Korkmayın söyleyin Kemal Bey

“Libya’da kardeş kavgası var, aman biz karışmayalım” dedi mi?

Dedi!

Rusya’nın Hafter’den yana olduğunu hatırlatıp karamsar bir tablo çizdi mi?

Çizdi!

*

Libya’nın Türkiye açısından ikinci bir Suriye olacağını öngördü mü?

Öngördü!

*

Aşırı acıklı Yemen türkülerimizi bile hatırlattı mı?

Hatırlattı!

*

Sonra ne oldu?

Ne olacak?

Önce pırıl pırıl bir ateşkes çıktı.

Sonra da misler gibi bir barış çıktı.

Ve Libya meselesi, yedi günde “şak” diye halloldu.

*

Korkma söyle Kemal Bey!

“Bu Türkiye’nin büyük başarısıdır” de.

“Yahu yanılmışız be” de.

“Bu kadarını ben bile beklemiyordum” de.

“Demek ki tezkere çıkarmak caydırıcı oluyormuş” de.

“Öngöremedik ama sevindik” de.

“Hafter dedikleri koca bir balonmuş” de.

“Emeği geçen herkesi kutluyorum” de.

“Türkiye sandığımızdan daha güçlüymüş” de.

*

Hiçbirini demiyorsan...

Bari “Kalıcı olup olmadığını göreceğiz ama hiç değilse bu şekilde sonuçlanması umut vericidir” falan de.

*

Korkma, söyle Kemal Bey!

Söylersen vallahi küçülmezsin.

Ne küçülmesi!

Büyürsün büyür!

HAFTERCİLER AĞLIYOR GÖZLERİ YAŞLI

Mısır’ın son darbecisi Sisi ağlıyor.

Suudi Arabistan’ın konsoloslukta gazeteci kestiren Prens’i ağlıyor.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin çakallıklar peşindeki Veliaht’ı ağlıyor.

Fransa’nın yanlış ata oynayan Macron’u ağlıyor.

Gözyaşları sel olurken...

Türkiye’den ise...

“Yok bir şey... Gözüme toz kaçtı... Ondan...” tarzı bir cümlenin gelmemesi pek manidar.

İYİ PARTİ’DE İKİ KANAT

BİRİNCİ KANAT: CHP’nin HDP ile örtük ve dolaylı flörtünü pek de mesele etmiyorlar. Konuya tamamen göz ve kulak kapatıyorlar. Meral Akşener de bu kanada biraz daha yakın gibi...

*

İKİNCİ KANAT: CHP’nin HDP ile örtük ve dolaylı flörtüne bozuluyorlar. Arada sırada doğrudan olmasa da CHP’ye uyarı sayılabilecek mesajlar veriyorlar. Meral Akşener de bu kanadın varlığından pek rahatsız değil gibi...

KADİR İNANIR’IN BİR KREDİSİ OLMALI

“Selvi Boylum Al Yazmalım” hatırına...

“Tatar Ramazan” adına...

“Bir Yudum Sevgi” anısına...

“Yılanların Öcü” onuruna...

Bir kredisi olmalı Kadir İnanır’ın.

*

Hiçbiri olmuyorsa...

Kendisine yönelik bütün tepkileri aslanlar gibi göğüsleyerek...

“Devlet görevidir” diye...

“Akil İnsanlar” kadrosuna girmeyi kabul etmesinin...

Bir kredisi, bir hatırı falan olmalı.

*

Hemen harcanmamalı Kadir İnanır... Küt diye tepesine inilmemeli... Fazladan bir toleransa muhatap olmalı...

CEM YILMAZ’IN SON FİLMİNİ İZLEDİM

SÖYLEYECEKLERİM şunlardır:

*

“Karakomik Filmler 2”nin... Birinci bölümü (Deli) güzel ama ikinci bölümü (Emanet) çok daha güzel.

*

Cem Yılmaz var ya... Oyunculukta resmen döktürüyor. İzleyince “Bu adam dünya çapında bir oyuncu” diyeceksiniz.

*

İki hikâye de... Gülümsetiyor, geriyor, meraklandırıyor, şaşırtıyor.

*

Birinci hikâyede Özkan Uğur’un oyunculuğu muazzam. Zor bir rol bu kadar mı kararında çıkarılır!

*

“Acun’un yarışmalarının Türk toplumu üzerindeki etkileri” temasını öyle bir işlemiş ki Cem Yılmaz... Bu konuda hazırlanacak bin doktora tezine bedel!

*

“Karakomik Filmler 1”de “Ayzek” karakteri vardı ya... “Karakomik Filmler 2”de de “Maykıl” karakteri var.

*

İzleyecekleri uyarıyorum: “Otelci” rolündeki Tansu Biçer’e lütfen dikkat edin: Bu adam oyuncu değil, büyücü!

*

Büşra Develi ile Özge Özpirinçci... Her iki oyuncuya da on üzerinden on.

*

Artık şunu anladık: Çağlar Çorumlu devreye girdiği anda her şey acayip değişiyor. Bu kural, bu filmde de değişmemiş. Hıncal Abi tarzı abartıp “Perdede bir devdir Çağlar” falan diyerek konuyu kapatıyorum.

*

“Karakomik Filmler 2”yi izlemek isteyenlere uyarı: Kahkahalarla gülmek istiyorsanız, bir-iki Cem Yılmaz şakası yakalamak istiyorsanız, bir curcunanın içine düşmek istiyorsanız... Bu film pek size göre değil.

*

Sağlam bir film izlemek istiyorsanız, iyi kurgulanmış bir sinema istiyorsanız, sadece adı değil bakışı da yerli film istiyorsanız, abartısız ve hakkı tam verilmiş oyunculuklar görmek istiyorsanız... Bu film tam size göre!