LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
BEN daha köşe yazarı bile değilken...
Hasan Cemal’in bir yazısını okumuştum ve resmen içim parçalanmıştı...
Olay şuydu:
Hasan Cemal, gudubet bir soğuk algınlığının demir pençesinde kıvranmaktadır...
Göğsünde hırıltılar vardır.
Başında ateşten bir zonklama.
Kahrolası bir griple boğuşmaktadır.
Ve fakat...
Ertesi gün Hasan Cemal’in "yazı günü"dür.
"Yazarımız rahatsızlığından dolayı yazısını yazamamıştır" notunu koydurmak istemez köşeye...
Hem daha yeni izinden dönmüştür.
Ya "yazı müdürü" bu gerekçeye inanmazsa?
Ne yapsın zavallı Hasan Cemal?
Tıpkı "en yakınını kaybetse dahi seyircisini güldürmek zorunda kalan" şehrin en dertli adamı o palyaço gibi...
O hasta haliyle oturmuş yazmış makalesini...
Ve ortaya "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" tadında bir yazı çıkmış.
Benim açımdan Türk Matbuat Tarihi’nin en acıklı, en dramatik ve en trajik yazısıdır bu.
Alın size "Hasan Cemal’in hastalık acıları" konulu o makaleden tadımlık bir alıntı:
* * *
"Kafamın etrafında demirden bir cendere... Arada bir sıkılıyor. Ve ateşten bir zonklama dalga dalga yükseliyor tepeme doğru. Üstelik bugün yazı günüm.
Göğsüm dolu...
Derinden, gaipten tuhaf hırıltılar geliyor. Nefesimi tutuyorum.
Çünkü öksürmek bir felaket!
Hatta işkence...
Her öksürükte göğsümden bir parça et korkunç bir acıyla kopuyor.
Başımı bir ateş dalgası sarıyor. Hortlaklar uğursuz giysileri, kukuletaları ve tüyler ürpertici tamtam sesleriyle gözlerimde dans ediyorlar.
Demir cendere yine sıkılıyor.
Yüreğim kökünden kopuyor. Göğsüm sıkışıyor. Ama o garip parçayı koparmam şart içinden. Sanki o, şiddetli bir öksürükle çıkıp gidince hastalık bitecek.
Uzaktan atları seyrediyorum.
Hava kurşuni, soğuk...
Köyün bacaları tütüyor.
Ben grip miyim?
Üstelik bugün yazı günüm.
Şimdi gazeteye telefon açsam? Yazı Müdürü’yle konuşsam? ’Sesimden de anlaşılıyor değil mi?’ desem...
Olabilir.
Ama geçen bayram da izin kullanmıştım.
Ya inandırıcı olamazsam...
Kaç vuruş olmuş yazı? Daha iki bin.
Köşeyi doldurur mu? Kısa kalabilir.
Hortlaklar yine o korkunç kukuletalarıyla gözlerimde dansa başlıyorlar.
Aman Tanrım, öksürecek miyim?"
* * *
Hasan Cemal’e çok ama çok teşekkür ediyorum.
Bugün ben de kendisiyle aynı durumdayım.
Üzerinize afiyet grip olmuşum.
İşte yazısını tırtıklayarak günü kurtarıyorum...
Neden mi böyle yapıyorum?
Çünkü...
İçine düştüğüm trajik durumu, hem bundan daha iyi anlatamazdım, hem de anlatmak için epey bir efor sarf etmem gerekirdi...
Ayrıca...
"Kaç vuruş olmuş bu yazı? Daha iki bin" gibi feci zaaf içeren cümleler, Fehmi Koru gibilere koz vermek anlamına gelirdi...
Sağ olasın Hasan Cemal...
Sağ olasın üstat...
Allah sağlık sıhhat versin...
Allah başımızdan eksik etmesin...
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları