Paylaş
Alışveriş sırasında satıcıya ödenen paranın içinde vergi de varsa bu vergi ‘dolaylı vergidir’. Satın alınan ürünün fiyatının içine vergi de dahil edilmiştir. Ekmek, su, deterjan, parfüm, sigara, içecekler, akaryakıt... Elektrik, su, doğalgaz faturaları... Hepsinin içinde Katma Değer Vergisi (KDV) var. Daha yüksek fiyatlı ürünlerde de aynı; buzdolabı, televizyon, otomobil... Bunların faturasının içinde hem KDV var hem Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) var... Bu tip, vatandaşın alışveriş sırasında tüketici olarak ödediği vergiler, dolaylı vergidir.
Alışveriş sırasında değil de; Maliye’ye kazanç beyan edilerek vergi ödeniyorsa veya servet üzerinden bir vergi ödeniyorsa bu da ‘dolaysız vergidir’. Kira geliri elde edenlerin, gayrimenkul satış kazancı elde edenlerin beyan ettikleri gelir vergisi. İşletmelerin; şahıssa gelir vergisi (GV) adıyla, şirketse kurumlar vergisi (KV) adıyla ödedikleri vergiler dolaysız vergidir. Servet üzerinden ödenen emlak vergisi, veraset ve intikal vergisi, motorlu taşıtlar vergisi de dolaysız vergidir.
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak’ın açıklamalarında en çok dikkat çekeni buydu... Bakan Albayrak açıklamasında “dolaylı vergileri azaltıp, dolaysız vergileri artırarak verginin tabana yayılmasını sağlayacağız” dedi.
Yani; alışveriş sırasında ürünün fiyatının içinde yer alan KDV ve ÖTV (dolaylı) azaltılacak, kazanç üzerinden ödenen gelir vergisi ve kurumlar vergisi (dolaysız) artırılacak.
Bu değişimin nasıl sağlanacağı iki maddede özetlendi: 1- “beyanname verecek mükellef sayısındaki artışla gelir artışlarının sağlanacağını” 2- “Kurumlar vergisi ve KDV gelirlerini azaltan indirim, istisna ve muafiyetler gözden geçirilecek ve gereksiz olanlar kaldırılacak” denildi.
DOLAYLI VERGİ ORANI
Peki; KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerin, toplam vergi gelirleri içindeki oranı ne kadar? Veya gelir vergisi ve kurumlar vergisi gibi dolaysız vergilerin toplamdaki oranı ne kadar? Yani mevcut durumda, gelirlerin ne kadarı KDV ve ÖTV, ne kadarı kurumlar vergisi ve gelir vergisi.
2018’de tahsil edilen toplam vergi gelirlerinin (621.3 milyar TL) içinde, dolaylı vergilerin ağırlığı göze çarpıyor.Toplam vergi gelirlerinin yarısı, KDV ve ÖTV olarak tahsil edilmiş. (312.3 milyar TL) Toplam vergilerin yüzde 35’i oranında da gelir ve kurumlar vergisi (dolaysız vergi) tahsil edilmiş. (Gelir vergisi 138.9 milyar TL, kurumlar vergisi 78.6 milyar TL)
Dolayısıyla hali hazırda; vergi gelirlerinin yarıdan fazlası dolaylılardan (KDV, ÖTV) oluşuyor. Kazanç üzerinden ödenen dolaysız gelir vergisi ve kurumlar vergisi ise ancak yüzde 35 oranında.
Öteden beri, iyileştirme alanı olarak hep bu konu vurgulanır: KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergiler, ödeme gücüne göre tahsil edilmediğinden toplamdaki oranı düşük olmalı, kazanç üzerinden alınan gelir vergisi ve kurumlar vergisi ise ödeme gücüne göre alındığından, bu dolaysız vergilerin toplamdaki payı daha yüksek olmalı. KDV ve ÖTV gibi ödeme gücüne göre alınmayan dolaylı vergilerin bu denli paya sahip olması vergi adaletini zedeler...
Kaldı ki; kazanç ve servetle ilişkilendirilmeksizin (2018’de) tahsil edilen diğer vergiler de, (Harçlar: 21.6 milyar TL, damga vergisi: 16.9 milyar TL, banka ve sigorta muameleleri vergisi: 18.1 milyar, gümrük vergileri: 15.2 milyar TL, özel iletişim vergisi: 3.7 milyar TL) toplam gelirler içinde yüksek paya sahip.
Dolaysız vergilerin önemli iki kaleminden birisi olan kurumlar vergisinde güncelde yüzde 22 olarak uygulanan vergi oranının daha aşağıya düşürülme hedefinden de bahsetmemiz gerekiyor. Yabancı ülkelerin, yatırımcıyı teşvik amacıyla yüzde 10’a kadar çektikleri kurumlar vergisi indirimi sonrasında, Türkiye’nin rekabet gücünü artırmaya yönelik kurumlar vergisini düşürmesi planlanıyor. Ancak yüzde 22’lik oranın (normalde yüzde 20, geçici olarak 2018, 2019 ve 2020 için yüzde 22 oranı uygulanıyor.) aşağıya çekilmesi, bir yandan da dolaysız vergi tahsilatını artırma hedefini de olumsuz etkileyecektir. Ancak bu kez de buradaki olumsuz etkilenmeyi azaltmak üzere, kurumlar vergisinde bazı istisna ve indirimlerin kaldırılması yoluna gidileceğinden de bahsediliyor. Ayrıca gelir vergisinde; vergi dışı alanların kavranması yoluyla da, dolaysız vergi tahsilatlarının artırılacağı da yine YEP uygulama adımlarının arasında sayılıyor.
Dolaysız vergilerin artırılıp, dolaylı vergilerin azaltımı dışında; vergideki dönüşümün diğer bir adımı da; “beyanname verecek mükellef sayısında artış sağlanması” ve bu adımla beraber de “vergi gelirlerinde artış sağlanması”. Bu konuyu da hali hazırdaki mükellef sayılarından yola çıkarak bir sonraki yazımızda ele alacağız. Daha önce beyanname vermemesine rağmen veya daha önce vergi ödememesine rağmen yeni dönemde kimlerin potansiyel vergi mükellefi olabileceğini gözden geçireceğiz.
Paylaş