Paylaş
CEVAP: Ezilenlerin gür sesidir o/Suskun dünyanın hür sesidir o/Göründüğü gibi olan/Gücünü milletten alan/Recep Tayyip Erdoğan/Recep Tayyip Erdoğan... (Mümkünse melodisiyle birlikte mırıldanınız.)
*
SORU: Başkomutan kimdir?
CEVAP: Adam kim, yiğit kim, dürüst kim/Kim kim kim/Davutoğlu Ahmet Hoca... (İşte şimdi hapı yuttunuz! Hemen “Pardon” deyip “Ezilenlerin gür sesidir o” şarkısını yeniden ve daha güçlü bir şekilde terennüm ediniz.)
*
SORU: Yılbaşı kutlaması yapar mısınız?
CEVAP: Evet. Ama hicri yılbaşını kutlarım. (Bu cevabı verdikten sonra dudaklarınıza çokbilmiş bir kıvrım kondurmayı unutmayınız.)
*
SORU: Alevi mi, Sünni misiniz?
CEVAP: Eğer Alevi olmak Hazreti Ali’yi sevmekse en birinci Alevi benim. (Bu cevap “Sünni’yim” demenizden bin kat daha etkili olacaktır, bana güvenin.)
*
SORU: Gezi olayları sırasında ne hissettiniz?
CEVAP: İlk üç gün ben de destekledim ama... (Bu cevap biraz risk taşısa da inandırıcılık açısından elinizi güçlendirecektir.)
*
SORU: Hangi yurtta kaldınız?
CEVAP: İki yıl Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği yurtlarında, iki yıl da Milli Gençlik Vakfı yurtlarında... (Bu cevapla Türkiye’nin en tehlikeli yurtlarından en az bin mil uzağa düşmüş durumdasınız.)
*
SORU: Ne tür yemekler yapıyorsunuz?
CEVAP: Maklube hariç her tür yemeği yaparım. (“Öyle bir yumurtalı patates yaparım ki parmaklarınızı yersiniz” diye devam edebilirsiniz cevaba...)
*
SORU: İnsan kopyası iyi midir?
CEVAP: Koyun kopyalansın, insana bulaşılmasın. (Bu cevaptan ben de pek emin değilim ama yine de yazdım.)
*
SORU: Maç izler misiniz?
CEVAP: Reis’in sünnetidir, izlerim. (Gülücük işareti yapmayı unutmayınız.)
*
SORU: Terör örgütlerini sayınız?
CEVAP: Bütün terör örgütleri, işte bu örgütün paltosundan çıkmıştır: FETÖ, FETÖ, FETÖ... (Merak etmeyin: Hiçbir babayiğit, bu cevabınızı beğenmeme cesareti gösteremez.)
*
NOT: Yukarıdaki soruların tümünün, öğretmen alımındaki mülakat sorularında sorulduğu öne sürülmüştür.
Şaka değildir yani.
VAR MISINIZ LOZAN’DA YAPILMAYANI YAPMAYA
MADEM Lozan’da bizim olması gereken adalar, Yunanistan’a verildi.
O zaman bugün hakkımızı arayalım ve Yunanistan’dan adaları isteyelim.
*
Vermezlerse...
Simi’ye, Kos’a falan çıkarma yapalım.
BİZDEKİ SİYASET Mİ DAHA SEVİYELİ, AMERİKA’DAKİ Mİ? HEZİMETİ ZAFERE ÇEVİRELİM.
BAKIYORUZ Amerika’ya:
Seks kasetleri, pornoculuk imaları, sahtekârlık suçlamaları, sağlık üzerinden vurmalar, kişilik hakkı ihlalleri falan gırla!
*
Amerika’daki siyasetin yanında...
Bizdeki siyaset...
Seviye denilen çizginin bile çok ama çok üstünde.
*
Yaşasın!
Amerika’yı geçtik. Hiç değilse bir alanda.
İKİ DEĞİNME
BİR: Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Tanpınar’ın “Huzur” adlı romanından Kenan Işık’ın uyarladığı tiyatro oyununu seyretmiş, ardından yaptığı konuşmada da Tanpınar’ın şu sözünü hatırlatmış: “Kendimizi sevmemek ve mukayeseler düşmanımızdır.” Mukayeseye fazlaca yatkın olmama rağmen tuttum bu sözü!
*
İKİ: AK Parti Ankara Milletvekili Aydın Ünal, Yeni Şafak’ta yazdığı dünkü yazısında “Reis’ten çok Reisçiler” konusuna öyle bir dalmış ki... Sahtekâr, ikiyüzlü, fırsatçı, rantçı dalkavukların ipliğini resmen pazara çıkarmış.
YIKTIN PERDEYİ EYLEDİN VİRAN KOLOMBİYA
KOLOMBİYA’daki barış anlaşmasına imrenerek bakıyorduk.
“Biz niye beceremiyoruz ki” diyorduk.
“Kolombiya kadar olamadık” diye ahlanıp vahlanıyorduk.
“Onlar yaptıysa biz de yaparız” diye cesaretleniyorduk.
*
İşte tam bu sırada...
Kolombiya’dan bir haber geldi.
Dediler ki: Kolombiya ahalisi referandumda barışı reddetmiş.
*
Ve şimdi hepimiz Neşet Usta’nın Zahide’m türküsünü Kolombiya’ya uyarlayarak söylüyoruz:
“Kolombiya’m kurbanım oy, n’olacak halim/Referandumla ilgili bir haber duydum, büküldü belim.”
MAHMUT TANAL DEDİ Kİ
“FETÖ’cü yayın organlarının önünde eylemler yapan CHP’li Mahmut Tanal, bir özeleştiri yapmayacak mı?” diye sormuştum.
Mahmut Tanal aradı.
Ve şunları söyledi:
*
“Ben Ergenekon ve Balyoz eylemlerine katıldım, bana darbeci dediler.
KCK davalarına katıldım, bana PKK’lı dediler.
LGBTİ eylemlerine destek verdim, bana bilmem ne dediler.
Ben Bugün gazetesine ve Kanaltürk’e destek verirken FETÖ’yü falan zerre kadar dikkate almadım.
Benim tek derdim vardı: Basın özgürlüğü.
Suç varsa uluslararası sözleşmeler, Anayasa ve Ceza Kanunu’na göre ceza verilir.
Bunun dışında bir ceza olmaz, olamaz.
Hukuka aykırılıkların mağduru kim olursa olsun... Onun kimliği, felsefi düşüncesi, dini, inancı beni ilgilendirmez.
Ben insan hakları aktivistiyim.
Siyasi olarak en karşı çıktığım insanların bile adil yargılanma hakkını savunurum.”
İBRAHİM KALIN’IN TÜRKÜ SÖYLEYİŞİ
TRT’de yayınlanan “15 Temmuz Kahramanlarının Türkülerini Söylüyoruz” programında dinledim Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ı...
Yavuz Bingöl’le birlikte Şah Hatayi’nin “Melûllenme Deli Gönül” türküsünü söyledi.
*
İşte İbrahim Kalın’ın türkü söyleyişine dair birkaç not:
Yavuz Bingöl’den daha içli ve dertli mi söylüyor ne?
Birazdan hata yapacakmış gibi bir izlenim veriyor ama hata yapmıyor.
Bu ses ve edaya “Fincanın Etrafı Yeşil” türküsü de pekiyi gider gibi.
Paylaş