‘Koçero’ gibi bir aday: Ekmeleddin İhsanoğlu

Çok güzel bir şiirdir.
Ahmet Kaya ile Selda Bağcan, bu şiirden yola çıkarak şahane bir albüm yaptı.
Arada sırada açar dinlerim.

*

Şiirde “Koçero” adlı bir eşkıyadır anlatılan.
Modern zamanların ezip geçtiği aslan gibi bir eski usul eşkıya.
Şiirin en güzel bölümü “Ona sorarsanız şöyledir Koçero/Buna sorarsanız böyledir Koçero” diye uzayıp giden bölümdür.
Herkesin “Koçero”yu kendine göre tanımlaması anlatılır bu bölümde.
Çok etkileyici bir biçimde...

*

Ben de Hasan Hüseyin’in “Koçero” adlı şiirinin sesinden aldığım ayakla...
Ekmeleddin İhsanoğlu’nu herkesin nasıl da kendine göre tanımladığını gösteren bir derleme hazırladım.
Takdim ediyorum:

*

Laik kesimin kodamanlarına sorarsanız: Mısır’daki “Mursi” gibi biridir Ekmeleddin İhsanoğlu.

*

Hükümet kodamanlarına sorarsanız: Mısır’daki “Sisi” gibi biri...

*

Doğu Perinçek’e sorarsanız: Amerikancı, Suudici bir adaydır Ekmeleddin Bey.

*

AK Partili köşe yazarına sorarsanız: Abdestli monşerin tekidir.

*

Oktay Ekşi’ye sorarsanız: Atatürk’ün ilkelerini benimsediği kuşkulu biridir.

*

Başbakan’ın başdanışmanına sorarsanız: Uluslararası projedir, Amerika el vermiştir.

*

CHP’li gazeteye sorarsanız: Eşinin başı açıktır. Yani eşi, “türbansız first lady” adayıdır.

*

Akit’e sorarsanız: Paralel Yapı’nın adamıdır, darbecidir, CHP’lidir, İsmet Paşa’cıdır, falandır, filandır.

*

Hüseyin Aygün’e sorarsanız: Bir kere “devrimci” değildir, hele “solcu”... Hiç değildir.

*

Ertuğrul Kürkçü’ye sorarsanız: Karagöz’ün karşısına çıkarılan Hacivat’ın ta kendisidir.

*

Birgül Ayman Güler’e sorarsanız: Şeytan görsün yüzünü.

*

Ulusalcıya sorarsanız: Ülke topraklarının dışında yetiştirilmiş bir ajandır.

*

Hüseyin Çelik’e sorarsanız: Kazanma şansı sıfır olan biridir.

*

Deniz Baykal’a sorarsanız: Siyasal İslamcının tekidir.

*

Taha Akyol’a sorarsanız: Milli ve yerli bir isimdir.

*

AK Partili Mustafa Şentop’a sorarsanız: Mısır doğumludur... Mısır’da yetişmiştir... Mısır’dan transfer edilmiş bir adaydır.

*

Aydınlık yazarına sorarsanız: Atatürk Devrimi’nden kaçan şeyhin oğludur.

*

İslamcı araştırmacıya sorarsanız: Baas yanlısı bir tiptir.

*

Kemalist araştırmacıya sorarsanız: Atatürk düşmanı olduğu kesine yakın gibidir.

*

Yüreği AK Parti için çarpan köşe yazarına sorarsanız: CHP’nin dümen suyuna girmiş laik biridir.

*

Nur Serter’e sorarsanız: CHP’nin bağrına saplanmış bir hançerdir.

Alternatif adayların oy oranlarını açıklıyorum

EKMELEDDİN İhsanoğlu kazanır mı?
Bilmem.
Ama bilebildiğim bir şey var:
Alternatiflerinin alabileceği oy oranı.

*

Bazı isimlerin durumuna bakalım:

*

DENİZ BAYKAL: Yüzde 21 alır, daha fazlasını değil. (CHP’nin oyunu biraz azaltıyorum. Çünkü Baykal karşıtlarını, geçmişte yaşanan hizipler savaşını falan göz önünde bulunduruyorum.)

*

YILMAZ BÜYÜKERŞEN: Partisinin oyunu alır. Biraz da yukarı çıkarır. Ama biraz... Yani bir parmak... Bir parmakçık... O bir parmakçık da pek bir işe yaramaz.

*

MANSUR YAVAŞ: Devlet Bahçeli ve MHP yönetimine rağmen ülkücüler oylarını Mansur Yavaş’a yağdırırlar mı? En azından İhsanoğlu’na yağdırdıkları gibi yağdırmazlar. Bu hiç de yabana atılır bir sorun değil. Diğer sorunlara değinmiyorum bile.

*

EMİNE ÜLKER TARHAN: Partisinin oyunu alırdı. Biraz fire vererek tabi... Ne de olsa kendisinin görüşlerine katılmayan CHP’liler de var.

CHP’nin kazan kaldıran solcularına soruyorum

GENEL başkanınız “bozkurt” işareti yaptı... Susup oturdunuz.
Partiniz Sinan Aygün, Turhan Tayan, Mehmet Haberal gibi sağcı isimleri aday gösterip seçtirdi... Kazan kaldırmadınız.
Partiniz için “MHP gibi oldu” dendiğinde... Bir infial falan göstermediniz.
Partiniz “çözüm süreci” konusunda esaslı bir tutum takınamadı... Hiçbir isyan hareketine girişmediniz.
Dersimli genel başkanınız, “Dersim’de oluk oluk kan akıtıldı” bile diyemedi... Ses etmediniz.
CHP’den sol, solcu bir parti çıkmadı... Rahatsızlığınızı bile göstermediniz.
Yerel seçimlerde başkentte kökten ülkücü, kökten MHP’li bir isim aday gösterildi... Karşı çıkan bir “tweet” bile atmadınız.
Ama ne zaman ki...
Partiniz isminin yanı başında “İslam” sözcüğü bolca geçen bir ismi Çankaya’ya aday olarak gösterdi.
Başladınız...
İsyanlara, kazan kaldırmalara, infiale, ses çıkarmaya falan.

*

Hadi Nur Serter’leri, Birgül Ayman Güler’leri falan bir tarafa bırakıyorum.
Onları solcu saymıyoruz.
Ama ey “solcuyuz” diye gezinen Melda Onur’lar, Hüseyin Aygün’ler...
Ey CHP’nin solcuları!
Sorarım size:
Neden hiçbir konuda kaldırmadığınız kazanı Ekmeleddin İhsanoğlu konusunda tereddütsüz kaldırıyorsunuz?

*

Sorarım size:
Adının yanı başında “sağcı”, “ülkücü”, “bozkurtçu”, “ulusalcı”, “milliyetçi”, “Demirelci”, “ortacı”, “merkezci”, “idareci”, “maslahatçı” falan geçen isimler konusunda kıpırdamayan tüyleriniz, neden adının yanında “İslam” sözcüğü geçen bir aday karşısında diken diken olmakta?
Bu nasıl tüydür böyle?
Daha doğrusu:
Bu tüy, solcu bir tüy müdür?