İktidar sevicilerin sevdikleri yaftalar

-Yapılan bu eleştiriye karşı geliştirilecek bir cevap bulunamıyorsa, anında “Ama siz de Kızılderilileri öldürmüştünüz” türünden bir yaklaşım devreye sokuluyor. Söz konusu adı “Beyaz Türk”e çıkmış şahsın, o güne kadar kendilerine verdiği desteği anında unutup basıyorlar yaftayı: “Sen zaten elitistin tekisin, iktidarımızı bu yüzden eleştiriyorsun”.

*

-ERGENEKONCU: Bu yafta Ergenekon operasyonlarının dalga dalga yayıldığı dönemlerde çok tutmuş, çok popüler olmuş, çok kullanılmıştı. Olup bitenlere yönelik azıcık bir kuşku ifadesinde mi bulundun, anında atarlardı üzerine “Ergenekoncu” yaftasını... “Sen de tutuklanacaksın”, “Savcılar seni de gözüne kestirdi”, “Seni Silivri paklar” türü tehditleri saymıyorum bile... Neyse ki çok geçmeden demode oldu bu yafta.

*

-KEMALİST: İstersen askeri vesayetin geriletilmesine tam destek vermiş ol... İstersen Anayasa referandumunda “evet” demiş ol... İstersen en kritik süreçlerde AK Parti’nin yanında durmuş ol... Hiç fark etmez... Eğer bir gün yanılıp da AK Parti iktidarının herhangi bir uygulamasına karşı çıkarsan sana söyleyecekleri cümle hazırdır: “Fabrika ayarlarına dönmüş Kemalist”.

*

-DARBECİ: En vurucu, en iş bitirici, en sıkıştırıcı, en hırpalayıcı yaftaları bu... Bayılıyorlar bu yaftaya... Denklemleri aşağı yukarı şu kadar basit ve düz: AK Parti iktidarı darbelere karşı mücadele ediyor ve sen bu iktidarı eleştirerek yıpratıyorsun... Öyleyse sen bir darbecisin... “Darbeci” yaftasını yiyen de başlıyor darbelere nasıl da karşı olduğunu anlatmaya... Anlatıyor da anlatıyor... Yaftacı ise dinlemiyor bile...

*

-BARIŞ KARŞITI: Çözüm sürecini neredeyse halay çekecek kadar coşkuyla karşılamış olmak bile yetmiyor “barış karşıtı” yaftasına maruz kalmaya... “Süreçte bir tıkanma mı var? Kandil neden bu kadar sert? Yoksa işler iyi yürümüyor mu?” gibi sorular mı sordun? Anında lafı çakıyorlar: “Barış süreci tıkanırsa çok sevineceksin değil mi? Bu soruları onun için soruyorsun değil mi?” Ardından da yafta geliyor tabii: “Barış karşıtı”.

Büyük Vali Yardımcısı

ERZURUM Vali Yardımcısı Ertuğrul Egemen, toplantı için salona girdiğinde kimse ayağa kalkmayınca demiş ki:
“Büyük gelince ayağa kalkılır”.

*

Özgeçmişine baktım Vali Yardımcısı’nın...
1978 doğumlu...
Yani salona girdiğinde ayağa kalkmasını beklediği kişilerin çoğundan yaşça küçük...
Peki bu “büyüklük” iddiası nereden geliyor?
Nereden gelecek?
Devletten.
Vali Yardımcısı bir “devlet büyüğü” olduğu için...
Yaşça ne kadar küçük olursa olsun kendini otomatikman “büyük” sayıyor.

*

Ayağa kalkma meselesine gelince...
Tam da “Çocukların asker gibi hazır ola geçirilerek her sabah ant içmesi ne saçma” diye “Andımız”ın kaldırılmasını savunduğumuz şu günlerde...
Bir Vali Yardımcısı çıkmış içeri girdiği salonlarda herkesin asker gibi hazır ola geçmesini bekliyor.
Hay bin kunduz!

Ve sonunda başörtülü milletvekilimiz oldu

HACCA giden AK Parti Konya Milletvekili Gülay Samancı, kapanma kararı almış.
Başörtüsü takmaya başlamış.
Ve açıklamış:
“Artık Meclis’e başörtülü geleceğim”.

*

Milletvekilinin kişisel kararına çok derin saygı duyuyoruz tabii ki...
Fakat şöyle bir sorun var:
-Başörtüsü mücadelesi vermiş bazı kadınlar aday gösterilecekti.
-Onlar Meclis’e büyük bir törenle gireceklerdi...
-“İlk kez Meclis’e giren kadın milletvekilleri” sıfatına layık olacaklardı.
-Merve Kavakçı’ya selam söylenecekti.
Yani bu işin tadı çıkarılacaktı.

*

Gülay Samancı’nın sessiz sedasız “Örtündüm ve Meclis’e böyle geliyorum” demesi...
Nasıl söylesem, işin törenselliğini zedeledi gibi...
Neyse... Neyse...

Senden bir Kenan Evren yazısı bekliyoruz Barlas

VE savcı, Kenan Evren hakkındaki mütalaasını tamamladı.
Buna göre...
-Evren için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
-Evren’in Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkarılmasını istedi.
-Evren’in rütbelerinin alınmasını istedi.

*

Peki böyle bir gelişme karşısında demokrasinin yılmaz savunucusu, darbelerin amansız düşmanı Mehmet Barlas’ın bir şey demesi gerekmiyor mu?
Bakıyoruz yazdıklarına, tık yok.
-“Yaşasın demokrasi” demiyor.
-“İyi bir mütalaa... Hak yerini buluyor” demiyor.
-“Kenan Paşa hak etmişti bunu” demiyor.
-“Kenan Paşa’ya ağır haksızlık” demiyor.
-“Arkadaşım Kenan Evren” demiyor.
-“Kenan Evren arkadaşım değildi” demiyor.
Demiyor oğlu demiyor.
Ne iş?

Bir bilmecem var

ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, ODTÜ Rektörü Prof. Ahmet Acar için şöyle bir tweet attı:
“Gösterdiği devlet terbiyesi ve sağduyulu tavrından dolayı ODTÜ Rektörü Sayın Ahmet Acar’a teşekkür ediyorum”.

*

Bilmeceyi soruyorum:
Bakan Erdoğan Bayraktar’ın bu mesajının asıl hedefi kim?
Bunlar da ipuçları:
-ODTÜ meselesinde devlet terbiyesine uygun davranmayan biri...
-ODTÜ meselesinde sağduyuyu elden bırakan biri...
-ODTÜ meselesinde rektörle ağız dalaşına girmeye çalışan biri...

*

İpuçlarını değerlendirip bilmecenin cevabını bulanlar yazsın bana...

Bir deniz, bir göl ve bir başbakan

“VAN Gölü ne zaman deniz oldu? Kılavuzunuz doğru olmayınca gölü deniz zannedersiniz.”
Recep Tayyip Erdoğan (20 Şubat 2011... Kılıçdaroğlu’nun Van Gölü’ne Van Denizi demesini eleştiriyor.)

*

“Varsın haritalarda göl olarak geçsin. Biz ona Van Denizi diyoruz.”
Recep Tayyip Erdoğan (26 Ekim 2013... Van’da yaptığı konuşmada göle deniz diyeceklerini açıklıyor.)