Paylaş
Şu son 19 Mayıs’ta gördüm ki...
Artık hepimiz o vapur yolculuğunun anlamının, tarihteki yerinin ve bugüne yansımasının çok daha fazla farkındayız...
Artık hepimiz Samsun’a çıkmanın neye karşı olduğunu da neyin başlangıcı olduğunu da çok daha fazla idrak etmiş durumdayız.
Artık hepimiz 19 Mayıs’ın ne denli kutlu bir ilk kıvılcım olduğunu daha fazla özümsemiş bulunmaktayız...
Artık hepimiz 19 Mayıs’ın taşıdığı kıymet üzerinde büyük ölçüde ittifak etmiş haldeyiz.
*
O zaman hep birlikte bir kez daha haykıralım:
*
Yaşasın bütün ihtilaflarımızı bir tarafa bıraktırıp hepimizi bir kutlu dava üzerinde birleştiren 19 Mayıs!
FİLİSTİN - ZULME KARŞI OMUZ OMUZA
Şu son İsrail zulmünde gördüm ki...
Hepimiz mazlum Filistin’in yanında saf tuttuk.
Meclis’teki tüm partiler ama tüm partiler, aynı bildiriye imza attı.
Her siyasi eğilimden aynı ortak ses çıktı.
Netanyahu’yu zulmün adı belledik.
Dünyanın iki yüzlü egemenlerini hep birlikte aşağıladık.
*
O zaman hep birlikte bir kez daha haykıralım:
*
Yaşasın çocuk katillerine karşı sergilediğimiz vicdanlı kararlılığımız! Yaşasın zulme sıfır ödün veren insancıl tutumumuz!
ATATÜRK’ÜN EN SEVDİĞİM SÖZÜ
“MUALLİMLER! Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister” demiş Atatürk.
*
Bu sözü... Ülkenin eğitim politikasının başlangıç ilkesi haline getirsen... Eğitim sistemin kurtulur.
*
Bu sözü... X, Y, Z kuşaklarının hayata, topluma, tarihe ve geleceğe bakışının temeli haline getirirsen... Gençliğin kurtulur.
*
Bu sözü... Ülkenin anayasasının en temel maddesi kabul edip yönetimin ülküsü haline getirirsen... Ülken kurtulur.
NUSRET VE ÜNLÜLER
NUSRET’İN dünyaca ünlü şöhretlerle fotoğraf çektirirken artık şöyle bir tavrı var:
“Sıradaki gelsin” der gibi bir tavır.
*
Al Pacino’ymuş, Robert De Niro’ymuş...
Hiç umurunda değil Nusret’in.
Şöhretse hemen sokuluyor ve çektiriyor fotoğrafı.
*
İşte bunlar hep fazlalığın, alışmanın ve sıradanlaşmanın yol açtığı kayıtsızlıktandır.
10 BİN ADIM ATARKEN MIRILDANDIKLARIM
4 bin 4 yüz yeterli demiş Harvard’lı bilim adamları... Bıraksam mı acaba?
10 bin de fazla abi... Bir video dinlemesi bile yetmiyor 10 bin adıma.
Ne zaman beş bin iki yüz elli üçe gelsem... Bir tereddüt oluşuyor bende.
Rakam kontrolü yapmaktan yürümenin keyfine varamamak... Of ki of.
Hayatımdaki en büyük stres kaynağı: Adımlarımı saymak.
Bazen 15 bini bulduğum oluyor. O beş bini, başka günlere bölüştürebiliyor muyuz?
MARUZATIM VAR
Kafe ve lokantaların açık alanları açılsın istiyorum.
Bütün muhafazakârlar Ahmet Hamdi Tanpınar okusun istiyorum.
Aşılar bir an önce gelsin istiyorum.
Gösteri dergisinin yeniden çok popüler olmasını istiyorum.
NETANYAHU BENZETMESİ
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, çocuk katili Netanyahu’ya benzetmesi...
Hiç yakışık almadı.
İnsafsız ve vicdansız bulundu.
Mantığı ve çerçevesi, PKK’nın mantık ve çerçevesine uygun düştü.
AK Parti camiası tarafından, bu zamana kadar kendilerine yöneltilmiş en ağır hakaret olarak algılandı.
İYİ Parti’nin milliyetçiliğini sorgulattı.
İYİ Parti’yle oluşabilecek bir diyalog ortamını baltaladı.
*
Keşke Akşener, “dozu kaçırdık, pardon” falan dese.
Ama demez.
Yok çünkü bizim siyaset dünyamızda böylesi bir alışkanlık.
OLMADI MUHARREM BEY
MEMLEKET Partisi’nin logosunu çok beğenmiştim:
Ağırbaşlı, şık, anlaşılır falan diye.
*
Meğer bayağı bir araklamaymış. Bir şirketin logosundan esinlenmenin çok ötesine geçen bir araklama yapılmış. Buraya kadar normal. Olmaması bundan sonra.
Bu durum ortaya çıktığı halde Muharrem Bey’in logoyu sahiplenmeye devam etmesi... İşte bu olmadı. Hiç olmadı.
Paylaş