Paylaş
Bu sorunun çözümü konusunda iki yaklaşım söz konusu:
*
- BİR: Uyutalım, öldürelim diyenler.
*
- İKİ: Yaşatalım, kısırlaştıralım, başka yollar deneyelim diyenler.
*
Ben ikinci gruptanım.
Fakat maalesef, bizim grupta Hatice isimli şarkıcı da var.
*
Hatice, gittiği bir kafede köpek taklidi yapmış. Köpek gibi havlamış. Bu sorunlu ve tuhaf davranış, maskaralığın daniskasıdır.
*
Köpeklerin yaşam hakkını savunmayı, bu tür maskaralıklara kurban etmek, en başta köpeklere haksızlık.
Hiçbir köpek, hakkının bu şekilde savunulmasını istemez.
*
Köpek ahalisinin dili olsa...
Hatice Hanım’a şöyle derler:
*
“Abla, sen bizim uyutulmamızı savunanların tarafına geç. Bize daha çok faydan dokunur.”
KURAN’DA HİKÂYESİ ANLATILAN BİR KÖPEK
KURAN’da “Mağara Arkadaşları”nın kıssası anlatılır.
Şöyle bir kıssa:
*
Putperest bir kavmin içinde Allah’ın varlığına ve birliğine inanan birkaç genç, bu inançlarını açıkça dile getirip putperestliğe karşı çıktılar.
Bu nedenle hayatları tehdit altına girdi. Taşlanarak öldürüleceklerdi.
Bu gençler, bir mağaraya sığındılar.
Mağarada uykuya dalan gençler, muhtemelen 309 yıl sonra uyandılar.
*
Kuran’da gençlerin yanında bir köpeğin de yer aldığı bilgisi vardır.
Bu köpek de gençlerle birlikte uyumuş, 309 yıl sonra uyanmıştır.
*
Bu köpek, büyük bir aşk ve sadakatle inançlı gençlerin peşine düşmüş, onların izlerini takip etmiş ve onlara dost olmuştur.
Allah da bu köpeğe o gençlere yaptığı muameleyi yapmıştır. Onlarla uyutmuş, onlarla uyandırmıştır. Tefsirlerde o köpeğin de gençlerle birlikte cennete gideceği yazılıdır.
Kıtmir adı verilen bu köpek, İslam’ın kutlu köpeğidir.
*
Yani demem o ki...
Köpek deyip de geçmemek gerekir.
Kuran’da yeri olan bir hayvandır.
ABARTILI İMAJ TİTİZLENMESİ
İMAJINA çok önem verenleri, imajı üzerine abartılı biçimde titizlenenleri hiç anlamam.
*
Nedir yani? Üç günlük dünya.
“Aman orada görünmeyeyim. Aman gizemli kalayım. Aman büyü bozulmasın” falan diye debelenip durmanın ne alemi var ki?
*
Nuri Bilge Ceylan, imajı üzerine abartılı titizlenenler familyasının önde gelenlerindendir.
Fakat düştüğü şu duruma bakın:
*
Bir grup Beşiktaşlı taraftar, hızlı Beşiktaşlı Zeki Demirkubuz’u görünce Nuri Bilge karşıtı küfürlü sloganlar atmışlar. Dün bütün gün bunun videosu dolaştı sosyal medyada.
*
Tırnaklarını yemiştir eminim Nuri Bilge Ceylan.
Oysa azıcık salıverse kendini...
Gülüp geçeceği bir şeydir.
EMEKLİ ASKERLERİN KİME NE ZARARI VAR
“EMEKLİ askerler, bundan böyle televizyonlara çıkıp konuşamayacak” diye haberlere rastladım dün.
Doğru mudur bu haberler? Bilmiyorum. Kapsamı nedir? Belli değil. Amacı nedir? O da belirsiz.
*
Emekli askerler, en azından benim yaptığım televizyon programlarında...
- Savunma sanayisindeki gelişmeleri anlatıyorlar.
- Suriye ve Irak’taki terör yapılanmasıyla ilgili bilgiler veriyorlar.
- Dünyanın dört bir tarafındaki güvenlik sorunlarını yorumluyorlar.
- Rusya / Ukrayna savaşını analiz ediyorlar.
- Gazze’de yaşanan çatışmalara ışık tutuyorlar.
*
Kime ne zararı var bunun?
DERBİNİN AZİZLİĞİ
FENERBAHÇE, Galatasaray’ı yenemeseydi.
Aziz Yıldırım’ın şansı bayağı vardı.
Ancak Fenerbahçe’nin Galatasaray galibiyetinden sonra pek kalmadı şansı.
*
Derbinin Aziz Bey’e yaptığı azizlik deyip geçelim.
YA YENİ HAL YA İZMİHLAL
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, dünkü konuşmasında Said Nursi’nin en bilinen sözünü hatırlattı:
*
“Eski hal muhal... Ya yeni hal ya izmihlal.”
*
“Eski durum artık geçersiz. Ya yeni duruma geçilecek ya da yok olunacak” anlamına gelen pek değişimci bir sözdür bu.
“Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” gibi bir şey.
*
İsrail’in son gaddarlığı şunu gösterdi ki...
Şu anda dünyada zalime dur diyecek bir kurumsal mekanizma yok.
Batı, standartlarının tümünü çiğnemiş durumda.
Kapkaranlık bir atmosfer söz konusu.
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan, işte bu duruma işaret ederek küresel çapta iki seçeneğe işaret ediyor:
*
- BİR: Ya yeni bir kurumsal mekanizma oluşturulacak.
*
- İKİ: Ya da yok olup gideceğiz.
HAVALI ŞEYLER
- Yurtdışına gidip tek bir fotoğraf bile paylaşmamak.
*
- Yağmurlu ve kapalı havaları sevmek.
*
- Serenay Sarıkaya dizisine kayıtsız kalmak.
*
- Yakup Kadri romanlarına sarmak.
*
- Rus sineması ve Putin üzerine düşünmek.
*
- Ömer Seyfettin’in “Kaşağı” ve “Falaka” öykülerini yeniden okumak.
Paylaş