Paylaş
“AK Partili değilim ama Erdoğancıyım.”
*
En son Tanju Çolak, böyle bir şey söyledi.
Tam olarak dediği şu Tanju Çolak’ın:
*
“Cumhurbaşkanı’nı seviyorum ama artık AKP ile aynı düşüncede değilim.”
*
Hayatımda duyduğum en saçma, en tutarsız, en garip, en tuhaf, en mantıksız söylemdir bu.
AK Parti’nin Genel Başkanı olan Erdoğan’ı destekleyip sevmek ama AK Parti’yle yolları ayırmak... Sanki Erdoğan ile AK Parti ayrı düşünülürmüş gibi bir yaklaşım...
*
Aslında dikkate almaya değecek bir tutarsızlık örneği değil bu.
Dikkate alıp yazmamın nedeni, bu mantıksızlığın içerdiği kurnazlık.
*
Şöyle bir kurnazlık:
*
Aslında tamamen kopmak istiyor. Ama aklının bir köşesinde “Ya Erdoğan yeniden kazanırsa?” diye bir şey var. Orayı da sağlama almak istiyor. İşte tam da bu yüzden AK Parti’ye tekmeyi savururken Erdoğan’ı kollamaya çalışıyor.
*
Erdoğan’ı bırakmak, AK Parti’yi terk etmek falan...
Herkesin kendi bileceği iştir.
Yaklaşımdaki bu tilkiliktir benim tahammül edemediğim.
HERZOG’LA GÖRÜŞÜYOR OLMANIN FAYDASI
MESCİD-İ Aksa’ya yönelik çirkin baskınlara karşı Türkiye ne yaptı?
*
Şunu yaptı:
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’u aradı.
“Tahrik ve tehditlere izin verilmesin” dedi. “Bu mübarek mekânın maneviyatını korumak için azami gayret gösterilsin” dedi.
*
Herzog’la kurulan diyaloğun faydasıdır bu.
İsrail aleyhine binlerce cümle kurmak yerine Herzog’u arayıp iki cümle söylemek, Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıların durmasında çok daha etkili olacaktır.
ALTILI MASADA “ABİ/ABLA” HİTAPLARI
MUSTAFA Balbay’ın dünkü Cumhuriyet’te yer alan yazısının içine gizlenmiş bir cümleden öğrendim.
Meğer altılı masada küçükler, büyüklere “abi, abla” diye hitap ediyormuş.
*
Galiba olay şöyle cereyan ediyordur:
*
Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve Gültekin Uysal...
“Meral abla, Kemal abi, Temel abi” diyordur.
*
Buna karşılık “Ali kardeşim, Ahmet kardeşim, Gültekin kardeşim” deniliyor mudur acaba?
BEŞ MADDELİK SIĞINMACILAR MUTABAKATI
Erdoğan, Bahçeli, Kılıçdaroğlu, Özdağ... Bütün bu liderlerin yaptıkları son açıklamalardan yola çıkarak... Sığınmacılar konusunda Türkiye’nin bir mutabakat zemini yakaladığını düşünüyorum. Hangi konularda mutabakat var? İşte benim çıkarabildiğim beş madde:
*
- BİR: Sığınmacılar, ilelebet Türkiye’de kalamayacaklar.
*
- İKİ: Demografik yapının değişmesi tehlikesine göz yumulamaz.
*
- ÜÇ: Ülkelerine rahatlıkla gidebilen sığınmacılar, artık sığınmacı olarak Türkiye’de kalamazlar.
*
- DÖRT: Asayişi bozan sığınmacılar, sınır dışı edilmelidir.
*
- BEŞ: Sığınmacı sorunundan yola çıkılarak ırkçılık yapılamaz.
GÜNDEME DAİR KISA KISA
- MÜBALAĞALI ÖVGÜ: Bir yetkiliyi haddinden fazla övmek, övgüde mübalağaya kaçmak... Övülen kişiyi olumlu etkilemez, tam tersi olumsuz etkiler. Yani mübalağalı övgü, en başta övülene zarar verir.
- AL SANA YOZGAT: Zelenski ve ekibinin balistik korumalı kask ve yeleği Yozgat’ta üretiliyormuş. Sen hâlâ Yozgat deyince burun kıvırmaya devam et bakalım sosyal medya ergeni.
*
- BU KADAR YAKIŞIR: Hürriyet’in ulu çınarı, kültür sanatın cumhurbaşkanı Doğan Hızlan’ın adı yeni yapılan bir kütüphaneye verildi. Bir isim, bir mekâna bu kadar cuk oturur. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e bin teşekkür.
*
- AH ALİŞAN: Ne yaparsanız yapın. Hangi tartışmalı görüntüye imza atarsanız atın. Hangi malzemeyi verirseniz verin. Ama biricik yavrunuzu uzak tutun bu şovlarınızdan. Yani Alişan gibi yapmayın.
*
- KUTSALI YAKMAK: Tıpkı Hitler’in kitap yaktığı gibi kutsal kitap Kuran’ı yakan Danimarkalı aşırı sağcı bir alçak var. Bu alçak, bu rezilliği İsveç’te yapıyor. İsveç polisi de bu alçaklığı yaparken adamı koruyor. Böyle medeniyetin...
Paylaş