Paylaş
Her taraftan “Kadınlar saç rengini neden değiştirir” diye pek bilmiş analizler yükselmeye başladı.
*
Sanki kadınlar apayrı bir türmüş gibi. Sanki bütün kadınlar hep aynı kalıplarla davranırlarmış gibi. Sanki birbirinden farklı kadınlar olamazmış gibi. Sanki birey olma özelliği kadınlarda yokmuş gibi.
Genelliyorlar da genelliyorlar.
*
Öyle şakacıktan şöyle bir değinip geçmiyorlar ha!
Oturmuşlar ciddi ciddi, üstelik “bilimsel” olduğunu iddia ederek hüküm veriyorlar:
*
“Bir kadın, saçının rengini değiştiriyorsa... Ya bir ayrılık yaşamıştır. Ya büyük bir değişiklik yapmak istiyordur. Ya özgüven sorunlarını aşmaya çalışıyordur. Ya depresyondadır.”
*
Hadi ya!
Belki de kadınlar, saçlarının rengini sırf paşa keyifleri öyle istediği için değiştiriyorlardır?
*
Siz hiç “Bir erkeğin bıyığını kesmesinin sekiz nedeni” ya da “Saçını boyayan erkek aslında ne demek istiyordur” tarzı başlıklarla karşılaştınız mı?
*
Gerçekten sinir oldum. Allah bütün kadınlara sabır ihsan etsin.
BU AKŞENER NEFRETİ DEĞİL ERDOĞAN NEFRETİ
ŞEMA çok basit:
*
Meral Akşener, Erdoğan’a en ağır dille saldırdığında:
*
“Şak! Şak! Bravo! Büyüksün Meral Abla! Şahanesin Meral Anne!”
*
Meral Akşener, Erdoğan’la görüşüp fotoğraf çektirdiğinde:
*
“Yuh! Yuh! Çıkarcı! Büyük hayal kırıklığı! Sağcı değil mi, bırak gitsin”.
*
Buradaki asıl özne Akşener değil yani. Asıl özne Erdoğan.
Erdoğan’dan nefret ediyorlar ve 23 yıldır bu nefreti zırnık aşabilmiş değiller.
*
İmkânı yok. Normalleşmez bunlar.
DETAYLARDA BOĞULMADAN KAYYUM OLAYINA BAKIŞ
KURAL net ve basit:
Demokratik siyasette silahın, bombanın, dağın, terörün, örgütün yeri yoktur.
Hem silah / bomba / dağ / terör / örgüt hem de demokratik siyaset olmaz.
*
Tamam kayyum olmasın. Tamam seçilmiş başkanlar görevden alınmasın.
Tamam ama seçilmiş başkanların terör örgütünün gönüllü kulu, kölesi olma meselesini ne yapacağız?
*
Kayyum uygulamasının sorunlarına, çelişkilerine işaret edenler, bir türlü işin bu tarafına gelmiyorlar ya da işin bu kısmını es geçiyorlar.
Oysa meselenin can alıcı tarafı, özü, nirengi noktası burasıdır.
*
Demokrasiye, hukuka, milli iradeye sahip çıkmak için kayyuma itiraz etme enerjisinin hiç değilse bir kısmını “Silahla / Dağla / Terörle / Bombayla bu iş olmaz” demeye harcamak gerekir.
Yoksa demokratik siyaseti, silahların ve terörün tasallutundan kurtarmak mümkün olmayacak.
OKAN BURUK’UN ÖZRÜ
ÇOK beyefendi, çok alçakgönüllü, çok terbiyeli, çok nazik bir profil çiziyordu Okan Buruk.
*
Bu nedenle şampiyonluk kutlamalarında “Şinanay” şarkısını analara küfürle bitirmesini feci yadırgamış, hiç yakıştıramamıştım.
*
Okan Buruk da kendine yakıştıramamış, içine sindirememiş olacak ki...
Konu gündemden düşmüşken çıkıp “özür diliyorum” diye bir açıklama yaptı.
*
“Ne özür dileyeceğim ya” da diyebilirdi.
Demek ki beyefendi görüntüsü, alçakgönüllü imajı, nezaket sahibi izlenimi bırakması...
O kadar da boş değilmiş.
HEİL SCHİCKLGRUBER
HİTLER belgesellerine özel bir merakım var. Dün akşam izlediğim Hitler belgeselinde yeni bir şey öğrendim.
*
Hitler’in babası, bir gümrük memuruymuş. Sert mizaçlı bir adam. Çocukken Hitler’i bayağı dövermiş. Baba Hitler’in soyadı “Schicklgruber” imiş. Aklına esmiş, soyadını değiştirmiş, “Hitler” yapmış.
*
İzlediğim belgeseldeki tarihçinin yaptığı şu espriye bayağı bir güldüm:
*
“Düşünsenize. İnsanlar ‘Heil Hitler’ yerine ‘Heil Schicklgruber’ diye bağıracaklardı.”
ŞANSAL BÜYÜKA’NIN ÇIKIŞININ ANLAM VE ÖNEMİ
AZİZ Yıldırım ve Ali Koç...
İkisi de aynı renklere gönül vermişler. İkisi de aynı takıma hizmet etmişler. İkisi de Fenerbahçe için çabalıyorlar. İkisi de aynı davanın insanları.
*
Fakat gelin görün ki...
Seçim havasında sanki düşman kamplarındalarmış gibi birbirlerine ölümüne saldırıyorlar.
*
Öyle kaptırdılar ki bu savaşa kendilerini.
En sonunda Şansal Büyüka, Hürriyet için yazdığı yazıda “durun siz kardeşsiniz” hatırlatmasında bulunmak zorunda kaldı.
ATLA UÇAĞA GEL EBUSELEME
SON tahlilde “Amcam iyi ama çevresi kötü” mesajlarını ustaca vermeye çalışan Fetullah’ın yeğeni Ebuseleme Gülen’e sesleniyorum:
*
Eğer gerçekten de gördüklerin içine dert olduysa... Eğer gerçekten de 15 Temmuz’u sizinkilerin planladıklarına ikna olduysan... Eğer gerçekten de FETÖ denilen yapının ruh hastası tipler tarafından işgal edildiğine inanıyorsan... Eğer gerçekten de alet olduğun ahlaksızlardan pişmansan...
Atla uçağa gel Türkiye’ye.
*
Devletine sığın. Gördüklerini, tanık olduklarını devletine anlat. Süper etkin pişmanlık içinde memleketine gel. Hadi koçum. Hadi aslanım. Bekliyoruz.
Paylaş