Maymunlar Gezegeni’yle tanıştığım cami

NECİP Fazıl’ın tiyatro eserleri Reis Bey ve Tohum’u ilk orada okudum.

Haberin Devamı


Pierre Boulle’nin Maymunlar Gezegeni’ni yine orada okudum. Hafızam yanıltmıyorsa çizimli versiyonuydu.

 

Kayseri’nin ücra köşelerinden birinde, Sümer Mahallesi’ndeki büyükçe bir camide.

 

* * * 

 

İlkokul çağlarındaydım.

 

Geniş bir bahçe içinde görkemli bir camiydi.

 

Kim akıl etti, o kitapları kim seçip koydu bilmiyorum.

 

Ama müezzin mahfilinin yanında mütevazı bir kitaplığı vardı.

 

Bugün dönüp bakınca Necip Fazıl piyeslerini anlıyorum da... Popüler çizgi romanlar, Maymunlar Gezegeni gibi hayal kışkırtıcı kitaplar ne arıyordu?
Bugün bile birçok imam ve müezzinin ufkunu aşacak şeyler.

 

Haberin Devamı

Kaçı bilir, kaçı takip eder, kaçı haberdardır o yayınlardan...

 

Sanırım Diyanet bile bugün, kafa bulandırır korkusuyla bir cami kitaplığında barındırmaz.

 

40 sene önce Kayseri’de, hem de o zamanın bir kenar mahallesindeki Sümer Camii’nde Maymunlar Gezegeni’yle tanıştım oysa ben.

 

* * * 

 

Çocukları camiye çekmek için kitaplık kuran ve içine sürükleyici çizgi romanlar koymakta sakınca görmeyen bir anlayıştan söz ediyorum.

 

Çocuk dimağı kirlenmesin, bozulmasın diye işgüzarca bir sansür ve ayıklamaya maruz kalsa, elekten geçer miydi onlar?

 

Düşüneni, ayarlayanı hâlâ hayırla yâd ederim. Okuma zevkimin gelişip zenginleşmesine büyük katkısı olmuştur.

 

Kitaplarla haşır neşir olmak için namaz sonraları camide kalıp çokça vakit geçirirdim.

 

Haberin Devamı

Meraklı bir-iki kitap kurduyla birlikte okur, okuduklarımızı değişir, üstüne konuşurduk.

 

* * * 

 

Eski günlere durup dururken gitmedim.

 

Diyanet İşleri Başkanlığı, Camiler ve Din Görevlileri Haftası kapsamında etkinlikler düzenliyor.

 

Ana teması ‘cami ve kitap’...

 

Müftülüklere talimat gönderilmiş; camilerde kitaplıklar oluşturulması, yazarlarla söyleşiler düzenlenmesi için.

 

Kitap üzerine cuma vaazları da olacakmış.

 

Amaç, çocukları ve gençleri hem camiye hem kitaba özendirmek. Hem namaza hem okumaya ısındırmak...

 

Beni işte bu haber heyecanlandırdı.

 

* * * 

 

Diyanet’i kutluyorum.

 

Yalnız bir endişem ve ona bağlı bir de önerim var.

 

Tabii ki seçici olunsun ama seçkiler dar tutulmasın. Raflar sadece dini yayın ve içeriklere hapsedilmesin, muhafazakâr kalemlerle sınırlı tutulmasın.

 

Haberin Devamı

Camileri, namaz vakitleri dışında da yaşayan cıvıl cıvıl mekânlara çevirmek istiyorlarsa... Çocuk dünyasının amaca uygun farklı renklerine, genç zihinlerin cami adabına ters düşmeyen başka başka meraklarına da hitap edilsin.

 

Yani yelpaze geniş tutulsun, çeşit bol olsun, hayatın zenginliklerini yansıtsın ki camiler de kitaplarla birlikte hayatın daha içine taşınabilsin.

 

ŞEYHLERİ İMTİHANLA SEÇMEK

 

BİR dostum dikkatimi çekti, eski bakan Nihat Ergün’ün ‘Adım Adım Siyaset’ kitabına bir bak diye...

 

Baktım; “Türkiye’de yeni cemaat ve tarikat düzeni” başlığıyla ayrı bölüm açmış, şeffaflaşma sorunları üzerinde özellikle duruyor.Geçen yasama döneminde Diyanet Kanunu’nda yapılan iki değişikliği hatırlatıyor. 5 ve 7. maddeler...

 

Haberin Devamı

Biri, Din İşleri Yüksek Kurulu’na cemaat ve tarikatları araştırıp öneriler getirme görevi veriyor.Diğeri de Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nü, bu önerileri hayata geçirecek mekanizmalar kurmakla yetkilendiriyor.Bilmiyordum; cemaat ve tarikatlarla çalışmak, kanunla verilen bir görevmiş Diyanet’e. Bu yetkilerini ilk kez kullanacak demek ki.

 

* * * 

 

Nihat Ergün’ün bir model önerisi de var.Osmanlı’nın son dönemindeki Meclis-i Meşayih yani Şeyhler Meclisi modeli...

 

Tarikat şeyhliğini babadan oğula geçmekten kurtaracak, seçilme usullerini yazılı kurallara bağlayacak, adayları sınava tabi tutacak...

 

Amaç, program, idari yapı ve faaliyetlerini deklare ettirip şeffaflaştıracak bir model...Osmanlı bir ara uygulamış meğer.İncelemeye değer.

 

Yazarın Tüm Yazıları