Kız Kulesi delirmesi
*
KIZ Kulesi için yapılan çalışmayı, Türkiye’nin en saygı duyulan üç önemli uzmanı yapıyor:
*
Prof. Zeynep Ahunbay.
Prof. Feridun Çılı.
Ve mimar Han Tümertekin.
*
Bu üç isim de alanlarının en iyisi.
Restorasyon konusuna az buçuk aşina olanların, isimlerini duyduklarında saygıyla ceketlerini ilikledikleri üç uzman.
*
İhsan Yılmaz, günler önce Hürriyet’te yayınlanan haberinde hem bu isimlerin işin başında oldukları bilgisini vermişti hem de Kız Kulesi için yapılacakları ayrıntılarıyla anlatmıştı.
*
Hangi bölümler hangi gerekçeyle yıkılacak? Orijinale uyum nasıl sağlanacak? Kulenin tarihi kimliğiyle uyuşmayan sonradan eklenti bölümleri neler?
Hepsi vardı o haberde.
*
Bütün bunlar yazılıp çizildiği halde...
Bir akşam vakti, sosyal medya adı verilen çöplükte...
Birkaç fotoğraf eşliğinde...
“Kız Kulesi kayboldu? Kız Kulesi nerede? Nereye gitti bu Kız Kulesi” falan diye bir mavra başladı.
Kısa sürede bu mavra, bir delirmeye dönüştü.
En ciddi kişiler bile bu delirmeden kurtaramadılar kendilerini.
*
İşi bilenler, “Durun yahu! Bu iş, öyle sandığınız gibi bir iş değil” dediler.
Teknik kelimelerle delirmenin önüne geçmeye çalıştılar.
- “Rekonstrüksiyon” dediler.
- “Restitüsyon” dediler.
- “Konvervasyon” dediler.
Yok. Yok. Nafile.
Zerre kadar takan yoktu.
Kimse dinlemedi bunları.
*
Dinlemedikleri gibi...
“Durun yahu, bu iş öyle değil” diyenlere...
Hemen “Vay, demek hükümete yanlıyorsun ha” falan diye ağızlarının payları verildi.
*
Delirme halinden kurtulmak için deliler ırmağından bir tas su içmek dışında bir seçenek kalmamıştı.
*
Bu son delirmenin ardından...
Sosyal medyanın...
Hakikatle bağını hepten koparmış, hakikat arayışını tümden terk etmiş, hakikatle hiçbir ilgisi kalmamış leş gibi bir çöplük olduğuna bir kez daha inanmış durumdayım.
*
Öyle bir çöplük ki bu...
Uzak kalsan olmuyor.
Yakın dursan hiç olmuyor.
*
Bu çağın insanları olarak sanırım bu durum...
Bizim hem trajedimiz hem de imtihanımız.
KENAR-I DİCLE ÖYKÜSÜ HAKKÂRİ’DE GERÇEK OLDU
MEHMET Akif’in Hz. Ömer’i anlattığı şiirde yer alan çok meşhur iki dize vardır:
*
“Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu/Gelir de Adl-i İlahi sorar Ömer’den onu.”
*
Hakkâri’nin Yüksekova ilçesine bağlı Akocak/Köşk mezrasında...
Nafiye Bilican adlı bir kadının ineği, dağdan düşerek telef olmuş.
*
Bu bilgiyi alan Hakkâri Valisi İdris Akbıyık, şöyle bir açıklama yapmış:
*
“Telef olan ineğin yerine en kısa zamanda yeni bir inek alacağız.”
*
“Kenar-ı Dicle” ile vurgulanan sorumluluk, işte böyle bir sorumluluktur.
*
Keşke Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hakkâri Valisi İdris Akbıyık’ı...
Üstlendiği sorumluluğa bu denli dikkatle sahip çıktığı için...
“Devlet Üstün Hizmet Madalyası” ile onurlandırsa.
AMA O, ‘HAMİLE KADINLAR SOKAĞA ÇIKMASIN’ DEMİŞTİ
DÜN vefat haberini aldığımız Tuğrul İnançer, önemli bir tasavvuf ehliydi.
Bilgeydi. Hikmetli konuşurdu. Birikimi muazzamdı.
*
Bizim İlber Hoca bile Tuğrul İnançer’i gördüğünde ayağa kalkarak selamlardı.
*
Tuğrul İnançer, vaktiyle TRT’de “Hamile kadınlar sokağa çıkmasın” diye bir şey söylemişti.
İtiraz edilecek, karşı çıkılacak, beğenilmeyecek bir yaklaşımdı bu.
Herkes eleştirmişti o sözlerini.
Ben dahil.
*
Tuğrul İnançer, dün vefat edince...
Arkasından rahmet dileyerek olumlu birkaç kelam edenler oldu tabii ki.
Baktım, bu insanlara...
Müthiş bir kindarlıkla...
“Ama o hamile kadınlar sokağa çıkmasın demişti. Böyle biri için nasıl rahmet dilersiniz. Böyle biri hakkında nasıl olumlu sözler söylersiniz” diye saldırılmaya başlandı.
*
Ölüm karşısında bile dinmeyen kin, ölümün bile susturamadığı nefret, ölümle bile gitmeyen bir gaddarlık...
*
Selam olsun bu kinden, bu nefretten, bu gaddarlıktan milim çekinmeyip doğru bildiklerini yapanlara!
Türkiye’yi içine düştüğü bu karanlık ve zehirli girdaptan kurtaracaksa onlar kurtaracak.
YUNANİSTAN’IN 10 YILLIK GÜNDEMİ BELLİ OLDU
TÜRKİYE’den herhangi bir yetkili Yunanistan’a karşı en küçük bir şey söylediğinde...
Yunanistan’ın egemenleri hop oturup hop kalkarlar.
*
Diyelim ki bizim Dışişleri Bakanı, “Adalar” dedi.
Bir ay konuşurlar bunu.
*
Diyelim ki bizim Savunma Bakanı, “Kıta sahanlığı” dedi.
Hop, gündem bir anda bu olur Yunanistan’da.
*
Yunanistan’daki genel yaklaşım böyle olunca...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki gün Yunanistan’a söylediği sözlerin, Yunanistan’da ne kadar süre gündem olabileceğini tahmin etmek hiç de zor değil.
*
“Ey Yunanistan! İzmir’i unutma” sözünü beş yıl konuşurlar.
*
“Bir gece ansızın gelebiliriz” sözünü beş yıl konuşurlar.
*
İkisini topla.
Evet, evet.
10 yıllık Yunanistan gündemidir bu.
