‘Reis ne diyorsa o’ demenin külfeti

- Darbenin arkasında Amerika var.

- Amerika bu kez başaramadı.

- Amerikancı darbe önlendi.

*

Ve dün şöyle bir şey oldu:

“Reis”, Çin’de Obama ile buluştu.

*

Bu buluşmada Obama’ya şöyle dedi “Reis”:

“15 Temmuz darbe girişimi sonrasında verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyoruz.”

*

Bu teşekkürün ardından...

“Reis ne diyorsa o” diyenlerden...

Şu şekilde haykırmalarını beklemek hakkımızdır:

- Darbenin arkasında Amerika yok.

- Amerika bizim dostumuz.

- Darbe asla Amerikancı değildi.

*

Hadi bakalım.

Alalım bir tornistanınızı...

Madem “Reis ne diyorsa o” demenin nimetini yiyorsunuz, külfetine de katlanın bir zahmet.

ATİLLA TAŞ’IN TUTUKLANMA NEDENİ ÇOK TEHLİKELİ

ATİLLA Taş neden tutuklandı biliyor musunuz?

Şundan:

“Örgüt hiyerarşisine dahil olmaksızın, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek.”

*

Var ya...

Eğer bu gerekçe, gerçekten herkes için geçerli bir tutuklama nedeni olarak kabul edilirse...

Türkiye’de tutuklanmayan çok az insan kalır.

ERBAKAN FETULLAH’A MESAFELİ DURDU AMA

ERBAKAN Hoca’nın mahdumu Fatih Erbakan kardeşimiz şöyle demiş:

“Erbakan, 20 sene evvel, ‘Bu malum cemaatin okullarına giden genç, ileride Siyonizm’in askeri olur’ uyarısını yapıyordu.”

*

Erbakan Hoca’nın Fetullah cemaatine hep mesafeli durduğu, Fetullah cemaatinin de Erbakan Hoca’dan hiç hazzetmediği herkesin malumu.

*

Ancak Erbakan Hoca, kamuoyu önünde açıkça “Cemaat’in okullarına gidenler Siyonizm’in askeri olur” gibi şey söylemedi.

Eğer Hoca, bu sözü sadece oğlunun ve en yakınındakilerin işitecekleri şekilde söylediyse...

Bu durumda da söz konusu uyarı, değerinden çok ama çok şey yitirir.

*

Üzgünüm Fatih kardeşim.

BU DEVİRDE KIYMETİ KALMAYAN BEŞ ŞEY

- BİR: Artık kimse sözünün arkasında durmuyor. “Doğru da olsa, yanlış da çıksa o söz benimdir” diyen yok.

*

- İKİ: Artık kimse “Düşene vurulmaz” demiyor. “Düşene bir tane de ben vurayım” diye dolu ortalık.

*

- ÜÇ: Artık kimse “Aman dileyene kılıç kalkmaz” ilkesini takmıyor. Aman maman dinlemeden çalıyorlar kılıcı.

*

- DÖRT: Artık “Delikanlıya müzevirlik yapmak yaraşmaz” diyen de kalmadı. Ayağı kaydırılmak istenenle ilgili “FETÖ’cü” demek pek moda...

*

- BEŞ: Artık yaptığından pişman olduğunu söyleyenler, bunun mahcubiyetini yaşamıyorlar.

BRAVO İSMAİL SAYMAZ'A: MUSTAFA KEMAL SELANİKLİ BİR YETİMDİ

İSMAİL Saymaz, CNN Türk’te Didem Arslan Yılmaz’ın programında “Cumhuriyet elitleri” ifadesine karşı öyle şahane bir manifesto ortaya koydu ki...

Dinlediğim anda “Atatürk işte böyle anlatılır” dedim.

*

Hâlâ duymamış olanlar için İsmail Saymaz’ın büyük ilgi gören Atatürk anlatımını takdim ediyorum:

*

- Elit dediğiniz zaman bugünkü kuşaklar şöyle anlayabilir:

Ciplere binen, havuzlu konutları bulunan ya da büyük dairelerde oturan insanlar. Eğer elitten kastınız Mustafa Kemal ise... Mustafa Kemal Selanikli bir yetimdir.

Yetim kaldığı için sığınacak başka bir yeri olmadığı için askeri mektebe verilmiş, 14 yaşından itibaren bir cepheden bir cepheye gitmiş, Osmanlı’nın kaybettiği Libya’da gerilla olarak savaşmıştır.

Anadolu’ya savaşlar yüzünden gelememiş bir kuşak bu. 

*

- Elit dediğiniz bu insanlar, Osmanlı’nın asker memurlarıydı. Onlar Anadolu’ya geldiklerinde şöyle bir manzarayla karşılaştılar:

Askerlere sorulur “Peygamberiniz kimdir” diye... Kimi Muhammed der, kimi Musa, kimi İsa, kimi Ali der. Bazıları Peygamber’in adını bilmez, Enver der.

Mustafa Kemal ve arkadaşları, işte böyle bir toplumsal yapıyla milli mücadeleyi bir çatı altında toplamaya ve emperyalist işgale son vermeye aday oldular.

*

- Birinci Meclis’e bakarsanız, o elitler kimdi, biliyor musunuz? 32 din adamı vardır, 132 esnaf, 130’u asker...

Çoğu Mustafa Kemal gibi yetimdir ya da yetim çocuğudur. Bunlar Milli Mücadele’yi başardılar. Kime karşı? Osmanlı elitlerine karşı! Onlar kim? Vahdettin ve saraydakiler. Damat Ferit...

Ve Milli Mücadele başarıldığında bir yabancı gemiyle ülkeyi terk edenler...

*

- Mustafa Kemal ve arkadaşları “Bu millet ancak kendi kendisini yönetebilir” dedi. O andan itibaren Cumhuriyet’in problemlerini tartışalım.

Türkiye, Mustafa Kemal’den itibaren şunu kazanmıştır:

Bu ülkenin Erzurumlu bir garibanı da (mesela ben Erzurumlu bir işçi çocuğunun oğluyum), İstanbul’da Saray’da doğan da eşittir fikrini vermiştir.

Keşke şunu da sağlasaydı:

Diyarbakır’da Kürtçe konuşanla, Ege’de Türkçe konuşanın da kendisine aynı anda eşit diyebileceği bir demokrasiyi yakalayabilseydik.

BALE İMAMI

İZMİR Devlet Opera ve Balesi’nin başbaleti Yücel Emre Kaynarsu, FETÖ operasyonları kapsamında ihraç edilmiş.

*

Eğer söz konusu başbalet, gerçekten FETÖ’cü ise...

Baleye bile sızmayı başaran FETÖ’cülerin, Kremlin’e bile sızabilecek sinsilikte olduklarını kabul edelim.

*

Eğer söz konusu başbalet, gerçekten FETÖ’cü değilse...

FETÖ’cüler hâlâ çok etkinler ve işi fena halde sulandırmakla meşguller demektir.