Şiddet kimden gelirse gelsin kınarlarmışşş!
IŞİD adlı terör örgütünün herhangi bir cinayetinde...
Her biri ağızlarını doldurarak şöyle haykırıyordu:
- İşte IŞİD vahşeti!
- Barbar IŞİD!
- IŞİD katletti!
*
PKK adlı terör örgütü, bir anne ve bebeğini katledince...
Aynı ağızlar, bu kez şöyle fısıldadılar:
- Şiddet kimden gelirse gelsin kınıyoruz.
- Bu saldırı hiçbir mazeretle açıklanamaz.
- Bu kabul edilemez.
*
Görüyorsunuz değil mi?
IŞİD terörü söz konusu olduğunda gazı sonuna kadar kökleyenler...
PKK terörü söz konusu olduğunda nasıl da anında frene basıveriyorlar!
- “Katliam” demek yok.
- “Vahşet” demek yok.
- “Barbarlık” demek yok.
Hepsini geçtim.
Anne ve bebeğini katleden terör örgütünün adının tek harfini söylemek bile yok!
P yok! K yok! K yok!
*
Peki ne var?
Utanmazca geçiştirme var.
Arsızca yuvarlama var.
Kısacası...
IŞİD’in sergilediği herhangi bir vahşet karşısında kaplan kesilenler, PKK’nın sergilediği kan dondurucu vahşet karşısında işte böyle mülayim mi mülayim oldular.
*
Benim riyakârlık karşısında her zaman midem bulanır.
Riyakârlık kimden gelirse gelsin...
TUNCAY ÖZKAN: İNCE İÇİN O SÖZCÜĞÜ KULLANMADIM
TUNCAY Özkan’ın Muharrem İnce için “Sıradan, kaba, iftiracı ve şerefsiz” dediğini yazmıştım.
Tuncay Özkan, bir mesaj göndermiş bana.
Mesajında “sıradan, kaba ve iftiracı” kelimelerine itiraz etmeyen Özkan, sadece “şerefsiz” sözcüğüyle ilgili şu izahı yapıyor:
“Bağlamından koparılan her söz yanlış anlaşılır. Ben Sayın İnce’ye öyle bir şey demedim. Benimle ilgili iftirayı kendisine aktaran bunu ispat etmezse şerefsizdir dedim. Selamlar”.
SEKTER İLE CANCAN ARASINDAKİ 7 FARK
MELİH Gökçek’in kedisi “Cancan” ile benim kedi “Sekter” arasındaki farkları sayıyorum:
- BİR: Sekter eyvallahsız, Cancan alttan alıcı.
- İKİ: Sekter keyifçi, Cancan rızık peşinde.
- ÜÇ: Sekter paşa, Cancan azıcık ezik...
- DÖRT: Sekter yakışıklı, Cancan güzel...
- BEŞ: Sekter Tatar Ramazan, Cancan Küçük Emrah...
- ALTI: Sekter minnetsiz, Cancan sevgiye aç...
- YEDİ: Sekter ironik, Cancan trajik.
FİLİSTİN DAVASI İNSANLIK DAVASI
TÜRKİYE’nin muhafazakârlarının Filistin konusunda duyarsız olduğu dönemlerde...
Bu ülkenin solcuları, Filistin kamplarında eğitilip İsrail’e karşı savaştılar.
*
Filistin davası hiçbir dinin, ideolojinin, kesimin, giyim tarzının tekeline alınamaz.
Filistin davası, insanlık davasıdır.
YAVUZ BİNGÖL’ÜN AÇIKLAMASI
“YAVUZ Bingöl’le ilgili vardığım 7 kanaat” başlıklı bir yazı yazmıştım.
İşte o yazıya karşı bir cevap yazmış Yavuz Bingöl.
Tek taraflı atıp tutmak yoktur benim defterimde.
O yüzden Yavuz Bingöl’ün bana gönderdiği cevabı noktasına virgülüne dokunmadan aynen yayınlıyorum:
*
Basın ahlakını koruyan gerçek gazetecileri tenzih ederek bunlar da benim basınla ilgili vardığım kanaatler:
- KANAAT 1: Şahsıma gösterilen “yoğun ve aşırı” tepkinin müsebbip(ler)inin, zamanın içinde ve huzurunda BASIN olduğunu ve bunun benim yaşam enerjimi öldürdüğüne inanmanız için.
- KANAAT 2: Sosyal medyadaki “öfke dolu mesajları” yazanların beni hiç tanımadan, sadece BASIN marifetiyle haberdar olup yorumlar yaptıklarını anlamamız ve “haz” diye tarif ettiğiniz hastalıklı duyguyu iyi bildiğinizi tahmin ettiğim için.
- KANAAT 3: Kalıbınızı yine yanlış yere basmışsınız, kaldırın ayağınızı. Bana gösterilen tepki ne kadar büyükse (kendimi doğru ifade edememem nedeniyle) beni böyle sunmaya devam eden BASIN’a karşı duyduğum öfkenin doğru orantılı olarak arttığını anlamanız için.
- KANAAT 4: Ofisinde ve stüdyosunda 7 / 24 yaşayan üreten bir müzik insanının hayatının oldukça uzağında ama korunaklı BASIN mekanizmasının içinden yazdığınız bu kolay kanaatlerin içinin bomboş olduğunu görebilmeniz için.
- KANAAT 5: Sırf köşenizle / köşenize dikkat çekmek için bu tedavülden kalkmış dili kurabilme cüretinizi sadece BASIN içinde olmaktan aldığını fark edebilmeniz için.
- KANAAT 6: Sol ve solculuğun bu yaşıma kadar bana yaşam enerjisi verdiğini ve fakat kısır bir helezon içinde kalarak zamana yetişemediğini rahatlıkla söyleyebilen birisiyim. Bir gün sizin de BASIN gücünün dışında bir zeminde aynı içtenlikle özeleştirel bir varoluş, bir duruş göstermeniz gerekeceğine inanmanız için.
- KANAAT 7: Beni bu yaşıma kadar bir bütün olarak var eden dinamiklerin BASIN değil, sol, solcular, türküler, sanat ve aşk olduğunu anlayabilmeniz için; gücünü köşesinden ve basından değil kendi aklından, entelektüel biriminden, ahlakından, vicdanından ve kalbinden alan bir İNSAN olmanız gerekecek. Hepimizin görebilmesi dileğiyle... YAVUZ BİNGÖL
YAZMAM BİR DAHA YAVUZ BİNGÖL
“Cevap hakkı” diye bir şey var ve ben o hakka sonsuz saygılıyım.
Yavuz Bingöl, bugün işte bu haktan yararlandı.
*
Yavuz Bingöl’e göre...
Bütün suç basındaymış!
Yüreği sol diye, solculuk diye, sanat diye, aşk diye atan Yavuz Bingöl adlı sanatçımızı, bu duruma BASIN düşürmüş.
*
Yavuz Bingöl’ün yazdıklarında itiraz edilecek, hayretle karşılanacak, “ne alakası var yahu” diye tepki gösterilecek, “Allah Allah” denilecek, “Ya sabır” çekilecek o kadar çok şey var ki!
Ama ben hiçbirine girmemeyi tercih ediyorum.
*
Çünkü cevap hakkına gösterdiğim sonsuz saygıya dayanarak önüme yeni bir Yavuz Bingöl açıklamasının gelmesini ve bu köşenin onunla dolmasını kaldıramam.
Hafazanallah! Hafazanallah!
*
Bütün kamuoyu önünde antlar içerek, kasemler ederek haykırıyorum:
“Ben artık uzaylı bir türkücüyüm” diye röportaj verse bile...
Yazmam bir daha Yavuz Bingöl yazısı!
