Neden sürekli ‘ulan’ diyorlar

İnternette yayın yapmaya başlayan gazeteciler, çektikleri videolarda sözlerinin başına, ortasına, sonuna mutlaka bir “ulan” koyuyorlar.

Haberin Devamı

“Ulan” olmadan cümle kurmuyorlar.

Ulan” olmadan siyasi görüşlerini açıklamıyorlar.

“Ulan” aşağı, “ulan” yukarı.

*

Neden acaba?

*

Kendilerini kontrol etmekten vazgeçtikleri için mi?

Kibarlık taslamaya artık gerek duymamaya başladıkları için mi?

“Ulan” deyince bütün dikkatlerin üzerlerinde olacağına inandıkları için mi?

“Ne samimi bir şahıs” diye alkış alacaklarını düşündükleri için mi?

Etraflarında “Abi biraz düzgün konuş ya” diyen kimse kalmadığı için mi?

Eleştirdikleri, hedef aldıkları kişileri daha çok kızdırmak için mi?

YAKIŞIR POLİSİME

Çetecilerin, fenomenlerin lüks araçları, polisimizin devriye aracı haline getirildi.

*

Evet, yakıt masrafı çok olacak. Evet, satılsa parasıyla daha çok araç alınırdı. Evet, daha mantıklı işler yapılabilirdi.

Evet, evet, evet.

Haberin Devamı

Neden sürekli ‘ulan’ diyorlar

*

Ama insan her zaman mantıklı olamıyor, her zaman işin ekonomisini hesaba katmak istemiyor, her zaman aklı başında yorumlardan etkilenmiyor.

*

Bireysel olarak işte tam da böyle bir yerdeyim.

Yetime kaftan giydirilmiş gibi bir hisle “Yakışır polisime” diyorum, başka da bir şey demiyorum.

Neden sürekli ‘ulan’ diyorlar

NURİ BİLGE’NİN İMAJINI DEMİRKUBUZ YIKTI GEÇTİ

Banaimajı konusunda hastalık derecesinde titizlenen birini söyle” deseler hemen Nuri Bilge Ceylan derim.

*

Yıllardır imajına çok büyük önem verdi Nuri Bilge Ceylan.

*

Attığı her adımı hesapladı. Hep geri planda kaldı. Hiç ortalara çıkmadı. Kişisel iletişimini sürekli kontrolünde tuttu. Çok konuşmadı. Az fotoğraf çektirdi. Cannes’da aldığı ödüllerden sonra gitgide daha çok kontrolü arttırdı. Bırakın polemiklere girmeyi, kendisini ifade etmekten bile kaçındı. Gizemli kalarak efsane olmaya oynadı.

*

İlmek ilmek ördü bu imajını Nuri Bilge. Sabırla. İnatla. Milim ödün vermeden. Asla salmadı kendisini. Asla.

*

Büyük emeklerle inşa edilmiş bu imajı darmadağın etmek, yıllardır kavgalı olduğu Zeki Demirkubuz’a nasip oldu.

*

Haberin Devamı

Lafını hiç sakınmadan konuştu Zeki Demirkubuz. Neden küstüklerinin öyküsünü anlattı kendi bakış açısından. Nuri Bilge’nin kişiliğiyle ilgili ipuçları veren anekdotlar anlattı. Sansürsüzce. Şeffaf biçimde.

*

Bu zamana kadar kendisine karşı her türlü eleştiri karşısında susmayı başarabilen Nuri Bilge Ceylan ise Zeki Demirkubuz’un salvoları karşısında imaj mimaj düşünmeden topa girdi. Cevap verdi.

*

Benim gözümde Zeki Demirkubuz, bir imaj yıkıcıdır artık.

Kale gibi sağlam görünen bir imajı, sekiz on cümleyle yıktı geçti.

HÜDAPAR NE DİYOR

HÜDAPAR ne diyor?

“Federasyon, özerklik serbestçe tartışılsın” diyor.

*

HÜDAPAR ne demiyor?

Ben federasyon istiyorum, ben özerklik istiyorum” demiyor.

*

Cevabı verilmemiş soru ise şu:

Haberin Devamı

HÜDAPAR, bu konularda ne diyor?

Neden sürekli ‘ulan’ diyorlar

NETANYAHU İÇİN HİTLER DENMESİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Netanyahu için Hitler benzetmesi yaptı.

*

İsrail yöneticileri, eskiden çok kızarlardı böyle bir şeye.

Deliye dönerlerdi.

Süper ağır bir hakarete uğramış gibi hissederlerdi.

Nasıl böyle bir benzetme yaparsınız” diye ortalığı ayağa kaldırırlardı.

Diplomatik ataklar yaparlardı.

Büyük mesele çıkarırlardı.

*

Gazze’de ortaya çıkan soykırım tablosundan sonra...

Artık o kadar da etkilenmiyorlar Hitler benzetmesinden.

*

Sanırım kendi iç dünyalarında “Hitler’e benzetilmeyi hak ediyoruz” noktasına geldiler.

Neden sürekli ‘ulan’ diyorlar

BİR DUA ÖRNEĞİ

Bebeği olanları ziyaret ettiğinizde şöyle dua edebilirsiniz:

*

Allah Fatih Terim şansı versin.

Haberin Devamı

Neden sürekli ‘ulan’ diyorlar

BİLİME TEŞVİK BİLİME ÖZENDİRME

İlim Yayma Ödülleri’nin hızlı takipçisi ve destekçisiyim.

Üç yıldır veriliyor bu ödüller.

Üç kategoride...

BİR: Büyük Ödül. İKİ: Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri. ÜÇ: Sosyal Bilimler.

*

Son ödül töreninden önce İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan’la bir araya gelememiştik. Biraz gecikmeli de olsa buluştuk.

*

İlim Yayma Ödülleri’ne hazırlık aşaması üzerine sohbet ettik Bilal Erdoğan’la.

Neden sürekli ‘ulan’ diyorlar

Çok sayıda bilimsel çalışma, çok ciddi eleme süreçlerinden geçirilerek sonuca ulaşılıyormuş. Süreci anlatınca işi ne kadar ciddiye aldıklarını fark ettim.

*

Büyük Ödül sahibine 150 tam altın, diğer iki ödül sahibine 50’şer tam altın mükafat olarak veriliyormuş. “Fena değil” dedim. Bilal Erdoğan, “İnşallah bir gün Olimpiyatlarda madalya alanlara verilen altınların miktarına ulaşırız” dedi.

*

Haberin Devamı

Aziz Sancar’a “İlim Yayma Vakfı 50. Yıl Özel Ödülü” verildi bu yıl. “Neden Aziz Sancar?” diye sordum Bilal Erdoğan’a. Cevabı şu oldu: “Aziz Hoca’nın bir özelliği var. Başarısını kanıtlamış ama kenara çekilmiş değil. Örnek olmaya, özendirmeye, teşvik etmeye devam ediyor. Bu açıdan çok kıymetli.”

*

Zaten Bilal Erdoğan, bu ödüllerle ilgili iki amaç koyuyor ortaya...

BİR: Mevcut bilim insanlarımızı teşvik etmek. İKİ: Çocuklarımızı bilimsel faaliyetlere özendirmek.

Yazarın Tüm Yazıları