Paylaş
Camileri hedef alan terörist saldırıya karşı... Bütün bir Yeni Zelanda’yı mescide çevirerek cevap verdin.
Ezanı hedef alan terörist saldırıya karşı... Bütün bir Yeni Zelanda’yı okunan ezanlarla inlettin.
İslami sembolleri hedef alan terörist saldırıya karşı... Başını örterek dimdik çıktın tüm dünyanın karşısına.
Dünyayı “bizim dine inananlar/sizin dine inananlar” bağlamına hapsetmeye kalkanlara...
Muazzam bir insanlık dersi verdin Yeni Zelanda!
Sağ olasın Yeni Zelanda. Var olasın Yeni Zelanda.
BİNALİ YILDIRIM İZLENİMLERİ
GEÇEN akşam Tarafsız Bölge’de konuğum olan Binali Yıldırım’a dair kısa izlenimlerini aktarıyorum:
Konuşma hızı: Biraz artmış gibi.
Özgüven: Katlanarak büyümüş gibi.
Serinkanlılık: Doğallıkla bütünleşmiş gibi.
Espriye vurma: İnceden azalmış gibi.
Centilmenlik: Hız kesmiyor gibi.
Projecilik: Proje manyağı yapar gibi.
Birleştiricilik: Tek kişiyi bile feda etmemeye kararlı gibi.
Endişe: Pek mahal vermiyor gibi.
TAKSİCİLERİN YÜZ KARASI
SENEGALLİ müşterisini...
Söğüşlemeye çalışan...
Yaptığı müptezelliklerle bunaltan...
Yumruklamaya kalkışan...
Terörist diye suçlayan...
İstanbullu o taksici...
“Taksicilerin yüz karası” olmaya hak kazanmıştır.
Bakalım, Uber’e karşı eylem yapan taksici odaları, bu meslektaşlarına “Taksicilerin yüz karası” ödülünü ne zaman takdim edecekler?
İMAMOĞLU İLE YAVAŞ’A YAPILAN KIYAKLAR
Lüzumsuz, gereksiz ve abartılı aleyhte kampanyalarla... Bu iki ismin “mağduriyet” üzerinden prim yapmasına imkân tanınıyor.
Kürt oylarının bu iki isme doğru kaçmasını sağlayacak söylemlerden hiç ama hiç vazgeçilmiyor.
En üst düzeylerden muhatap alınmaları nedeniyle seçmenin dikkatinin bu iki isme çevrilmesine yol açılıyor.
Pek konuşturulmadıkları için hata yapma ihtimallerinin iyiden iyiye azalması söz konusu...Pek fazla gösterilmedikleri için biraz gizemli kalıyorlar, biraz da merak edilir hale geliyorlar.
İSA’YA DA YARANAMADIM MUSA’YA DA YARANAMADIM
ÇANAKKALE şehitleri anmasında edilen duada Atatürk’ün adının anılmamasına tepki gösteren ‘albay’la ilgili olarak...
Şu iki şeyi söyledim:
BİR: Albay, tepki göstermekte başından sonuna kadar haklıdır.
İKİ: Keşke Albay, tepkisini daha üsluplu bir şekilde gösterseydi.
Peki ne oldu?
Ne olacak?
Ne İsa’ya yaranabildim, ne Musa’ya yaranabildim.
İsa... “Sen o kahraman albaya kurban ol!” diye laf soktu.
Musa... “Tafracı albaya hak veriyorsun ha!” diye parmak salladı.
Oysa... Oysa...
“Ver ayağının altını öpeyim benim aslan albayım! Nasıl da haddini bildirdin o hocaya” falan deseydim... İsa’ya yaranacaktım.
“Ne diye höt zöt yapıyorsun a be tafracı albay! Yoksa 28 Şubat sürecini mi özledin” falan deseydim... Musa’ya yaranacaktım.
Peki üzgün müyüm? Peki pişman mıyım? Peki “Yahu bari birinden birine yaransaydık be” mi diyorum?
Hayır, hayır!
Asla!
Çok tuhaf biçimde...
İki tarafa da yaranamamak nedeniyle delicesine mutluyum!
Hani bahar geldiğinde manasız bir yaşama sevinciyle dopdolu oluruz ya...
İşte öyle bir şey!
SORU VE CEVAPLARLA ÂLEMLERE DALIŞ
SORU: Niye podyumda yürürken aniden bir taraflarını açan Hatice adlı türkücüyle ilgili bir şey yazmadın?
CEVAP: Pek kabili hitap birine benzemiyor da ondan.
*
SORU: Kenan ile Beren boşanacakmış... Ne diyorsun?
CEVAP: Samimiyetimiz olsaydı “Bir daha düşünün çocuklar” derdim.
*
SORU: Melih Gökçek’in Ankapark’ında roller coaster (lunapark treni) bozulmuş. Ne diyorsun?
CEVAP: Dış güçler Gökçek’e operasyon çekiyordur.
Paylaş