'Herkes tahliye oldu bir tek eşim kaldı içeride'

Önceden eşinizin davasının Ergenekon ile birleşmesini istememişsiniz. Neden?
HANDE EREN: Çok kalabalık bir davaydı. Belirsizlik vardı. Durumları uzayacaktı. Bizim dava ile ilgili suçlamalar o kadar saçma sapan şeylerdi ki Ergenekon’a bağlanmazsa kısa sürede sonuçlanır diye ummuştuk.


Şimdiyse keşke Ergenekon’a bağlansaydı noktasındasınız.
HANDE EREN: Evet... Çünkü Ergenekon’dan tek bir kişi bile kalmadı içeride.


Eşinizin neden hedef haline geldiğini düşünüyorsunuz?
HANDE EREN: Bunu hedef haline getirenlere sormak lazım... Eşim terörle mücadelenin önde gelen isimlerinden birisiydi. Kahraman bir pilottu. Herhalde suçu buydu.


Askeri helikopter mi kullanıyordu?
HANDE EREN: Evet... Kara havacı bir helikopter pilotu... Hep “Mütevazı olmadığım tek konu pilotluğumdur” der.


Eşiniz hakkında ortaya atılan suçlamalar için “saçma sapan suçlamalar” diyorsunuz. Nedir o suçlamalar ve başlangıç noktası ne?
HANDE EREN: 2006 yılında bir benzin istasyonunda yakıt alırlarken Atatürk aleyhine birtakım olumsuz söylemlerde bulunan birkaç kişi ile sürtüşmeye girmiş, tartışmışlar. Tartıştığı kişiler de sanırım bu yargı sürecini başlatan Cemaatçiler.


Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayrıldı mı eşiniz?
HANDE EREN: Yargılama süreci başladığında yani hakkındaki karar kesinleşmeden YAŞ kararı ile ilişiği hemen kesiliyor.


Maaşı falan yok yani.
HANDE EREN: Yok, 2006’dan beri yok. Pazarda limon satmış. Pilotluk yapmak istemiş ama iş bulamamış. Pazarcılık yapmış. Farklı illerden örtüler, havlular vs. toplayıp pazarlarda satmış. Sonra İstanbul’a bir şirkete yönetici olarak geliyor. Biz de o şirkette tanıştık zaten.


Cezaevine girdiğinde kızınız Beren kaç yaşındaydı?
HANDE EREN: 21 günlüktü. Önceleri götürüyordum cezaevine. Ama uzun zamandır götürmüyorum. Artık anlamaya başladı çünkü.




Cezaevine gidip görüştüğünüzde “Herkes dışarıda, bir ben kaldım içerde” diyor mu?
HANDE EREN: Murat güçlü bir karakter... Ben ondan daha çok yıkılıyorum, çabuk pes ediyorum. Maddi ve manevi pek çok şeyle mücadele ediyorum. Şaşırtıcı bir şekilde ben ona değil, o bana destek oluyor. Hep “Geçecek” diyor. Şikâyet etmiyor. Eminim çok zorlanıyor. Mesela cezaevine girdiğinde 69 kiloydu, şu anda 59 kilo... Yemek yemiyor. Dile getirtemese de içinde yaşadıklarını tahmin edebiliyorum. Güçlü durmaya çalışıyor.


Beklentiniz nedir? Talebiniz nedir?
HANDE EREN: Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunduk. Bunun bir an önce sonuçlanmasını istiyoruz. Ondan sonraki aşama Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olacak. AİHM’ye gideceğiz. Murat, örgüt kurmak ve yönetmek suçundan da yargılandı. Ankara’daki savcıların Askeri Yargıtay’dan dosyayı istemelerini bekliyoruz. Çünkü o zaman Murat’a ait olduğu söylenen CD ile ilgili yeni bir bilirkişi raporu istenecek ve her şey açığa çıkacak.


“Atabeyler” diye bir örgüt varsa... Bu örgütün tek üyesi eşiniz mi de sadece o hükümlü?
HANDE EREN: Dört-beş kişilerdi. Diğerlerinin tümü beraat etti. Fakat Murat, örgüt yöneticiliği suçundan ağırlaştırılmış bir ceza aldı. Yani bu konuda da çelişkiler var. Yani benim eşim tek başına bir örgütmüş. En azından bu sonuç çıkıyor.


MURAT EREN KİMDİR?
- 2006 yılına kadar Kara Kuvvetleri Komutanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda kara pilot yüzbaşı olarak görev yaptı.
- Terörle mücadelede önemli görevler üstlendi.
- 2006’da “Atabeyler” adıyla bilinen soruşturma kapsamında YAŞ kararıyla Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiği kesildi. Bazı komutanlar, bu YAŞ kararına muhalif oldu.
- Murat Eren hem özel yetkili hem de askeri mahkemelerin hakkında verdiği mahkûmiyet kararları doğrultusunda Kartal Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuluyor.
- Murat Eren olağan şartlarda 2018 yılına kadar cezaevinde kalacak.




CEZAEVİNDEN GELEN MESAJ
MURAT Eren, eşi Hande Eren aracılığıyla cezaevinden Hürriyet’e gönderdiği mesajda şunları söylüyor:

“Ülkemiz her açıdan bunca tehdit altındayken ve yüzlerce şehit ve gazi verilirken yaşadığım üzüntü, cezaevi şartlarında çaresizliğe dönüşmüş durumda. Yaşadığım her türlü zorluğa rağmen umutlarımı taze tutmaya çalışıyorum. Asıl dileğim ülkemizde demokrasi ve adaletin bir an önce tesis edilmesidir. Adli olarak ise tek beklentim delillerin tarafsız bilirkişiler tarafından yeniden değerlendirilmesidir.”


MURAT EREN DE KUMPAS MAĞDURU
Murat Eren için “Kumpas” davalarından içeride kalan tek isim diyebilir miyiz?
HÜSEYİN ERSÖZ: Murat Eren askerler hakkında sahte delillere dayanılarak yapılan yargılamalar arasında sayılabilecek Atabeyler davası kapsamında cezaevinde bulunuyor. Diğer davalarda yargılanan tüm sanıklar tahliye edilmişken ve haklarında yurtdışına çıkış yasağı dahi uygulanmıyorken Eren için özgürlüğü kısıtlanan son asker diyebiliriz.


Murat Eren’in yargılandığı “Atabeyler davası”, Ergenekon ve Balyoz davaları kapsamında değerlendirilebilir mi?
HÜSEYİN ERSÖZ: Atabeyler davası, Ergenekon ve Balyoz gibi davalarla birçok yönden benzerlikler taşıyor. Hatta bu davaların “provası” olarak bile nitelendirebiliriz. Ankara’daki özel yetkili mahkemede görülen davanın Ergenekon davasıyla birleştirilmesi dahi gündeme gelmişti. O tarihte Zekeriya Öz’ün, Murat Eren’in yargılandığı mahkemeyle yaptığı yazışmalar, Ergenekon soruşturmasını başlatan tutuklu emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer’in gazetelere verdiği demeçler var. Benzerlikler ise saymakla bitmeyecek kadar çok. Bu davada da sahte dijital dokümanlar, isimsiz ihbar e-mail’leri, yalancı tanıklar, çok sayıda askerin gözaltına alınması, yargılama sırasında yaşanan hukuka aykırılıklar ve daha fazlası söz konusu. Örneğin Murat Eren’i tutuklayan hâkim, “Kozmik Oda”da arama yapan kişi. İlhan Cihaner’in Erzurum’da görülen davasında görev alan hâkimin de Murat Eren’in mahkûmiyet kararında imzası var. Soruşturma aşamasında görev alan polisler de aynı. Ergenekon davasının hem sanığı hem tanığı hem de gizli tanığı Osman Yıldırım’ın da Murat Eren hakkında asılsız beyanları var. Sadece bunlar bile Atabeyler davasının askerlerin yargılandığı diğer davalardan bağımsız olmadığını gösteriyor.




Ergenekon ve Balyoz’dan içeri düşenlerin tümü serbest kaldıkları halde Murat Eren neden hâlâ içeride?
HÜSEYİN ERSÖZ: Murat Eren, hem Özel Yetkili Mahkeme’de hem de Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nde yargılandı. Bu iki davada toplam 8 yıl 4 ay hapis cezası verildi. Özel Yetkili Mahkeme’nin kararı, Balyoz ve İstanbul Askeri Casusluk davlarında verilen mahkûmiyet kararlarını da onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nce onandı. Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nin verdiği hapis cezasını ise Askeri Yargıtay 3. Dairesi onadı. Özel Yetkili Mahkeme’nin kararına karşı Anayasa Mahkemesi’ne başvuruldu. Fakat süreç henüz neticelenmedi. Askeri Mahkeme’nin kararına karşı ise suçlamalara konu dijital medyanın sahteliği sebebiyle yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduk. Bu talebimiz de hukuksuzca reddedildi. Ret kararı Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Bu süreçler tamamlandığında Murat Eren belki yeniden özgür kalabilir.


Eren’in cezaevinden çıkabilmesi için hangi adli makamın karar vermesi gerekiyor?
HÜSEYİN ERSÖZ: Anayasa Mahkemesi’nin vereceği bir hak ihlali kararı, Murat Eren’in yeniden yargılanmasını ve infazın durdurulmasını sağlayacaktır. Yüksek Mahkeme’nin bu kararda zorlanacağını zannetmiyoruz. Zira yargılama sürecinde “adil yargılanma hakkı”na aykırı birçok karar verilmiş, birçok uygulama yaşanmış durumda. Eren hakkında hukuka aykırı işlem gerçekleştiren polisleri şikâyet etmiştik. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda devam eden soruşturma kapsamında Murat Eren’in suçlandığı CD’yle ilgili yapılacak bir bilirkişi incelemesi de Askeri Yargıtay için yargılamanın yenilenmesine gerekçe oluşturabilir. Aslında Askeri Yargıtay bu kararı verebilirdi. Ancak sunduğumuz bilimsel mütalaalara itibar edilmedi. Yani askeri yargı da özel yetkili mahkemelerin ruhunu yansıtan bir yaklaşım sergiledi. Eren’in hayatından çalınan yılların vicdan muhasebesini nasıl yaptıklarını merak ediyorum doğrusu.


Murat Eren’e yöneltilen suçlamalar nelerdi?
HÜSEYİN ERSÖZ: Murat Eren, isimsiz ihbar e-mail’i üzerine sivil bir kişinin evinde yapılan aramada el konulan bir miktar mühimmat ve dijital dokümanlarla suçlandı. İddialar arasında dönemin Başbakanı Recep Tayip Erdoğan’a suikast planlanmasından, Danıştay saldırısının organize edilmesine ve terör örgütü kurmaya kadar birçok konu vardı. İddiaların hiçbirisi ispatlanamadı. İddialar yönünden Murat Eren’in yargılandığı dava, beraat kararıyla neticelenen Poyrazköy davasının neredeyse birebir aynısı. Tek fark Poyrazköy davasında yargılananlar özgür, Murat Eren ise hâlâ cezaevinde.


“Atabeyler”den başka tutuklu ya da hükümlü var mı?
HÜSEYİN ERSÖZ: Murat Eren, “Ergenekon benzeri” bir örgütü kurmak ve yönetmekle suçlandı. 2006’da basın yoluyla bir itibar suikastına maruz kaldı ve YAŞ kararıyla TSK’yla ilişiği kesildi. Genelkurmay Başkanlığı’nın verdiği bir şiltin üzerinde yazan “Atabeyler” ifadesinden yola çıkarak kurgulanan sözde örgütten cezaevinde olan tek kişi Murat Eren.