Yenilir içilir mi bu vizyon belgesi?

Vizyon belgesi nedir diye soranlara kestirmeden cevap veriyorum, anladığıma göre olay budur. Yeni hükümet programı ya da önümüzdeki 10 yıl için kısa ve orta vadeli eylem planı çerçevesi gibi bir şey...

***

Yine de başka örneklere bakıp, “Ekmek mushaf çarpsın ki anlamadım, neyin nesi kimin fesidir bu vizyon mereti” diye telaşlanan kafası karışıklar çıkabilir. Onlar için biraz daha açayım.
İmdi, cumhurbaşkanı seçilmek için halktan oy istiyor ya adaylar, o oyla ne yapacakları hakkında bir şeyler de demeleri gerekiyor.
Niye seçilmeye talipler, başkasının değil de kendilerinin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturmasında milletin ne menfaati olacak?
Vatandaşın oyu çok kıymetlidir, neden size versin; yol, su, elektrik olarak mı geri dönecek, başaklar ekmeğe mi dönecek, bilmesi şart.
İstediği oyu koparmak için seçmenin önüne bir yol haritası koymak zorunda adaylar.
Tayyip Erdoğan işte o yol haritasını açıkladı. 12 yıl önce başlayıp ta 2023’e kadar giden uzun ince bir yol.
Kapağında “Yeni Türkiye yolunda” yazıyor. Statükonun çatı adayına karşı Tayyip Erdoğan’ı ‘değişimin adayı’ olarak konumlandıran bir belge.
Yeni ile eski arasında bir seçime çağırıyor vatandaşı, statüko ile değişim arasında. Seçmene üstü kapalı şu soruluyor: Tamam mı, devam mı?

***

84 sayfalık metinde, takip edilecek iş planı teferruatıyla sayılıp dökülüyor.
10 yıl sonra nasıl bir Türkiye’ye uyanmayı dilerdiniz? İcracı bir cumhurbaşkanı modeline hazır mısınız?
Tayyip Erdoğan, 12 yıl önce AK Parti iktidarıyla başlattığı Türkiye’nin değişim ve dönüşümünü tamamlamak için son bir yetki istiyor.
Sandıktan galip çıkarsa tasarladığı sistemi hayata geçirme ruhsatını da, icazetini de almış sayılacak.
Dün takdimi yapılan yol haritası için bir referandum, bir halkoylaması yerine geçecek yani seçim.

***

Vizyon belgesi deyip geçmeyin, sürekli karşınıza çıkacak bir senet, sizi de bağlayacak bir gelecek taahhüdü, yeni bir sosyal ve siyasal sözleşme bu.
Huzurunuza bir senaryoyla çıkıyor; Tayyip Erdoğan’a oy vermek demek, o senaryoyu da onaylamak demek.
Kampanyanın sloganları, logosu hep bir diğerini destekler mantığa sahip, bütüncül bir strateji üzerine kurulu. Seçmene, hem bir yol hem de o yolda yolculuğu sürükleyecek bir lider, senaryoyu sırtlayıp götürecek bir başkişi vaat ediliyor.
O da, “Milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan...”
Özhan Eren’in yol, Uğur Işılak’ın Erdoğan temalı seçim şarkıları da aynı telden çalıyor; vizyonu eyleme çevirecek kişiyi vurguluyorlar.
Derme çatma gecekondu manzarası vermekten hayli uzak, ölçülmüş biçilmiş bir mimarisi var kampanyanın. Ne sattığı belli; alıcı mısınız, değil misiniz?
Karar sizin.