‘Ulan hepiniz oradaydınız’ meselesi nasıl çözülür?

“Ahmet Kaya’ya o gece kimler saldırdı? Gezi Parkı’nda bize saldıranlar saldırdı. Şimdi diyorlar ki ben o sırada tuvaletteydim, ben o sırada dışarıdaydım. Ulan hepiniz oradaydınız.”
Başbakan böyle dedi ve o sırada orada olanlar, yani “olağan şüpheliler” başladılar açıklamalar yapmaya.

*

Serdar Ortaç dedi ki: “Ahmet Kaya’ya çatal atmadım, Gezi’ye katılmadım.”
İbrahim Tatlıses dedi ki: “Ben o geceye geç gittim. Ben gittiğimde olaylar bitmişti.”
Mahsun Kırmızıgül... Bir şey demedi.
Berna Laçin dedi ki: “Oradaydım ama olay sırasında orada değildim.”
Reha Muhtar dedi ki: “Ahmet Kaya’ya hakaret etmedim, ‘Memleketim’i söylettim, birleştiricilik yaptım.”
Kadir İnanır dedi ki: “Ben ne olduğunu anlayamadım, dışarı çıktığımda olup bitmişti her şey.”
Muazzez Ersoy... Bir şey demedi.
Ece Erken dedi ki: “Ben Ahmet Abi’yi anons eden sunucuydum, bana da çatal geldi.”
Özcan Deniz dedi ki: “Her yıl benim orada olduğum iddia ediliyor, orada değildim.”
Adnan Şenses dedi ki: “Biz ‘Memleketim’ şarkısını söyledik. Hiçbir sanatçı çatal bıçak atmadı.”
Ajda Pekkan... Bir şey demedi.
Mustafa Topaloğlu... Bir şey dedi ama ne dediği pek anlaşılamadı.
Kısacası...
“Oradaydım, çatalı da bıçağı da ben fırlattım” diyen tek bir kişi bile yok.

*

Başbakan Erdoğan “Ulan hepiniz oradaydınız” diyor, söz konusu şahıslar ise kendilerini temize çıkarmaya çalışıyor.
Böylece “Nasıl çıkılacak bu işin içinden?” sorusu zihinlerde canlanıyor.

*

Kabul buyrulursa...
Ben galiba bir çıkış noktası buldum:
“Ulan hepiniz oradaydınız” meselesini, “Başbakan Erdoğan” ile “söz konusu isimler” kendi aralarında çözmeli...
Söz konusu isimler, kamuoyuna açıklama üstüne açıklama yapmak yerine doğrudan Başbakan Erdoğan’a sormalıdırlar, “Ulan hepiniz oradaydınız derken beni mi kastettiniz Sayın Başbakanım” diye...
Başbakan da, “Kadir’i kastetmedim, Serdar’ı kastettim... İbo doğruyu söylüyor, Adnan palavra sıkıyor...” türünden diye bir yanıt geliştirmelidir.

*

Başka türlü çözülmez bu sorun.
Gerçekten çözülmez.

BDP’den Serdar Ortaç’a destek

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş şöyle dedi:
“Serdar Ortaç bana göre en samimi olanı... Pişmanlığını defalarca gösterdi... Özür diledi... Serdar Ortaç en masumları... O ortamı hazırlayan yargıçlar, savcılar, medya, daha doğrusu sistem sorgulanmıyor... Onun yerine özür dileyen, pişmanlık ifade eden Serdar Ortaç’a vur da vur.”
(Tarafsız Bölge–20 Kasım Çarşamba– Diyarbakır)

Gezi ve Ahmet Kaya

“BAŞIM belada/Tabancamı unutmuşum helada” diyenlerin toplaştığı bir yerdi orası...
“Biz üç kişiydik/Bedirhan, Nazlıcan ve ben” diyenlerin birbirine omuz verdiği bir yerdi orası...
“Başkaldırıyorum hey/Herkes varsın farkıma” diye coşulan bir yerdi orası...
“Beni burada arama anne” diye seslenilen bir yerdi orası...
“Biz insanlar yemin ettik/Hürriyet için hürriyet uğruna” diye yeminler edilen bir yerdi orası...
“Özlem benim/Kavga benim/Aşk benim” diyenlerin buluştuğu bir yerdi orası...
“Dövülmüşüm/Kovulmuşum/Biber gazı yemişim” diyenlerin var olduğu bir yerdi orası.
“Tehlikeli şiir okur/Dünyaya sataşırım ben” diyen çocukların buluştuğu bir yerdi orası...
“Cinayeti kör bir balıkçı gördü” diye iddia edenlerin toplaştığı bir yerdi orası...
“Şehirlere bombalar yağardı” diye yâd edilen bir yerdi orası...

Yepyeni bir beddua: Hükümete sözcü olasın

HÜKÜMET Sözcüsü diyor ki:
“Başbakan evlere müdahale edeceğiz demedi, bu tamamen asparagas.”
Başbakan ertesi gün yalanlıyor:
“Hayır, ben öyle dedim.”

*

Hükümet Sözcüsü diyor ki:
“Dershaneler konusunu yeniden ele alacağız, paydaşlarla görüşeceğiz, ondan sonra karar vereceğiz.”
Başbakan ertesi gün yalanlıyor:
“Dershaneler konusunda kararımızı verdik... Dershaneleri kapatacağız...”

*

Allah kimseyi bu hükümetin sözcüsü durumuna düşürmesin.
Amin. Amin. Amin.

Cemaat’le kavgayı nasıl göze alıyor

ŞÖYLE bir muhakeme yürütüyor:
Bu Cemaat dediğin insanlardan oluşmuyor mu? Oluşuyor...
Bu insanlar sonuçta bize oy veren insanlar değil mi? Öyle...
Bu insanlar bizden başka bir partiye oy verir mi? Hayır.
Ne yani? Biz dururken gidip de başka bir partiye mi oy verecekler? Asla...
Cemaat’in önde gelen isimlerinin bize karşı yaptığı muhalefet, cemaat sempatizanlarını bağlar mı? Bağlamaz.
Cemaat’in önde gelen isimleri ne derse o mu olur? Hayır, olmaz.
Cemaat’in önde gelen isimleri ne derse o olsa bile... Sonuçta bunların oyu kaç? Öyle büyütülecek bir rakam değil.
Son tahlilde Cemaat’in tüm oyunun başka partilere gitmesi mümkün mü? Mümkün değil.
Cemaat’in hışmını çekmek benim için risk olur mu? Hayır, olmaz.

*

Bu muhakemeyi yürütüyor...
Ve ardından kararını veriyor.