Kürtlere ve ulusalcılara olduğu gibi Devrimcilere de kumpas kuruldu

KAMUOYUNDA ‘Devrimci Karargâh’ diye bilinen bir davanın sanığı oldunuz ve bu davadan tutuklandınız. ‘Devrimci Karargâh’ adlı örgüt ile sizin genel başkanlığını yaptığınız Sosyalist Demokrasi Partisi’nin bir bağı var mıydı?
RIDVAN TURAN: Hiçbir bağlantı yok. Fakat bizi de ‘Devrimci Karargâh İddianamesi’ne dahil ettiler. Beni ve partimizden bazı arkadaşlarımızı...

*

Bu davadan ne kadar tutuklu kaldınız?
RIDVAN TURAN: 10 ay...

*

Dava şu anda hangi aşamada?
RIDVAN TURAN: Alt mahkeme hüküm verdi “Bunlar örgüt üyesidir” diye. Yargıtay ise “Hiçbir delil, dayanak yok, mesnetsiz bir karar” diyerek davayı bozdu. Dolayısıyla yeniden yargılanacağız.

*

Durup dururken sizi ve arkadaşlarınızı nasıl oldu da böyle bir örgütün içine dahil ettiler?
RIDVAN TURAN: AKP, 2007’den sonra kendi siyasi iktidarını tahkim ederken kurucu bazı davalara ihtiyaç duydu. Kürtlere yönelik KCK davaları... Ulusalcılara yönelik Ergenekon, Balyoz davaları... Devrimcilere yönelik de bir “torba dava” niteliğinde olan ve birbirine benzemez birçok siyasi grubun, hatta apolitik insanların bile içine dahil edildiği ‘Devrimci Karargâh’ davasını ortaya çıkardılar. Bu dava, tam anlamıyla bir komplo idi...

Peki ‘Devrimci Karargâh’ diye bir örgüt gerçekte var mı?
RIDVAN TURAN: Bu örgütü savunan, siyasi savunma yapan insanlar var. Bunlar cezaevindeler. Onların dışındaki pek çok kesim, bu örgütle ilgisi olmadığı halde bu torbanın içine atıldı.

*

‘Devrimci Karargâh’ örgütü şiddeti savunuyor mu?
RIDVAN TURAN: Bunu detaylı olarak ifade etmem zor ama bir takım silahlı eylemleri sahiplenmiş durumdalar.

*

Ama sizin bu örgütle ilginiz yok.
RIDVAN TURAN: Biz yasal gerekliliklerini yerine getirerek kurulmuş legal bir siyasi partiyiz.

*

Hangi cezaevlerinde kaldınız?
RIDVAN TURAN: Metris’le başladık, Silivri’de devam ettik. Tekirdağ’da sonuçlandı. Bu arada Silivri’ye “zulümhane” diyenler, Tekirdağ’a bir baksınlar da gerçek “zulümhane” neresiymiş anlasalar.

*

Siz aynı davada polis şefi Hanefi Avcı ile birlikte yargılandınız. Hanefi Avcı da Devrimci Karargah davasına dahil edildi.
RIDVAN TURAN: Hanefi Avcı’nın bu işin içine dahil edilmesi, davanın ne denli dayanaktan yoksun olduğunu gösteriyor. Hanefi Avcı gibi müesses nizama hizmet etmekle gurur duyan biri de vardı davada, bizim gibi muhalifler de vardı.

Hanefi Avcı’yla birlikte yargılanmaktan rahatsız oldunuz mu?
RIDVAN TURAN: Bunu itibarımıza yönelik bir saldırı olarak gördük. Bunu kabul etmedik. Mahkemede de ifade ettik. Hanefi Avcı gibi bir isimle aynı davada yargılanmak, devrimcilerin onuruna yönelik bir saldırı operasyonudur dedik. Zaten Hanefi Avcı da ifadesinde bu örgütle alakası olmadığını söyledi durdu.

*

Peki sizce ‘Devrimci Karargâh komplosu’, Cemaat’in işi mi?
RIDVAN TURAN: Hem Cemaat hem iktidar... Hepsi oradaydı yani... Davanın fikir merkezinde olan Cemaatçiler, şu anda cezaevinde... İktidar, kendisini aklayıp paklayıp her şeyi Cemaatçilerin üzerine yıktı. Oysa diğer davalarda olduğu gibi bu davada da ortaktılar. Biz bunu davanın bütün aşamalarında çok net olarak izleyebildik.

*

Sizin partiden kaç kişi bu kumpasa uğradı?
RIDVAN TURAN: Dokuz kişi...

*

Hedefleri ve amaçları bakımından KCK için yapılan operasyonu anlıyoruz, Balyoz’u, Ergenekon’u anlıyoruz... Ama Devrimci Karargâh’ı pek anlamıyoruz. Zaten etkisi sınırlı bir partisiniz. Cemaat ve iktidar neden sizi de “temizlenmesi gereken unsur” olarak görsün ki?
RIDVAN TURAN: Bunun cesametle, ebatla ilgisi yok. Biz eylemleriyle, söylemleriyle iktidarı rahatsız eden bir partiyiz. Bize yönelik sorguda da bu rahatsızlığı anladık.

*

Nasıl anladınız?
RIDVAN TURAN: Mesela sorguda “Sen Kürt değilsin, Kürtlerle işin ne? Sen işçilerle mişçilerle niye uğraşmıyorsun” denildi bana.

*

Hanefi Avcı ile hiç görüştünüz mü mahkeme salonunda falan?
RIDVAN TURAN: Hayır, görüşmedim. Mahkemede bizler Hanefi Avcı ile birlikte yargılanmayı kabul etmediğimizi deklare ettik. Bunun üzerine mahkeme, önce Hanefi Avcı’nın ifadesini aldı, ardından bizi salona almaya başladı. Bu nedenle bir ya da iki duruşmadan sonra karşı karşıya gelmedik.

Lisede sosyalist oldum

Siz nerelisiniz? Ne okudunuz?
RIDVAN TURAN: Tokatlıyım. Emekçi bir ailenin üçüncü çocuğuyum. Abim ve ablam var. Ailemiz Alevi, sol, radikal CHP’li. Üniversiteyi Uludağ Üniversitesi’nde okudum. Doktorum.

*

Siyasal faaliyetleriniz ne zaman başladı?
RIDVAN TURAN: Lisede kendime sosyalist demeye başlamıştım. Ama üniversite, bu süreci hızlandırdı. Siyasi aktivite içinde yer almaya başladım. Eylemlere katıldım.

*

Doktorluk yapmadınız mı?
RIDVAN TURAN: Mesleğim bana biraz kırgındır muhtemelen. Dört-beş sene Sarıgazi’de hekimlik yaptım. İş güvenliği eğitmenliği yaptım, hekimlere ve mühendislere eğitim veriyordum. Ama hayatımda hep politik aktivite daha önce geldi.

*

‘Devrimci Karargâh’ dışında hapishane tecrübeniz oldu mu?
RIDVAN TURAN: Olmadı ama devletimizin şefkatiyle çok karşı karşıya gelmişliğim var. Çok gözaltı oldu.

*

Anne ve babanız hayatta mı?
RIDVAN TURAN: Babam vefat etti. Annem sıkı bir HDP’li şu anda.

HDP ADAYI RIDVAN TURAN

-1971 doğumlu. -“Daha yaşlı gösteriyorum, kaportayı biraz çabuk eskittim, hayat yordu beni” diyor. -HDP’nin Adana birinci sıra adayı. Adana için “Politik çalışmalar nedeniyle sık gittiğim bir yerdi, genel merkez böyle uygun görmüş, itirazım yok” diyor. -Çocukluğu Tokat Reşadiye ve Amasya Merzifon’da geçmiş. -“Tokatlıyım” diyor ama
kökeni Malatya’ya dayanıyor. -Dalgıç...
-Arkeolojiye meraklı. Özellikle Hitit tarihine... -5 yaşında bir kızı var. Adı: Ada Arinna... -“Arinna”, Hitit kabartmalarında “güneş tanrıçası” olarak geçiyormuş.
-Eşi de doktor ve HDP’nin yönetiminde.

Bir sosyalist olarak dine bakışım

RIDVAN Turan dine bakışını şöyle anlatıyor: “Siyasi görüş olarak kendimizi aydınlanmacı akımlardan farklı görüyoruz. Marksizm de esasen aydınlanmacı bir felsefe değildir. Dolayısıyla dini, mutlak gericilik olarak gören sol sosyalist anlayışlarla aramızda fark var. “Din halkın afyonudur” diye kavram var. Aslında o paragraf çok daha bütünlüklü olarak incelendiğinde orada dinin bazı dönemlerde uyarıcı olabileceğinden de söz edilir.”

SDP nedir?

-Açılımı: Sosyalist Demokrasi Partisi.
-Kurucu genel başkanı: Akın Birdal.
-Sosyalistlerin birliğini ve yeniden yapılanmasını hedefleyen bir parti...
-Enternasyonal anlayışa sahip...
-Kürt sorununa “ulusların kendi kaderini tayin hakkı” açısından yaklaşıyor.
-“Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’de demokratikleşme olmaz” diyor.
-Mücadeleyi önemseyen ve sokakta da var olan bir parti.
-HDP’nin bileşenlerinden...
-Rıdvan Turan, bu partinin son genel başkanı.
-HDP’den aday olmak için 25 gün önce partiden istifa etti.

Muhafazakâr Kürtleri ikna etmek mümkün mü?

HDP’nin barajı aşabilmesi için muhafazakâr Kürtlerden de oy alması gerektiği söyleniyor. Sizse bir sosyalistsiniz.
RIDVAN TURAN: HDP bir çatı... Bu çatının altında herkese yer var. Pek çok farklı siyasi değerlere, inançlara sahip insanlar aynı çatı altında ortak demokrasi mücadelesinde yan yana gelmiş durumdalar. Bizi bir arada tutan şey ilkelerimiz.

*

Bana bir dindar ile bir sosyalistin HDP çatısı altında nasıl ve neden bir araya gelebildiğini anlatır mısınız?
RIDVAN TURAN: Eğer gerçek bir demokrasi olmazsa ne inanan inandığı gibi yaşayabilir ne de sol sosyalist gruplar özgürce yaşayabilir. Hepsini yan yana tutabilecek tek şey gerçek bir demokrasi.

*

Başörtüsü yasaklarına karşı çıktınız mı siz?
RIDVAN TURAN: Tabii ki karşı çıktık. Hem de şiddetle karşı çıktık. Yazdık, çizdik. Görece küçük bir yapı olduğumuzdan sesimiz pek duyulmadı ama biz o yasaklara şiddetle karşı çıktık.

*

Siz kişisel olarak kendinizi Alevi olarak mı görüyorsunuz, sosyalist olarak mı?
RIDVAN TURAN: Ben sosyalistim.

Adana’da bize oy vereceğini söyleyen MHP’liler bile var

RIDVAN Turan, Adana’da yürüttükleri seçim kampanyasını şöyle anlatıyor:

*

“Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde zaten bir bilinçlenme var. Orayı ihmal etmiyoruz ama biz asıl Adana’da hiç olmadığımız yerlerde çalışıyoruz. Farklı partilerin tabanlarıyla temastayız. Olumlu tepkiler alıyoruz. Hatta bazen MHP’lilerden bile oylarını bize vereceklerini söyleyenler çıkıyor.”

Öcalan yorumu

KÜRT Siyasi Hareketi, Öcalan için “Önderimiz, irademiz” gibi nitelemelerde bulunuyor. HDP bileşeni sosyalist bir partinin mensubu olarak siz Öcalan’ı nasıl değerlendiriyorsunuz?
RIDVAN TURAN: Öcalan bir örgütün lideri... Bizim açımızdan da önemli bir insan... Ortadoğu konusundaki öngörüleri ile örgütünün önünü açmış bir lider. Bugün Türkiye’de demokrasi mücadelesinin başaktörlerinden biri... Ama nihayetinde Öcalan, PKK hareketinin lideridir. Bizse Sosyalist Demokrasi Partisi’ne mensubuz.