Paylaş
Aynı dili konuştuğumuz kardeşlerimizin topraklarına bir saldırı düzenlendi. Kardeşlerimiz vatan savunmasında. Bizim de onların yanında olmak gibi bir insanlık görevimiz var. İşimiz budur.
*
Libya’da şöyle bir işimiz var:
*
Meşru hükümet, bizi yardıma çağırdı. Davete icabet ettik. Ayrıca meşru hükümetle dünyayı afallatan bir anlaşma imzaladık. Yani çıkarlarımıza da gayet uygun bir sonuç aldık. İşimiz buydu yani.
*
Doğu Akdeniz’de şöyle bir işimiz var:
*
“Mavi vatan” diye bir vatanımız var bizim... Ellerinden gelse vatanımıza adım atmamıza bile izin vermiyorlar. Biz de “Orası bizim vatanımız yahu” diyerek gemilerimizi gönderdik. İşimiz böyle bir şeydi.
*
Suriye’de ne işimiz var?
*
Baştan belki pek işimiz yoktu ama sonradan durum değişti. Hemen yanı başımızda sınırları değiştirmeye kalktılar. Devletçikler oluşturmaya başladılar. Müdahale etmemiz şarttı. Bu şartı yerine getirdik. İşimiz buydu.
ÜNAL ÇEVİKÖZ’ÜN ‘CİHATÇI’ DEMESİ
CHP’li Ünal Çeviköz, şöyle demiş:
*
“Bazı söylentilere göre Türkiye’nin Azerbaycan’a cihatçı milisler yolladığına dair haberler var.”
*
“Cihatçı” dendiği anda...
- En haklı davanın bile imajının yerle bir olacağını...
- Dünya kamuoyunda hem Türkiye’nin hem de Azerbaycan’ın feci bir duruma düşeceğini...
- Vatan savunması yapan Azerbaycan’ın yalnızlaşacağını...
- Haksız Ermenistan saldırılarının meşruiyet kazanacağını...
Ünal Çeviköz gibi deneyimli bir diplomat bilmez mi?
*
Bilmez olur mu?
Tabii ki bilir.
Keşke bilmese...
O zaman hiç değilse...
“Bilmiyor, cahilliğinden yapıyor. Niyeti kötü değil” deme şansımız olur.
HEY KİM? SEN KİMSİN?
CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın sinirlendiğinde yaptığı en meşhur çıkış şöyledir:
“Sen kimsin?”
*
“Dünyanın en büyük lüzumsuzluk ünlüsü” diye nitelendirilebilecek Kim Kardashian adlı şahsın, meseleden zerre kadar haberi olmadığı halde... Sosyal medya hesabından Azerbaycan ve Türkiye karşıtı mesajlar yayınlamasına karşı verilebilecek en güzel tepki...
“Sen kimsin?” tepkisidir.
*
Adı “Kim” olan birine “Sen kimsin” demenin dayanılmaz tadını tatmak az şey değildir hani.
YILIN ÂŞIĞI: DİDİM BELEDİYE BAŞKANI
GAZETECİ Süleyman Özışık’ın yazdığına göre...
Didim Belediye Başkanı...
“Medusa heykelini dikiyorum” diye sevgilisinin heykelini dikmiş Didim’e...
*
Verilen bilgi doğruysa...
Didim Belediye Başkanı’nı “yılın âşığı” seçebiliriz.
*
En büyük âşıkların Boğaz’daki köprülerin üzerine lazerle sevgilisinin adının yazdırdıkları bir ortamda...
Adam sevgilisinin heykelini dikiyor, heykelini!
*
Ve üstelik, bu adam evli.
Breh! Breh! Breh!
TAM BİR ÇAKAL
KÜÇÜK bir kız çocuğunu tacizden hapiste yatan şeyh bozuntusu, müritlerine mektup yazıp şöyle demiş:
*
“Bu kızları bana evlenmem için teklif ettiler. Ama ah o İstanbul Sözleşmesi yok mu! Onun yüzünden böyle oldu.”
*
Adamın yaptığı çakallığa bakar mısınız?
*
Suçu İstanbul Sözleşmesi’ne atarak...
Güya İstanbul Sözleşmesi’ne itiraz edenleri arkasına almış olacak.
*
Bu adamın yaptığı çakallık nasıl bertaraf edilebilir?
Bunun tek bir yolu var:
*
Hem İstanbul Sözleşmesi’ni savunanlar hem de İstanbul Sözleşmesi’ne itirazları olanlar...
Hep birlikte...
Bu adama...
“Sen öyle bir adilik, öyle bir rezillik yaptın ki... Dünyanın bütün sözleşmeleri bir araya gelse yine de bu adiliği, bu rezilliği temizleyemez” diye cevap vermelidir.
*
Çakallık, bu şekilde bertaraf edilir.
LÜZUMSUZ KONULARDA AYKIRI YAKLAŞIMLAR
- Bir “erken dönem Aysel Gürel”i olarak zuhur etmeye çalışan Merve Boluğur’u bir türlü ciddiye alamıyorum.
*
- “Tavuk yemeyin... Ben tavuk yemem...” diyenlere inat... Büyük bir afiyetle tavuk yemeye devam ediyorum.
*
- ‘Atiye’ adlı dizinin ikinci sezonuna toplam beş dakika bile tahammül etmek mümkün olmuyor, olamıyor.
*
- ‘Twerk’ adlı dans kadar antipatik bir dans, şu yeryüzüne gelmemiştir. Böyle düşünüyorum ve düşünmeye devam edeceğim.
Paylaş