Keşke biraz da biz zenci Türk olsak

Haberin Devamı

-Sarayı var.
-Köşkü var.
-Egemenliği var.
-Karşısında iki büklüm eğilen iş adamları var.
-Medyası var.
-Bir dediğini iki etmeyen hükümeti var.
-13 yıllık muktedirliği var.
-Uçağı var.
-İhtişamı var.
-Vakfı var.
-Milletvekilleri var.
-Parası var.
Ve fakat buna rağmen...
“Bize zenci Türk derler” diye edebiyat yapıyor.

*

Zenci Türk olmak böyle bir şeyse..
İnsanın Hoca Nasrettin misali...
Ver biraz da biz zenci Türk olalım” diyesi geliyor.

Ne farkımız kalır ki?


AK Parti’ye oy veren yüzde 40’ı bir kenarda tutmaya kalkışıp yüzde 60’lık blok oluşturursak...
Soruyorum:
-Ne farkımız kalır toplumu bölenlerden?
-Ne farkımız kalır cepheleşmeden medet umanlardan?
-Ne farkımız kalır her fırsatta “biz/onlar, biz/onlar, biz/onlar” diye beynimizde boza pişirenlerden?
-Ne farkımız kalır şikâyet ettiklerimizden?
-Ne farkımız kalır düzenlerini değiştirmek istediklerimizden?
-Ne farkımız kalır ötekileştirenlerden?

Haberin Devamı

Norşin’den Arizona’ya

EDİP Yüksel hayatını yazmış.
Kitabın adını da “Norşin’den Arizona’ya” koymuş.

*

Edip Yüksel...
-Şehit Metin Yüksel’in abisi...
-Kürt Molla Sadrettin Yüksel’in oğlu...
-Gençliğinde Akıncı olmuş ve bu uğurda hapis yatmış.
-“Kuran’da 19 Mucizesi” adlı bir tezi savunmuş...
-Babasının evlatlıktan reddetmesine yol açacak fikirler ileri sürmüş.
-Kuran dışındaki tüm İslami kaynakları reddetmiş...
-ABD’ye gitmiş ve Reşat Halife adlı sıradışı bir adama yoldaş olmuş...
-Tehditler almış...
Bir adam...

*

Haberin Devamı

Kalın bir kitap...
Su gibi okunuyor.
Mizahi yönü olan, çarpıcı gözlemlere yer veren, sorgulayıcı bir kitap bu...

*

Edip Yüksel’in çoğu fikrine ve fikirlerini dile getiriş biçimine ciddi itirazlarım olsa da...
Ozan Yayıncılık’tan çıkan kitabını büyük bir merakla okudum.


Ben Baykal’cıyım


-Özel hayatına kamera dayayan alçaklara inat...
-Kasetçi kötülük odaklarına inat...
-“Ne özeli, genel genel” diyerek durumdan oy devşirmeye çalışanlara inat...
Ben Deniz Baykal’cıyım.
Ve onun Meclis’e başkan olmasını çok arzu ediyorum.

*

Karar tabii ki Yüce Meclis’in.

Keşke biraz da biz zenci Türk olsak

Ankara Mimar Odası israf olayını sulandırıyor

SADECE büyüklüğü, konuk yerleşim biçimi ve grotesk görünümü nedeniyle sosyal medyadaki fırlama çocukların mavralarına konu olabilecek “Saray’daki Büyük Masa” olayı, Ankara Mimarlar Odası’nın ortaya attığı uçuk iddialar yüzünden ciddi bir olaya dönüştü.

*

Haberin Devamı

“Saray” dediğimiz olgu, başlı başına eleştiri konusu olacakken...
Ankara Mimarlar Odası, her gün ortaya attığı iddialarla konuyu sulandırdı ve sulandırmaya devam ediyor.

*

Saray’daki bardakların fiyatlarını ya da Saray’ın elektrik giderlerini sansasyonel rakamlarla ortaya koymak...
Saray meselesinin toplum gözündeki yerinin değişmesine yol açar.
Abartılı rakamlar, uçuk hesaplamalarla dolu iddialar, Saray’ı mağdur ve mazlum konumuna düşürmekten başka bir işe yaramaz.

*

Saray orada öylece durmaktadır.
Ve onun toplum gözündeki yerini belirleyecek olan da işte bu görüntüsüdür.
Ekstra bir çabaya, ekstra bir abartıya gerek yoktur.
Hele, olanı olduğundan daha pahalı göstermeye hiç mi hiç gerek yoktur.

*

Haberin Devamı

Konuyu abartanlar, bilsinler ki...
Yaptıklarıyla sadece Saray sakinine çıkış yapma imkanı ve fırsatı sunmaktadırlar.

Yazarın Tüm Yazıları