Paylaş
- “Meşru seçimin sonucunu kabul etmek demokrasi için esastır” demiş.
- “YSK’nın kararını not ettik” demiş.
- “Özgür ve adil seçimler önemlidir” demiş.
*
Ben olsam Ekrem İmamoğlu’nun yerinde...
ABD’ye şöyle seslenirdim:
*
- Yürü git işine ABD!
- Senin kaç kuruşluk demokrat olduğunu dünya iyi biliyor.
- Sana şimdi Suriye konusunda ufacık bir ödün verilse... Unutursun demokrasiyi, meşru seçimi falan.
- İşine gelecek minnacık bir çıkar sağlansa... Adil seçim, özgür seçim falan... Hepsi hikâye olur senin için...
- Madem seçim, demokrasi falan umurunda, niye Suudi Arabistan’la al takke ver külahsın!
- Niye Venezuela’da darbe üstüne darbe yaptırmaya kalkışıyorsun?
- Yürü git işine ABD!
- Gölge etme başka ihsan istemem...
AK PARTİ OLAYA ÇOK YANLIŞ YERDEN GİRDİ
AK Parti ne yapıyor?
Şunu yapıyor:
YSK’nın verdiği kararın doğurduğu soru işaretlerini gidermeye çalışıyor.
*
Yani “Yüksek Seçim Kurulu’nun sözcüsü” gibi davranıyor.
*
Oysa YSK’nın verdiği kararın gerekçesi...
AK Parti’nin de öyle kolayca rıza göstereceği türden bir gerekçe değil!
*
İşte tam da bu nedenle...
AK Parti, YSK’nın kararının gerekçesini izah etmeye uğraşmak yerine YSK’ya şöyle seslenmeyi tercih etmeliydi:
*
- Ey YSK!
- Benim asıl derdim sandık kurullarının oluşumundaki sakatlık değildi ki!
- Benim asıl derdim iç edilen ve yok sayılan oylarımdı.
- Sen iç edilen ve yok sayılan oyları esas almayıp sandık kurulunun oluşumunu esas alarak... Karşı tarafa “Mağdurum da mağdurum” deme fırsatı verdin.
- Bu şekilde seçimi yenileme kararı alacağına hiç almasan daha iyiydi!
AK PARTİ ACİLEN ŞU ÜÇ ADIMI ATMALI
- BİRİNCİ ADIM: Burhan Kuzu’ya 24 Haziran’a kadar tweet atma yasağı getirmeli.
*
- İKİNCİ ADIM: Melih Gökçek’e de 24 Haziran’a kadar tweet atma yasağı getirmeli.
*
- ÜÇÜNCÜ ADIM: Recep Özel’e sonu “Sileyim” ile biten tweet atma yasağı getirmeli.
KÜFÜR ETMEZSEK SAYILMIYOR HA!
DÜN bir yazı yazdım.
Ölçülü ama gayet net bir dille YSK kararını eleştiren bir yazı...
*
Yüzlerce tepki geldi.
“Yuh! Böyle eleştiri mi olur? Tarafsız değilsin! İktidara yaranmaya çalışıyorsun” falan diye...
*
Endaze falan iyice kaçmış durumda.
Küfür etmezsen eleştirin eleştiriden sayılmıyor.
BİR HASTA: TUĞBA EKİNCİ
SIRF dikkat çekmek için Kerimcan Durmaz’ın yaptığı ayıba destek atmıştı Tuğba Ekinci.
Aynı Tuğba Ekinci, yine sırf dikkat çekmek için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek vermiş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eksik olsun senin desteğin” dese... Bu sefer de hemen dümeni İmamoğlu’na kırar Tuğba Ekinci.
Çünkü hastadır kendisi... Dikkat çekme hastası... Üstelik amansız bir hastalıktır bu ve tedavisi yoktur.
KAHVEYİ PÜSKÜRTTÜM
VATAN Partili birinden gelen “CHP adayını çekmeli, Vatan Partisi İstanbul adayına destek vermeli” teklifini işitince...
KAHVEYİ PÜSKÜRTTÜM.
*
“Finlandiya’da oruç 20 saat tutuluyor” haberinin altına “İyi olmuş kâfirlere” yorumunu okuyunca...
KAHVEYİ PÜSKÜRTTÜM.
*
Ekrem İmamoğlu’na destek çıkan Gülben Ergen’e, Ekrem İmamoğlu’na destek çıkan Yeşim Salkım’ın verdiği cevabı görünce... KAHVEYİ PÜSKÜRTTÜM.
ÖYLE SORUYA BÖYLE CEVAP
- SORU: Kürt seçmen ne yapacak?
- CEVAP: Elinin körünü yapacak.
*
Öyle sıkıldım ki bu sorudan.
Sorana böyle diyorum.
BİZE BÖYLE ŞEYLERLE GELİN
ŞAHAN Gökbakar, seçim sürecinde AK Parti adına yaptığı açıklamalarla tanınan Ali İhsan Yavuz’u hicveden bir skeç yayınladı sosyal medyada...
*
Ali İhsan Yavuz da Şahan Gökbakar’a gayet olgun, gayet şeker, gayet anlayışlı, gayet güzel bir mümin latifesiyle cevap verdi.
*
Hah! İşte böyle şeylerle gelin bize.
Paylaş