İslamcı entelektüel(!) Ali Bulaç, radikal islamın yayıcılarından Mısırlı Seyyid Kutub’un idam edilişinin 40. yılını anmak üzere düzenlenen törene konuşmacı olarak katılmış ve şöyle demişti:
"Bugün bilgi çok kolay ve ucuz ulaşılabilir bir hale geldi. Tıpkı modern kadın gibi. Modern kadına da bilgi gibi çok kolay ulaşılabilir."
Hande Ataizi de Vatan’dan Sanem Altan’a verdiği röportajda geçmişte yaşadığı bir olayı şöyle anlatmış:
Mert’le (İncekara) 2 yıldır beraberiz. Ama 6 yıl önce "one night stand" yaşadık. Partiden çıktım, çok kötüydüm. Bir tarafımda Didi, bir tarafımda Uğur... Kavga kıyamet. Bir delikanlı arabasının camını açtı, "Yardım edebileceğim bir şey var mı?" dedi. Ben de "Sağa çek, 3 dakika içinde geliyorum" dedim.
Ali Bulaç’ın söyledikleri de, Hande Ataizi’nin yaptıkları da "hastalıklı" şeyler gibi geliyor değil mi?
Bana Ali Bulaç’ınki çok hastalıklı, Hande Ataizi’ninki çok daha az hastalıklı geliyor.
Ataizi’nin hastalığı, bu kadar mahrem şeyleri medya önünde çoluk çocukla paylaşmasından kaynaklanıyor. Yine de Ali Bulaç gibi samimiyetsiz değil, hiçbir şeyi genellemeyip, yaşadıklarını samimi bir şekilde itiraf etmiş.
Üstelik Hande Ataizi’nin söylediklerini okuduktan sonra bile ne Hande Ataizi’ne ne de modern kadına "bilgi kadar kolay ulaşılabildiğinin" düşünülmesi mümkün...
Okuyun bir daha Ataizi’nin itirafını... 3 dakikada kolayca ulaşılan taraf erkek değil mi?
Eğer Ali Bulaç inanmıyorsa, bir arabaya binip Hande Ataizi’ni takip etsin ve camı açıp ona "Yardım edebileceğim bir şey var mı" desin bakalım. Sizce sonuç ne olur? Kızlaaar! Aranızda 3 dakikada Ali Bulaç’a ulaşmak isteyen var mı?
Çifte standart
Bir okurum Tayyip Erdoğan’ın yaşadığı zihinsel çifte standardı bir örnekle çok güzel anlatmış. Çok beğendim. Paylaşmadan duramayacağım:
Zeki Burak Okay. Bahçeşehir Üniversitesi’ni bitirdi. ABD-Ohio’da Kent State Üniversitesi’nde master yaptı. Kaç fakülte etti? İki fakülte. Asteğmendi. Hakkari’de şehit düştü. Annesi, o acıyla, devlete "Hakkımı helal etmiyorum" dedi. Aradı mı Başbakan, başsağlığı için? Aramadı.
Ne dedi? Gazeteler yazdı, oradan öğrendik: "Bunları mı dinleyeceğim ben, askerlik yan gelip yatma yeri değildir!"
Bayram Ali Öztürk. İmamdı. Camide öldürüldü. Ne dedi Başbakan: "İki fakülte mezunu bir hoca öldürülüyor, ailesine en ufak bir başsağlığı yok. Bunlar hassas konular. Temennimiz odur ki, bunlar objektif şekilde değerlendirilsin."
Benim temennim de şudur ki... YÖK toplansın, objektif şekilde değerlendirerek "Başsağlığı dilenecek fakültelerin" listesini yayınlasın. Bilelim, hangisi hassastır, hangisi değil.
Dün de mesela, 10 insanımız gitti. Aralarında fakülte mezunu yok. Biri zaten, bebe... Bir yaşında. YÖK karışamaz bu durumda. Ulemaya mı sorsak acaba? (Ahmet Fatih Akdoğan)
Huggies’in başarısının nedeni
HTP Exclusive’in "Reklam Algı Endeksi" araştırmasına göre geçen hafta en fazla anımsanan reklam Coca-Cola kola makinesi (yüzde 8,9)... İkinci sırada yüzde 7.9’la Turkcell (Selocanlar yüzde 75 indirim), üçüncü sırada ise yüzde 7 ile Arçelik çift soğutuculu buzdolabı reklamları var.
İlginç olan bebeklerin kullanıldığı Huggies reklamının sessiz sedasız, hem de diğerlerine göre daha az reklam yatırımıyla, beşinci sıradanlisteye girmesi.
Hadi bakalım söyleyin bu reklamın akılda kalmasının nedeni hangisi? Bebekler mi yoksa askerler mi? Türkiye hangisini çok sever? Bildiniz; her ikisini de... Anlatabildim değil mi?