Paylaş
Fakat argo sözlüğüne ait kavramların, küfür edebiyatındaki karşılıklarından farklı olarak... Belli başlı toplumsal tipleri açıklamaya yarayacağı, bilimsel amaçla da kullanılacağı aklıma gelmezdi.
Hele akademik dilde, sosyolojik tahlillerde filan böyle kavramlar görmeyi hiç ummazdım.
Sosyolog Levent Ünsaldı’nın bir makalesi geçti elime.
Daha başlıkta “Çakalın sosyolojisine davet” diyerek çarpıyor okuru.
Argo lügatından yardım alarak ucuz ironiye kaçmıyor, şaka yapmıyor hayır.
Gayet ciddi, bir sosyolojik kavram olarak inceleyip işliyor ‘çakal’ı.
ÇAKAL CARLOS’LA ALAKASI YOK
Geçen hafta Paris’te davası başlayan efsane terörist Çakal Carlos’la bir münasebet arayabilirsiniz altında.
Ne ki Ünsaldı’nın toplumda gözlemlediği ‘çakal’ fenomeni, çağrıştırmakla birlikte binbir surat Carlos’a da benzemiyor.
Ünsaldı hiç değinmiyor tezinde. Fakat doktorasını Paris’te yapmış olması hasebiyle... Acaba Carlos’un ‘çakal’lığından ilham almış olabilir mi diye düşündürmüyor da değil.
‘İÇİMİZDEN BİRİ’ OLARAK ‘ÇAKAL’
Peki kimdir; hakaret kastı gütmeden, salt bilimsel tarif amacıyla kime denir ‘çakal’ diye.
Ne kadar yaygındır toplumumuzda, nerelerde yaşar, hangi suretlerde çıkar karşımıza?
Rastladığımız yerde tanır mıyız? Nasıl teşhis edebiliriz bu tipi?
Sözü uzmanına, Doç. Dr. Ünsaldı’ya bırakıyorum:
“Yapıyormuş gibi yapan ama yapmayan, işi bilen işe gitmeyen bir figürdür. İşte biz bu figüre ‘çakal’ diyeceğiz? Peki, nedir çakalın hususiyetleri? Hem kentli hem köylüdür çakal; hem tarım toplumunun şeref, namus ve haysiyet kodlarıyla hareket edebilen...Hem de bu kodlarda en kabul görmeyeni bile yapabilendir.
‘Mahallenin kızlarının’ namusunu koruyan delikanlıdır, ama yazıhanesinin önünden geçen ‘dışarıdan’ kızlara da bakmaktan kendini alıkoyamayandır.
UYANIK AMA UFAKÇIDIR AYAĞINA SIKAR
Hem rasyoneldir hem de değildir çakal; hem J. Stuart Mill’i bile şaşırtabilecek bir faydacılık ilkesini özenle takip edendir... Hem de ‘küçük hesap’ yaparak büyük balığı kaçıran veya tüm itibarını yok edendir.
Hale kiraz teslimatı yaparken, üç kuruş daha fazla kazanmak için ve fark edileceğini bile bile, Napolyon kirazlar arasına başka tür kirazlar karıştırarak tüm itibarını kaybeden, o hale bir daha ayak basamayan kiraz üreticisidir.
Çakal; makale yazması yaptığı işin gereği olan ancak bunu asistanına yaptırtan hocadır...
HEMEN ÇIKARAMAZSINIZ ALNINDA YAZMAZ
Dolayısıyla, çakalı ilk bakışta kavramak her zaman kolay değildir.
Onu anlamak, sürekli olarak metin altı okumalar yapmayı gerektirir.
Çakal, sürekli ve yorucu bir hermeneutik çabadır! Muhatabın samimiyetinin sürekli sorgulanmasıdır.
Çakala karşı strateji geliştirmek çok güçtür; sürekli bir ihtiyat ve yorucu bir mesai gerektirir. Çakal, ‘komplo teorilerine’ meyilli kılar karşısındakini.
TEZATLAR İNSANIDIR
Kaygan, riskli ve tekin olmayan bir gündelik hayatta; köksüz ve kırık bir habitusun ürettiği varoluş stratejileridir çakallık.
Tekinsizliğin en yüksek tahribata yol açtığı alt sınıflarda daha belirginmiş gibi gözükse de aslında içimizden her biridir çakal; bu ülkenin belki de en has figürüdür. O halde tüm çelişkileri, zikzakları, kurnazlıkları ve elbette trajedisiyle ‘var olmaya çalışan’ ve elimizdeki mevcut kavramsal teçhizatın zaman zaman tarifte kifayetsiz kaldığı bir tiplemedir...”
‘VAROŞ ÇAKALI’ ÇALIŞMASINI DA BEKLİYORUZ AMA
Güneşli havada yağan ‘çakal yağmuru’ kadar aydınlatıcı bir makaleydi, kısaltarak aktardım.
Ellerine sağlık, çakal kavramını sosyolojiye kazandırarak bilime büyük hizmet ve katkıda bulundu, kutlarım Ünsaldı’yı.
Yalnız bir istirhamım var kendisinden. Ayrı bir vaka, bir alt tür olarak şu ‘varoş çakalı’na da el atsa ne makbule geçecek.
Paylaş