Paylaş
*
- FEN BİLİMLERİ: Muharrem İnce “fizik” diyor... Tayyip Erdoğan “geometri” diyor... Fen bilimleri hiçbir seçimde bu kadar mevzu olmamıştı. Sayısalcılar bayram ediyor!
*
- BAY: İsmin önüne “bay” sözcüğünün getirilmesi... Bu da pek tutmuş görünüyor. “Bay Kemal” aşağı, “Bay Muharrem” yukarı... “Bayan Meral” diyen ise pek yok.
*
- KEMAL SUNAL: Rahmetli Kemal Sunal’ın izlemelere doyamadığımız filmleri de bu seçimin leblebi çekirdeği haline gelmiş durumda.
*
- BİLİŞİM: İnşaat, yol, tünel falan bu seçimde epey geride kaldı. Bu seçimde trend: Elon Musk, otomobilin beyni, astronot, robot, endüstri 4.0 falan...
*
- STRATEJİK OY: Ağzını açan şöyle diyor: “Birinci turda şuna oy vereceğim, ikinci turda buna oy vereceğim.” Yine ağzını açan şöyle diyor: “Cumhurbaşkanlığı’nda şuna oy vereceğim, milletvekilliğinde buna oy vereceğim.” Türkiye tarihinde hiçbir seçimde vatandaş bu denli stratejik düşünmemişti.
*
- REYTİNG: İlk kez bu seçimde televizyona çıkan adayların reytingleri, herkesin en önemli ilgi alanı haline geldi. Destekledikleri aday yüksek reyting aldığında seçim sonuçlarından umutlananlar var!
*
- KÜRTLER: İlk kez bu seçimde seçime dair yapılan analizlerde en fazla işitilen cümle şu oldu: “Seçimin kaderini Kürtler belirleyecek.”
*
- ZİYAAA: Münir Özkul, palavracı kardeşi Ziya rolünde oynayan Şener Şen’in attığı palavralar karşısında sesini yükselterek “Ziyaaa” der ya... Yüksekten atanlara “Ziyaaa” demek de bu seçimin öne çıkan bir hususu haline geldi.
*
- APOLET: İlk kez bir seçim döneminde en çok ama en çok telaffuz edilen kelime “apolet” kelimesi oldu.
*
- DİP DALGASI: Yıllar önce Attila İlhan’ın gündeme getirdiği bu kavram, ilk kez bu seçimde bu kadar çok anımsandı.
KAMPANYA YAPMAYI BİLMİYORLAR MAALESEF
- Bir adayın yanı başındaki en önemli akıl hocası kamuoyu araştırması yapan bir isimdir.
- İlk araştırma, kampanya başlamadan önce yapılır. Durum saptanır.
- Ardından kampanya sürecinde her hafta bu araştırmalar tekrarlanır. Gidişat görülür.
- Hangi mesajların olumlu algılandığı, hangi mesajların olumsuz algılandığı ortaya çıkarılır. Neye ağırlık verileceği saptanır.
- “Fazla mı güldürdük acaba? Biraz ciddi mi olsak?” ya da “Fazla mı asık suratlıyız acaba? Biraz gülümsetsek mi?” sorularının cevabı bulunur.
- Hangi toplum kesimlerinde kuvvetli, hangi toplum kesimlerinde zayıf olunduğu belirlenir.
- Ve tüm bunlara göre yol alınır.
*
Bizde böyle kampanya yapan aday yok maalesef.
Bizdeki usul aşağı yukarı şöyle:
“Saldım çayıra / Mevla kayıra”
ALİ KOÇ’U BEKLEYEN
HADİ herkesin bildiğini bir de ben söyleyeyim:
- Fenerbahçe yendikçe Ali Koç’a yönelik sempati katlanarak artacaktır.
- Fenerbahçe yenildikçe Ali Koç’a karşı bir antipati rüzgârı esecektir.
EN UYUZ OLDUĞUM TİP
BİR aday, yaptığı bir konuşmada...
Bir kelimeyi telaffuz edemeyince...
Hemen başlıyor alaylar, dalgalar falan.
*
Düşene gülmek gibi bir şey bu!
“İnsanlık halidir” diyememe çiğliği.
“Herkesin başına gelebilir” diyememe hamlığı.
*
Bu tür durumlarda...
Kelimeyi telaffuz edemeyeni gram yadırgamazken...
Telaffuz edemeyenin üzerine çullanana acayip uyuz olurum.
YİNE ÇIKTI ‘BANDINDA’ DİYE KONUŞANLAR
GÜYA oy sonucu veriyorlar.
*
Mesela diyorlar ki:
“Tayyip Erdoğan’ın oyu yüzde 45 / yüzde 55 bandında.”
*
Mesela diyorlar ki:
“İnce’nin oyu yüzde 28 / yüzde 38 bandında.”
Size bir şey söyleyeyim mi?
Bu tür “10 puanlık bant” üzerinden konuşan bu tipleri yakından inceleyin.
Bunların her birinin...
Akmaz, kokmaz, bulaşmaz, risk almaz, her duruma hazırlıklı, kolpacı, eyyamcı tipler olduklarını göreceksiniz!
İŞİTTİĞİMDE KULAK KABARTMADIKLARIM
- “Bu hükümet benim telefonlarımı dinliyor” türü hiçbir dayanağı olmayan ve artık modası da geçmiş olan üfürmeler.
*
- “S-400’ler Saray’ı korumak için alınıyor” türü ancak mizahın alanı içine girebilecek türde sözler.
*
- “Köprüyü komünistler satıyordu, Özal sattırmadı” türü tarihi gerçeği ters düz eden sözler.
BENİM İÇİN
- Benim için Abdurrahim Karakoç... “Lambada titreyen alev üşüyor” gibi muhteşem dizeye sahip “MİHRİBAN” şiirinin şairidir.
- Benim için Cahit Zarifoğlu... Avrupa’yı otostopla dolaşmış Türkiye’nin ilk İslamcı şairidir.
AHLAT AĞACI FİLMİNE GİDECEKLERE UYARILAR
- Eğer aksiyonu bol bir filmi bile sardırarak izleyenlerdenseniz.
- Eğer gündelik hayatta “felsefe yapma” cümlesini çok kullanıyorsanız.
- Eğer üç buçuk saat bir koltukta mıhlanıp kalamayanlardansınız.
- Eğer en çok kullandığınız cümle “ya ben şimdi daralırım” ise...
Nuri Bilge Ceylan’ın Ahlat Ağacı filminden uzak durun.
Çünkü bu film, hiç size göre değil.
Paylaş