İslami tavır bu mu?

Son tahlilde bir çocuktan edilmiş oluyor.

- Üstelik devlet dersinde öldürülmüş bir çocuktan.

- Üstelik günlerce, haftalarca ölüm döşeğinde yatmış bir çocuktan.

- Üstelik öldüğünde bir deri bir kemik kalmış bir çocuktan.

- Üstelik meydanlarda anası yuhalatılmış bir çocuktan.

*

Gezi’den tiksinebilirsin. Gezi’nin dış mihrakların bir oyunu olduğunu düşünebilirsin. Gezi’nin biricik hükümetine yönelik bir kalkışma olduğuna inanabilirsin.

Bir şey demem.

Fakat devlet dersinde öldürülmüş bir çocuğun ardından böyle bir karikatür çizmek de neyin nesi?

*

“Misvak” adlı sözde İslami mizah dergisinde yayınlanan bu karikatürden dolayı soruyorum:

“İslami tavır” bu mudur?

Dikkat! “İslami mizah bu mudur?” diye sormuyorum, “İslami tavır bu mudur?” diye soruyorum.

CAMİ CAMİ OLALI BÖYLE HAKARET GÖRMEDİ

METRO Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Çiğdem Öztürk, şirketlerinin otobüsünde çalışan bir muavinin sergilediği mastürbasyon kepazeliğiyle ilgili olarak şöyle demiş:

“Türkiye’de otobüste, minibüste, takside, hatta ana caddede, okulda, camide, her yerde meydana gelebilecek olan bu olay...”

*

Tamam kardeşim! Otobüs şirketini kurtarmak için çaba sarf ediyorsun. Anlıyoruz.

Ama işin içine camiyi karıştırmak da neyin nesi?

*

Otobüsteki mastürbasyon kepazeliğinin camide de olacağını öne sürmek...

Cami ve cami cemaatine yapılmış çok esaslı bir hakaret değilse nedir?

BAK, NE DİYOR AK PARTİLİ VEKİL

MELİH Altınok ile Kurtuluş Tayiz’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı selamlamak için hazır bekleyen askerleri selamlamaları tepki çekti.

*

İki isim, tepkiler üzerine...

- Paralelciler olayı saptırdı.

- Biz askere moral verdik.

- Askerimizin yanınızdayız.

- Eleştirenler art niyetli.

Falan dedi.

*

AK Parti MKYK Üyesi ve Milletvekili Fatih Şahin, sosyal medyada bu iki ismin tepki çeken fotoğraflarını yayınladı ve altına da şu yorumu yazdı:
“Teröre karşı çetin bir mücadele veren ve vatan için şehit düşen Mehmetçiğimiz, bu saygısızlığı hak etmiyor.”

*

Bence Melih Altınok ve Kurtuluş Tayiz, dertlerini önce AK Partili bu milletvekiline anlatmayı başarmalı.

BEKİR BEY, YARGIÇLAR BÖYLE Mİ SAVUNULUR?

ADALET Bakanı Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarını alkışlayan yüksek yargı organlarının başkanlarını savunmuş.

*

Şöyle demiş Bekir Bey:

“Hiçbir hukuk devletinde Cumhurbaşkanı ile Danıştay ve Yargıtay başkanları bir araya geldi diye yargı bağımsızlığını kaybetti denilemez.”

Bu cümlede bir şey yok.

*

Benim asıl dikkatimi çeken şu cümle:

“28 Şubat’ta hâkimler ve savcılar Genelkurmay’a gidip brifing alırken ve brifingi veren askerleri ayakta alkışlarken CHP, bu hâkim ve savcıları alkışlıyordu.”

*

E Bekir Bey! Pes yani!

Ne demek istiyorsunuz?

“Aynısı 28 Şubat’ta yapılmıştı, şimdi de biz yapıyoruz” falan mı demek istiyorsunuz?

Sözünüzün nereye gittiğinin farkında mısınız ?

SIRADAKİ TWEET’İMİZİ FATİH VE TÜM EKİBİNE YOLLUYORUZ

İLAHİ Egemen Bağış!

Başına gelenlerin en az yarısı tweet merakından geldi ama sen hâlâ akıllanmadın.

*

İstanbul’un fethini kutlamak maksadıyla salladığın tweet’te şöyle demişsin:

“Dünyanın en güzel şehrini milletimize kazandıran Fatih Sultan Mehmet Han ve tüm ekibini rahmet ve minnetle anıyoruz.”

*

Egemen Bey!

Korkarım bu gidişle bir sonraki 29 Mayıs’ta Ulubatlı Hasan’ı “ayın elemanı” falan seçeceksin.

IŞİD’E DE BİR LAF ETSENİZ

IŞİD’in dergisinde şunlar yazılıyor:

- Allah Resulü Sallalahu Aleyhi Vesellem, Konstantiniyye’nin feth olunacağını bize müjdelemiştir.m Konstantiniyye daha önce fethedildi ama bu müjdede bahsedilen fetih daha gerçekleşmemiştir.

- Kıyamete yakın eski ismiyle Konstantiniyye, şu anki ismiyle İstanbul olan şehir, silahsız ve kansız bir şekilde tekbirlerle fethedilecektir.

*

Ne demek istiyor IŞİD?Şunu demek istiyor:Peygamber’in müjdesine Fatih nail olamadı, o müjdeye biz nail olacağız. İstanbul’u asıl biz fethedeceğiz.

*

Kadıköy’de densizin tekinin duvara yazdığı “Zulüm 1453’te başladı” sloganından hem koca bir devlet politikası inşa etmeye hem de ülkenin en az yarısını karalamaya kalkıyorsunuz da...Yanı başınızdaki silahlı barbar güç, “İstanbul’u fethedeceğiz” diye tutturmuşken ne diye susuyorsunuz?

TEBESSÜM ETTİRECEK HABER: TÜRKİYE, FRANSA’YI UYARDI

FRANSA’da meydana gelen protesto olaylarında Fransız polisi, göstericilere karşı orantısız şiddet uyguluyor.

Özellikle polisin, bir kadın göstericiyi acımasızca dövmesi büyük olay oldu.

*

İşte bu nedenle Türkiye, Fransa’ya şunları söyledi:

- Orantısız şiddet uygulamayın.

- Polisinizin tutumundan endişe duyuyoruz.

- Gösterilere yönelik tutumunuz demokratik standartlara uygun olsun.

*

İyi de birader...

Daha dün size aynı uyarılar yapıldığında siz “Dış güçler bize ayar veremez” demiyor muydunuz? Fransa da şimdi size dönüp “Dış güçler Fransa’ya ayar veremez” dese, ne yapacaksınız?

*

Yoksa siz beraberliğe razı mısınız?