Çünkü, Türkiye’deki futbolu öldürmeye başladık..
Çünkü, her taşın altından komplo teorisi üretmeye başladık..
Çünkü, başarılı olan herkesi alaşağı etmeye heveslendik..
Çünkü, medyadaki ‘takım’ yazarları yüzünden ülkeyi böldük..
Çünkü, ekranlardaki garip programlar sayesinde futbolun tekniğini değil, kirli çamaşırlarını öğrettik insanlara..
* * *
Tahkim, federasyon, disiplin kurulu, itirazlar, açıklamalar, basın toplantıları, yolsuzluklar, şikeler, teşvikler, ikili sözleşmeler, düşük gösterilen ücretler.. Ne ararsan var Türkiye’de..
Ama bir şey yok.. Kuralları harfiyen uygulayabilecek cesur yürekli insanlar..
Fenerbahçe Başkanı kulübüne ve kendisine yönelik eleştiriler yüzünden bir açıklama yapıyor.. İçeriği geçin.. Özet şu.. ‘Her başarı legaldir.. Geçmişte yapılanlar ortada.’
Nasıl yani? Dopingli oyuncu oynatmak, şike yapmak, teşvik vermek, hakem ayarlamak mı vardı eskiden.. Şimdi Fenerbahçe bu yollarla mı başarılı?
Aziz Bey son derece sakin konuştu.. Ama son derece büyük bir hata yaptı.. Her başarı legal olamaz.. Kurallara uymadığınız sürece hiçbir başarı legal olamaz..
Aslında Aziz Yıldırım değil tek hatalı.. Diğer başkanların tümü aynı kafa yapısında.. Bazısı belli ediyor, bazısı kalkan isimler kullanıyor..
Ve bu yüzden Türkiye’de şampiyonluk saha içinde değil, saha dışında bitiyor havası estiriliyor.. Başarı Daum’un, Anelka’nın, Gerets’in, Hakan’ın değil bu ülkede.. Ama başarısızlık sonuna kadar onların.. Rıza’nın, Tümer’in, Fatih’in..
* * *
Arkadaşlar.. Futbolseverler.. Fanatikler.. Artık varın farkına.. Tuttuğunuz takım kaybettiyse, kazanamadığı için kaybetmiştir.. Futbolda hep kazanamazsınız.. Her sezon şampiyon olamazsınız.. Hep kazanmak olduğunu düşünürseniz, kaybettiğiniz zaman kulüp olarak depresyona girersiniz.. Şu anki Beşiktaş ve Trabzonspor gibi.. Kaptanını döven Fenerbahçe gibi.. Liderken yöneticisine saldıran Galatasaray gibi.. 10 haftada 10 teknik direktör değiştiren Türkiye Ligi gibi..
Bir Ronaldo’ya ihtiyacımız var bizim de.. Her türlü konuşma yasağını delecek.. İçindekileri haykıracak.. ‘Yeter artık.. Kazanamadık, çünkü sadece kaybettik’ diyecek..
Yoksa görünen köy kılavuz istemez.. Gelecek kötü.. Gelecekte her başarı, nasıl kazanılırsa kazanılsın gerçekten legalolacak..
Not: Alıntılar Alex Bellos’un yazdığı Futebol adlı kitaptan yapılmıştır..