Paylaş
*
- BİRİNCİ EVRE: Çok aşırı ama çok aşırı AK Parti övgüsü...
*
- İKİNCİ EVRE: Çok aşırı ama çok aşırı AK Parti düşmanlığı...
*
- ÜÇÜNCÜ EVRE: Çok aşırı ama çok aşırı “Türkiye artık ümitsiz vakadır” goygoyu...
*
Batı medyası her üç evrede de...
- Alabildiğine abartılı...
- Alabildiğine analizden uzak...
- Alabildiğine öngörüsüz...
- Alabildiğine yönlendirici...
Bir tutum sergiledi.
*
Fakat görüyorsunuz, artık bunların suratlarına tokat gibi çarpıyor Türkiye’nin asla bir umutsuz vaka olmadığı, olamayacağı gerçeği!
*
Ne mutlu bize ki...
İçinden geçtiğimiz şu seçim sürecinde...
81 milyon hep birlikte...
Önyargılı Batılı kafaya...
Şu cümleleri balyoz gibi indirebilecek duruma gelebildik:
*
- Burası sizin parmağınızda oynattığınız petro-dolar emirliği falan değildir... Burası demokrasinin tadına alışmış bir ülkedir.
*
- Burası fitne fesatla iç savaşa sürükleyebileceğiniz bir yer değildir. Burası son tahlilde “kardeşlik” ve “helalleşme” demeyi başaran bir ülkedir.
*
- Burası sizin yönlendirmelerinize göre hareket eden bir yer değildir. Burası son tahlilde son sözü sandığın söylediği bir ülkedir.
ARAPÇA DA DÜNYA DİLİDİR MUHARREM BEY
MUHARREM İnce, “Gençlere mutlaka bir uluslararası dil öğreteceğiz” diyor.
Ve başlıyor bir sürü dili saymaya.
Ama saymadığı bir dil var: Arapça.
*
Muharrem Bey!
Arapçayı unutmayın. Arapça çok önemli bir uluslararası dildir.
ÖZLEDİM KOKUSUNU ÖZLEDİM
- Özledim, içinde “birinci tur, ikinci tur” laflarının geçmediği muhabbetleri özledim.
*
- Özledim, tam konsantre olup iki film üst üste izlediğim geceleri özledim.
*
- Özledim, seçim sonuçlarına dair iddiaya girenlere maruz kalmadan bir beş dakika geçirmeyi özledim.
*
- Özledim, hiç anket görmeden geçirdiğim günleri özledim.
*
- Özledim, “kimin mitingi daha kalabalıktı” geyiğinin yaşanmadığı dönemleri özledim.
KESİN OLAN ŞEY
24 Haziran’da kim kazanırsa kazansın...
Kesin olan bir şey var:
OHAL kalkacak.
FETÖ’YE HİÇ YÜZ VERMEYEN İKİ MERHUM SİYASETÇİ
BANA “Yaşadıkları dönem içinde FETÖ’ye hiç yüz vermemiş, hep mesafeli kalmış iki siyasetçi adı ver” derseniz.
Size şu iki ismi veririm:
*
- NECMETTİN ERBAKAN.
*
- ERDAL İNÖNÜ.
EY TEHDİTÇİ! BAK NE DİYOR CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN
BİR sözde AK Parti yandaşı, sosyal medyada şöyle yazmış:
“Size merhamet edilmeyecek bir güne hazırlanın.”
*
İstanbul Tuzla Evliya Çelebi Okulu Müdür Yardımcısı ise şöyle yazmış:
“15 Temmuz’da elimiz de belimiz de boştu. Bu sefer ne elimiz boş olur ne belimiz! Yiyen sokağa çıksın.”
*
Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan ne diyor?
*
İki gün önce Nevşehir mitinginde şöyle dedi Erdoğan:
- Hiç kimseyi ötekileştirmeden bağrımıza basacağız.
- 81 milyon kardeş olalım.
- Ülkemizde husumeti değil muhabbeti güçlendireceğiz.
*
Size bir şey söyleyeyim mi?
Kendilerini AK Parti saflarında göstererek...
Tehdit diliyle, husumet diliyle, ötekileştirme diliyle, düşmanlık diliyle konuşan bu tipler...
En başta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu son çıkışına karşı operasyon çekmektedirler.
TALAT BULUT’A DAİR
- Bakış açısıyla... Kendini yalanlıyor gibi.
*
- Savunmalarıyla... Hiç güven vermiyor gibi.
*
- Tepkileriyle... İddiaları haklı çıkarıyor gibi.
*
- Meydan okumalarıyla... Hiç ikna edemiyor gibi.
Paylaş