Paylaş
Gözlemlerime göre...
Bu bilginin kişiler üzerinde sekiz aşamalı bir etkisi oluyor.
İşte o sekiz aşama:
*
- BİRİNCİ AŞAMA: Büyük telaş, panik ve yerinde duramama aşaması. Depresyonun en tavan yaptığı aşama budur.
*
- İKİNCİ AŞAMA: Alelacele bazı küçük önlemler alma aşaması... Deprem çantası hazırlığı, hayat üçgeni arayışı falan hep bu aşamadadır.
*
- ÜÇÜNCÜ AŞAMA: “Binam sağlam mı?” sorusuna cevap arayışı aşaması. Belediye kapılarının aşındırılması, özel şirketlerin kapısının çalınması hep bu aşamadadır.
*
- DÖRDÜNCÜ AŞAMA: Aniden her şeyi bırakıp bir kıyı kasabasına yerleşme düşüncesinin başladığı aşama... Buna kaçış aşaması da diyebiliriz.
*
- BEŞİNCİ AŞAMA: Ayvalık mı, Urla mı, Alaçatı mı diye seçim yapma aşaması... Hiçbir kıyı kasabasına tam olarak ikna olmak pek mümkün olmaz bu aşamada.
*
- ALTINCI AŞAMA: Aniden bünyeyi saran depderin bir vurdumduymazlık ve büyük bir boşvermişlik aşaması. Bu aşamada insan sürekli esner.
*
- YEDİNCİ AŞAMA: “Aman ne olacaksa olsun” demeye başlama aşaması. Elden pek bir şey gelmeyeceğine yönelik bir inanç devreye girer bu aşamada.
*
- SEKİZİNCİ AŞAMA: Battaniye, cips, kedi, pizza, dizi aşaması... Bu aşamada “Black Mirror” adlı dizinin tüm bölümleri baştan sona tekrar izlenir.
BELİRLEYECEĞİZ AMA AÇIKLAMAYACAĞIZ
ALTILI Masa’nın dünkü kritik toplantısı için alınan karar şuydu:
*
“Adayı belirleyeceğiz ama açıklamayacağız.”
*
Bu çok ama çok kötü bir karar.
*
Kötü karar çünkü...
Belirlenen adayın ismi muhakkak sızacaktır. Masadan biri mutlaka eşine dostuna bu ismi fısıldayacaktır. Oradan her tarafa yayılacaktır.
*
Kötü karar çünkü...
Sızma olmasa bile spekülasyon olacaktır. Önüne gelen, “Aday falanca” diye sallayacak babam sallayacaktır.
*
Kötü karar çünkü...
Beklenti çıtası, gereksiz yükselmiş olacaktır. En sonunda “Adayımız Kılıçdaroğlu” denecekse çıtayı yükseltmeye ne gerek var ki?
*
Kötü karar çünkü...
Deprem acısı devam ederken şaşaalı tören yapılamayacak. Masa’dan yapılacak açıklamayla yetinmek, bu ortamda çok daha vakur bir duruş olabilir.
AYRI GAYRI OLMASIN
İSTANBUL konusu çok ciddi.
Öyle görünüyor ki...
Devlet, bu işe çok esaslı biçimde el atacak.
*
Buradan devleti yönetenlere sesleniyorum:
*
Ayrı gayrı yapmadan konunun tüm paydaşlarını bir araya getirin. Hangi partiye mensup olduğuna bakmadan tüm yerel yöneticileri de sürece dahil edin. Biliminsanlarımızın tümünün birikiminden faydalanın.
SEÇİMLE İLGİLİ TARAFLARA BİR ŞEY SÖYLEYECEĞİM
SÖZÜM hem Cumhur İttifakı’na hem Millet İttifakı’na...
*
Olay şudur:
*
Bu seçim 48 / 52 ile sonuçlanacak aşağı yukarı.
*
Kim 48 olacak?
Kim 52 olacak?
*
İşte bunun cevabını veriyorum:
*
Kim şirret olursa... Kim karşı tarafı iterse... Kim karşı tarafın takdirini kazanmak için bir şeyler yapmazsa... Kim antipatik ve sert bir dil kullanırsa... Kim sadece kendi taraftarının gönlünü kazanmayı hedeflerse... Kim kin ve nefreti kuşanırsa... Kim kendi gibi olmayanı küçümserse... Kim şımarırsa... Kim uçlara savrulursa... Kim vicdanların kabul etmeyeceği tavırlar geliştirirse... Kim bütünlüğü gözetmezse...
O yüzde 48 olacak.
*
Kim şirretlikten uzak durursa... Kim her tarafı kucaklarsa... Kim her kesimin takdirini kazanmak için bir şeyler yaparsa... Kim sempatik ve yumuşak bir dil kullanırsa... Kim kendi gibi olmayanı da kendinden görürse... Kim şımarmazsa... Kim orta yoldan sapmazsa... Kim vicdanlarda karşılık görecek bir dil tutturursa... Kim birliği, beraberliği ve bütünlüğü gözetirse...
O yüzde 52 olacak.
MAHKEMENİN KAYSERİ KARARI DOĞRU KARAR
GEÇEN gün şunları yazmıştım bu köşede:
*
“Tribünlerden yükselen sesin tüm taraftarın duygu ve düşüncelerini yansıttığından emin miyiz? Ne yani? Hükümetin istifa etmesini istemeyen Fenerbahçeliler ya da Beşiktaşlılar yok mu? Yekpare mi bu takımların taraftarları? Özellikle iktidara yakın duranların, bu soruların cevapları üzerinde düşünmesinde büyük fayda var. Çünkü bu takımların taraftarlarını “yekpare” gibi algılamak, en çok kendi cephelerine zarar veriyor.”
*
Kayserispor / Fenerbahçe maçı için Kayseri İl Güvenlik Kurulu’nun aldığı karar, benim bu yazdıklarımla çelişen bir karardı.
Fenerbahçe taraftarını yekpare gören bir anlayışın yansımasıydı.
*
Neyse ki Kayseri 2. İdare Mahkemesi, bu kararı durdurdu.
*
Keşke hiç böyle bir adım atılmasaydı.
Paylaş