Paylaş
Türkiye ne yaptı?
*
Şunları yaptı:
İzlemekle yetindi, “Mültecileri kabul ettik, daha ne istiyorsunuz” tavrı koydu, “düştü/düşecek” diye fal tuttu, “İki terör örgütü savaşıyor, bize ne” dedi, “PYD eşittir PKK” denklemine sığındı, “IŞİD ile PKK aynıdır” hükmünü verdi.
*
Peki ABD ne yaptı?
*
Şu üç şeyi yaptı:
BİR: Kobani’nin düşmesini engellemek için IŞİD cephesine havadan bomba yağdırdı.
İKİ: PYD ile gizli-açık görüşmeler yaptı ve bu görüşmeleri yaptığını saklama gereği duymadı.
ÜÇ: Kobani’de direnen PYD’ye havadan silah ve mühimmat desteğinde bulundu.
*
Soruyorum:
Bu durumda Kürtler, “Biji Obama” demesin de ne desin?
*
Yine soruyorum:
Kürtlere “Biji Obama” dedirtmek yerine...
“Biji Türkiye” dedirtmek hiç mi mümkün değildi?
Madem açacaktınız Kobani’ye koridoru
DIŞİŞLERİ Bakanı açıklamış:
“Peşmergenin Kobani’ye geçişine yardımcı oluyoruz.”
*
Yani?
Peşmerge, Türkiye üzerinden Kobani’ye girip YPG saflarında IŞİD’e karşı savaşacak.
*
Yani?
Türkiye, Kobani’ye sınırlı da olsa
koridor açtı.
*
İnsan sormadan edemiyor:
Madem açacaktın koridoru...
Ne diye günlerce “Bunların alayı terörist, Kobani’den bize ne, koridor moridor olmaz” dediniz ki?
İlber Ortaylı Çarşamba Sohbetleri’nde
TÜRKİYE’de doğru dürüst bir ilahiyat tahsili var mı?
IŞİD’e İslam tarihinden bir karşılık bulunabilir mi?
Türkiye’nin üniversiteleri neden üniversite değil?
Köylülük nedir, şehirlilik nedir, kasabalılık nedir?
İstanbul’dan buldozer gibi geçen ilk başbakan kimdir?
Bugün Türkiye’de bir Osmanlı özlemi var mı?
*
İlber Ortaylı hepsini ve daha fazlasını Çarşamba Sohbetleri’nde anlatıyor.
Yarın Hürriyet’te...
Aman, kaçmasın.
Urfa’ya karanlık el geldi, halka da endişe geldi
ŞUNLARIN hepsi art arda Urfa’da oldu:
Bir yabancı gazeteci şüpheli bir trafik kazasında Urfa’da can verdi.
IŞİD, Suriyeli muhalif komutanı Urfa’da kaçırmaya kalkıştı.
Eski belediye başkanı ile oğlu Urfa’da suikasta kurban gitti.
*
Eskiden Urfa’ya paşa gelir ve halka da temaşa gelirdi.
Bugün ise Urfa’ya...
Bir karanlık el geldi, halk da korkuyla temaşa ediyor.
Avukatların milli iradesi tecelli etti
İSTANBUL Barosu başkanlığını Ümit Kocasakal kazandı.
Hem de fark atarak.
*
Artık hiç kimsenin Ümit Kocasakal’a...
“Ama çok ulusalcı, ama çok Atatürkçü, ama çok Leninist, ama çok şöyle, ama çok böyle” demeye hakkı yoktur.
Çünkü Ümit Kocasakal sandıktan fark atarak çıkmıştır ve avukatların milli iradesini temsil etmektedir.
*
Öyle değil mi sevgili AK Parti?
Necip Fazıl ‘paralelci’ mi?
SABAH gazetesini kutluyorum.
Tam “Paralelle ilgili her şeyin haberini yaptılar, artık yeni bir haber bulamazlar” dediğim anda...
Hop yeni bir haber daha patlatıveriyorlar.
*
Sabah’ın paralelle ilgili son bombası şu:
Meğer Paralel’in bir “komuta konseyi” varmış ve bu konseyin adı “Başyüceler Şûrası” imiş.
“Başyüceler” tabirini görünce...
Aklıma hemen Necip Fazıl’ın “İdeolocya Örgüsü” adlı kitabı geldi.
O kitapta Necip Fazıl, hayalindeki “İslami Devlet Nizamı”nı bütün ayrıntılarıyla ortaya koyuyor ve bu düzene de “Başyücelik Devleti” adını veriyordu.
*
Sabah’ın haberinde geçen “Başyüceler Şûrası” tabirini okuyunca ister istemez şöyle dedim:
Ne yani? Necip Fazıl da mı paralelci idi?
Bir rövanş yeri: Silivri
ÖNCE “generaller” atıldı Silivri’ye...
*
Generaller Silivri’ye girerken...
“Pek yakında biz çıkacağız, bizi atanlar buraya girecek” dedi.
*
Gerçekten de öyle oldu.
Generaller çıktı, onları Silivri’ye atanlar girdi.
*
Kısacası...
Silivri, hukukun tecelli ettiği yer olmaktan çıkıp bir rövanş yeri haline gelmiş durumda.
Paylaş