Hiç darbe ile seçim bir tutulabilir mi Numan Bey?

“Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın gitmesini Gezi Parkı ile denediler... 17/25 Aralık’la denediler... 15 Temmuz’la denediler... Olmadı... Şimdi 31 Mart’ta denemeye çalışıyorlar... Avuçlarını yalayacaklar.”

Numan Bey’e şu beş açıdan itirazda bulunuyorum:

İTİRAZ BİR: Eli kanlı darbecilerin alçakça ve şerefsizce Erdoğan’ı göndermek istemeleri ile muhalefet partilerinin seçim sandığında Erdoğan’ı göndermek istemeleri arasında yüce dağlar kadar fark vardır.

İTİRAZ İKİ: Darbeci kalleşçe, namussuzca, alçakça darbe yaparak Erdoğan’ı göndermek ister... Muhalefet ise milletten aldığı helal ve tertemiz oylarla iş başına gelerek Erdoğan’ı göndermek ister.

İTİRAZ ÜÇ: Erdoğan’ın geldiği yer sandıktır. Erdoğan’ı götürecek yer de sandıktır... Sandık dışı yöntemler ile sandığı aynı potada eritmek ise en başta her defasında sandıkla gelmesini başaran Erdoğan’a haksızlıktır.

İTİRAZ DÖRT: Sırf Erdoğan gitsin diye birbirine benzemeyen partilerin açık ya da gizli ittifaklar yapmalarını eleştirmek başka bir şeydir... Darbe ile seçimi aynı potada eritmeye kalkmak başka bir şeydir.

İTİRAZ BEŞ: Seçim gibi meşru yöntem ile darbe gibi gayrimeşru yöntemi aynı kefeye koymadan da... “Bu millet, 31 Mart’ta yine Erdoğan’a destek olacak” diye propaganda yapmak mümkündür.

SILA İLE İLGİLİ İKİ ŞEY

BİRİNCİ ŞEY: Millet olarak tam Sıla’yla aramıza mesafe koyacağız... Ahmet Kural öyle itici bir tutum alıyor ki... Yine safımız Sıla’nın safı oluyor.

İKİNCİ ŞEY: Sıla’nın “Vaziyetler” şarkısına çektiği klibi göndermiş bir arkadaşım. Şöyle bir baktım: Klipte Sıla, erkek oyuncuyu dinlene dinlene dövüyordu.

FARAH ZEYNEP ABDULLAH

FARAH Zeynep Abdullah adlı oyuncumuz, Londra’ya taşınmaya karar vermiş.

Kendisine kötü bir haberim var:

Türkiye’de ilk 100’e girmiş olabilir.

Ama Londra’da ilk 10.000’e bile giremeyebilir.

ERİK DALI’NDAN GENÇ OSMAN’A

ESKİDEN evim Şişli Öğretmen Evi’nin hemen arkasındaydı.

Bu nedenle oradaki düğünlerde çalınan tüm türküler, evimin içinde çınlardı. O kadar ki... Bazen gün boyu “Erik dalı gevrektir/Amanın basmaya gelmez” diyerek dolaşırdım.

Yeni evim ise Harbiye Askeri Müzesi’nin hemen yanında.

Her gün saat 15.00 ile 16.00 arasında Mehter Konseri var. Tam evimin içinde çınlıyor Mehter! O kadar ki... Bazen gün boyu “Of off Genç Osman dediğin bir küçük uşak” diyerek dolaşıyorum.

NOT DEFTERİMDEN

YADIRGIYORUM: Fotoğrafa resim denmesini benim kadar yadırgayan var mıdır acaba? Kadına bayan denmesini bile bu denli yadırgamıyorum. O derece yani!

HOŞUMA GİDİYOR: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa mitingine İbrahim Tatlıses’i de davet etmiş. Siyasetten falan bağımsız olarak söylüyorum: İbrahim Tatlıses’in hangi biçimde olursa olsun onore edilmesi hoşuma gidiyor.

BLOKLAMAK İSTİYORUM: Alışmışım sosyal medyada kafam bozulduğunda çat diye bloklamaya... Bazen bunu gerçek hayatta da yapmak istiyorum.

MEFTUNU OLDUM: Bizim Hünkar Lokantası’nda yapılan “Karakuş” adlı bir tatlı var. “Kravat tatlısı” da deniyor. Galiba Adana yöresinden ülkemize yayılmış... İşte bu tatlının son zamanlarda resmen tiryakisi olmuş durumdayım.

BUNCA ANTİPATİNİN ARDINDAN NUSRET

DÜNYA Kadınlar Günü nedeniyle şubelerinde kadınlara ücretsiz özel bir menü takdim eden ve dükkânlarının önünde uzun, upuzun varlık kuyruklarının oluşmasına yol açan Nusret’e sesleniyorum:

Nusret! Nusret!

Var ya!

Bunca zamandır pervasızca yaydığın o süper antipatinin ardından...

Hayatının en sempatik hareketini çektin!

SEVEMEDİM BİR TÜRLÜ

KADINLAR Günü’nde yapılan lügat paralayıcı kadın edebiyatını/Kereviz, bamya ve pırasayı/En şirin hallerini göstermeye çalışan belediye başkan adaylarını/Güney Kore filmlerini/Yüksek sesle müzik çalarak yoldan geçen seçim arabalarını/Japon romanını/Arabalar üzerine yapılan her türlü muhabbeti/Meyveli tatlıları...

Bir türlü sevemedim.

İLAHİ ALİ KOÇ

ŞÖYLE demiş Ali Koç:

“Sadece iki ay sonunda Türkiye’nin dijital alanda en fazla takip edilen spor kulübü hesabına sahip olmak, şubat ayında Avrupa’da en fazla görüntülenme alan ilk 10 kulüp arasına girmek, doğru bir dijital strateji izlediğimize dair cesaretimizi arttırdı.”

Biraz da futbol alanında doğru bir strateji izlediğinize dair cesaretinizi arttıracak rakamları yakalasanız keşke Ali Koç Bey!

O ŞİİRİ YENİDEN OKUMAK SİİRT MEYDANI’NDA

SİİRT Meydanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi hayatında çok önemli bir meydandır.

Orada okuduğu şiir nedeniyle...

Belediye başkanlığı sona ermiş ve hapse atılmıştı.

*

Erdoğan, yıllar sonra o meydanda...

“Camiler kışlamız, müminler asker” diye başlayan o şiiri yeniden okudu.

Kıssadan hisse:

 Yasakçı önünde sonunda kaybeder.

 Şiir önünde sonunda kazanır.