Paylaş
Yok şöyle olacak, yok böyle olacak falan. Her gün yeni bir dedikodu.
*
Demirören Medya Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’le çok sık olmasa da arada buluşur tavla oynarız. Dürüst davranacağım, genellikle o yener.
Dün aradım kendisini. “Bu sefer gazeteci kimliğimle arıyorum, size bazı sorularım var” dedim.
*
Ve ilk sorumu sordum:
*
“Bizim medya grubuyla ilgili sürekli dedikodu üretiliyor. Bazıları bunu neredeyse iş edinmiş durumda. En son grup bünyemizde yer alan bazı gazetelerimizle ilgili bir dedikodu çıkarıldı. Ne diyorsunuz bu konuda?”
*
Yıldırım Demirören’in buna cevabı gayet netti:
*
“Bu iddialar gerçek değil. Bunlar, çalışma arkadaşlarımızın şevkini kırmak için üretilmiş dedikodular. 2011’de ve 2018’de bünyemize kattığımız medya markalarımız, şu anda satın aldığımız seviyenin çok üstüne çıktı. Bunu televizyonlarımızda, gazetelerimizde ve diğer mecralarımızda çalışan tüm ekip arkadaşlarımıza borçluyuz. Hepsinin çalışmalarıyla elde ettik bu başarıyı. Bunun gururunu yaşıyoruz biz.”
*
Medya grubunun satılacağına yönelik artık neredeyse gelenekselleşen bir iddia var. Bu konuyu da sordum Yıldırım Bey’e.
*
Cevabı şu oldu:
*
“Biz Türkiye’nin en kıymetli bu markalarını, en yukarıya çıkardık. Bundan sonra daha da yukarıya çıkarmanın azmini taşıyoruz. Dedikodularla ilgilenmiyoruz. İşimize bakıyoruz. Bizim tek bir amacımız var: Gelişen Türkiye’ye yatırıma devam etmek ve işlerimizi sürdürmek.”
TÜRKİYE’NİN YÜKSELEN EN YENİ TRENDLERİ
- Artık “Erdoğan nefreti” üzerinden prim kasma dönemi tamamen bitmiştir. Bundan böyle siyasiler, partiler, gazeteciler, televizyoncular açısından anti-Erdoğanizm, başarısızlıkların üzerine örten bir şal olamayacak.
*
- Artık siyasi başarısızlıkların, mesleki öngörüsüzlüklerin bir bedeli olacak. Bugün değilse bile yarın... Mutlaka bir bedeli olacak. “Ama en hızlı Erdoğan karşıtlığını ben yaptım, bana nasıl bedel ödetmeye kalkarsınız” denemeyecek günler gelecek.
*
- Artık “Ne yapsak ne desek bizi izleyen, bize oy veren, bizi öven bir muhalif kitle var” döneminin de sonuna gelmiş durumdayız. Bundan sonra yeni, mantıklı, tutarlı şeyler söylemek şart. Artık sallama dönemi tamamen kapanmış durumda.
*
- Artık her başarısızlığın ardından “Ama biz Atatürk’ün yolundayız” ya da “Ama biz Cumhuriyeti savunuyoruz” cümleleri kurulamayacak. Bu cümleler, tarihsel başarısızlıkların üstünü örtmeye yetmeyecek.
GENÇLER KILIÇDAROĞLU’NDAN BAŞKA MUHALEFET GÖRDÜ MÜ
SEÇİMDEN önce şöyle bir geyik vardı:
*
“Gençler iktidarda Erdoğan’dan başkasını mı gördü? Bıktı gençler. Z kuşağı değişim istiyor.”
*
Seçimden sonra bu geyiğin şuna evrilmesi şart oldu:
*
“Gençler muhalefette Kılıçdaroğlu’nun yenilgisinden başka bir yenilgi mi gördü? Bıktı gençler. Z kuşağı değişim istiyor.”
FAİK ÖZTRAK AÇISINDAN DEĞİŞEN HİÇBİR ŞEY YOK
GEÇEN gün Faik Öztrak’ın basın toplantısını izledim baştan sona.
İzlenimlerim şunlardır:
*
- Sanki hiçbir şey olmamış gibi kaldığı yerden devam ediyor, sık sık “Saray ve şürekası” demeye özen gösteriyordu.
*
- Sanki partisi seçim yenilgisi yaşamamış gibi “Daha da güçleneceğiz” diyor ve “dinamik örgütlenme” vadediyordu.
*
- Sanki seçimden önceki söylemleri bayağı tutmuş gibi yine “Ananı da al git/beşli çete/Ekonomi battı” demeye devam ediyordu.
*
Faik Öztrak açısından sanırım bir beş sene daha böyle geçecek.
KARA AYNA İZLERKEN MIRILDANDIKLARIM
BLACK Mirror/Altıncı Sezon gelmiş. Kayıtsız bir alışkanlıkla bu sezonu da bir solukta izledim. İzlerken kendi kendime şunları mırıldanmayı ihmal etmeden:
*
- Bir gün gelecek hepimizin bireysel dizisini çekecekler abi.
- Okumadan “Şartları kabul ediyorum” bölümünü imzalama kardeşim.
- Deep fake çok fena geliyor arkadaş.
- Manyak manyak işler aga.
- “Joan is awful” bölümü Abdüllatif Şener’i aklıma getirdi birader.
- Betacam kaset, VHS kaset... Bu dizi nostalji yaşatıyor be hocam.
- Üçüncü bölümdeki adamı bir tek ben mi Eren Erdem’e benzettim bacım?
GİTTİ ‘ADAY OLMA’ GELDİ ‘İSTİFA ET’
BİR ara muhalif kesimlerden çıkan tek bir seda vardı.
Kemal Kılıçdaroğlu’na “Aday olma” diye inliyordu muhalif dağ, taş...
*
Şu sıralarda da muhalif kesimlerden çıkan tek bir seda var.
Aynı muhalif dağ, taş... Şimdi de “İstifa et” diye inliyor.
*
Ne yapıp edip aday olmuştu.
Sanırım ne yapıp edip istifa etmeyecek.
Paylaş