Milli Eğitim Bakanı’na kısa ve acısız altı soru

*

- SORU İKİ: Nitelikli çocuklar, nitelikli okulları hedefleyip sınava gireceklerse... Nitelikli olmayan okullara razı olan çocuklar, “Berkecan nitelikli de ben niteliksiz miyim babacığım” diye sorduğunda... Babalar ne cevap verecek?

*

- SORU ÜÇ: Çocuklar eve yakın okullara yerleştirilecekse... Eve yakın olmayan şahane okullara özenen çocuklar nasıl sakinleştirilecek? Bu konuda bir formül var mı?

*

- SORU DÖRT: Ne yani? Bu saatten sonra şahane okulların bulunduğu yerlere mi taşınacak vatandaşlar? Bu durumda emlak piyasası allak bullak olursa... Hesabını kim verecek?

*

- SORU BEŞ: Bütün liseler aynı nitelikte olsaydı... Getirdiğiniz sistem harika işlerdi... Ancak liseler arasında devasa nitelik farkları var... Ve getirdiğiniz sistem, eşitsizlik doğuracak... Nasıl aşacaksınız bu eşitlik sorununu? Var mı bir fikriniz?

*

- SORU ALTI: Bu yeni sistem için kaç yıllık bir ömür biçiyorsunuz? Ne zaman “Bu sistemi kaldırıyoruz” diyeceksiniz? Bu sistemi de değiştirirken yine zafer kazanmış kumandan edası takınacak mısınız?

MUHALEFET PARTİLERİNE ESASLI BİR TÜYO VERİYORUM

ENFLASYON, et fiyatları, işsizlik, doların yükselişi falan...

Bunların hiçbirine kafayı takmayıp...

Arabalara takılacak cam filmin yasaklanmasına kafayı takan o kadar çok kişi var ki...

*

İşte tam da bu yüzden...

An itibarıyla...

“Biz iktidara geldiğimizde vatandaşlarımız arabalarına özgürce cam film taktırabilecek” diyen parti...

Şimdiden üç–dört puan kapar.

SUUDİ DARBESİ, ASIL DARBEYİ BODRUM’A VURDU BODRUM’A

TALLAL diye bir prens var Suudi Arabistan’da...

Tam adı şöyle:

Prens el Velid bin Tallal bin Abdülaziz el Suud...

*

Kısa adı “Prens Tallal” olan bu şahıs...

- Her sene Bodrum’a gelirdi.

- Milyonlar harcardı.

- Ortalığı bahşişe boğardı.

- Otelleri doldururdu.

- Yat limanlarını abat ederdi.

*

Dünyanın en zengin 50 adamından biri olan “Prens Tallal”, Suudi Arabistan’da yaşanan darbeye benzer tuhaf olaylar çerçevesinde tutuklanmış.

*

Olan bizim Bodrum’un turizmine oldu yani.

Şanssız bedevi gibiyiz vallaha!

BİR ŞEY SORACAĞIM

BLOK flüt ile ritmik jimnastik, bizi Batı’nın esiri yaptı ise...

Taksim’in göbeğine binasını dikeceğimiz opera...

Bizi neyin esiri yapar?

Rahmetli Çetin Alp’in mi?

ACABA KİM KİMDEN ETKİLENİYOR OLABİLİR?

MISIR’da kendilerine hoca diyen bazı tipler...

- “Yırtık pantolon giyen kızlara tecavüz edilir” gibi...

- “Baba, zina sonucu doğan kızıyla evlenebilir” gibi...

İnsanlık dışı fetvalar veriyor.

*

Biliyorsunuz...

Bizde de “Pantolon giyen kızlar, kaşını aldıran kızlar” konusuna kafayı takan hocalar var.

*

Acaba kim kimden etkileniyor dersiniz?

Mısır mı bizimkilerden, bizimkiler mi Mısır’dan?

ZEHRA’YI GÖRÜNCE

MAGAZİN haberlerinde ne zaman Zehra Çilingiroğlu’nu görsem...

Zehra’nın dünyaya geldiği gün Amerikan Hastanesi’nin önünde haber yapma yarışına girişen o kalabalık medya ordusunu hatırlıyorum.

Hey gidi hey!

Ülkemizin eline doğan minik Zehra, büyümüş de magazin sayfalarında dolaşır olmuş.

BUNLARI KİTAPLARDAN ASLA ÖĞRENEMEZSİN

- NASIL adamın dibi olunur?

- Kasımda aşk neden başkadır?

- Ne zaman uzun uzun susulur?

- Bir yavşakla nasıl baş edilir?

KEŞKE YENİDEN MODA OLSALAR

- KARAVANLA Ege turu...

- Müzik kutusu armağan etmek...

- Bir şıklık sembolü olarak bastonlar...

- Papyon kravat.

- Beyaz iskarpin ayakkabı...

- Nikel kübik mobilyalar...

TEKLİF EDİYORUM

- KİTABA ve yazara saldırının cezası artırılsın.

- Bakan Fakıbaba kamuoyunun gözü önünde ucuz et yesin.

- Biri, birinin üstüne anayasa kitapçığı fırlatsın. (Belki bu sefer tersi olur ve dolar düşer.)